8. BÖLÜM

182 29 13
                                    

-İlk önce × in değerini bulun ardında işlemi yapın. Polninomlarda...

-Yeterr artıkkkk yeterrrrr . Hocam bendeki de beyin yapmayın . Polinomu napayım ben. Hayatımın neresinde kullanıyım. Bakkal Hayri amca bana ekmek alırken polinomu sormuyor ki. Hem...

-Bir şey mi dedin Feyza?
Kocaman açılmış gözlerimle tahtanın önünde duran hocaya baktım. Yok canım nerden duysun beni. Yoksa sesli mi söylemiştim.
-Ben.. şey..
-Eğer anlamadıysan bir daha anlatırım. Arkadaşına sormana gerek yok.

Ohh tuttuğum nefesi geri bıraktım.
Duymamış.
-Evet hocam size zahmet olmazsa bir daha anlatır mısınız ?

Geri sarılmış kaset gibi başa dönen matematikçi aynı işkenceyi en baştan uygulamaya başladı .

Dersin bittiğini belli eden zil çaldığında ise beynimdeki devrelerde ne yazık ki büyük hasarlar vardı. En azından eve gitme vakti gelmişti. Devreleri çay içerekte düzelte bilirdim.

Masanın üstünde dağınık duran kitaplara baktıp, çantamı toplamak için ayağa kalktım. Kitapları çantama önemsemeden yerleştirdim. Bugün yeterince bakışmıştık.

Çantamı alıp okulun kapısından çıktım. Hava cidden güzeldi. Bahar yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı.
Kafamda dans eden düşünceleri bir kenera bırakarak yürümek şuan tek istedim.
Ama bu ne yazık ki imkansız gibi duruyordu.
Aff... Yok bu böyle olmayacaktı. Sürekli başları belada mı diye düşünmekten yorulmuştum.
Şu güzelim havanın bile tadını çıkaramıyordum.

****
Beynime ağır gelen düşünceler  yüzünden leyla misali evde dolaşıyor olmadı elimde olmadan oturduğum yerde saatlerce farkında olmadan kalıyordum. Takii çare olarak depresyona girip çaykolik olmayı düşünürken annem bu işe bir dur dedi

-Anne ben gelmesem olmaz mı ? Hem sende biliyorsun en son temizlik yaptığım da kahverengi parkelerin rengini 3 ton açmıştım. Kahverengi renginden eser kalmamıştı.

Annemin gözlerindeki kırmızı alevleri görünce yaş tahtaya bastığımı anladım.
-Birde utanmadan söylüyor. Bana bak Feyza hanım o temizlik güzelce yapılacak. Ne birşey kırılacak nede herhangi bir eşyaya zarar gelecek.

Ben ona temizlik bana göre değil, parkelerin bile rengini değiştirmiş bir insanım diyorum , annem bana eşyaya zarar gelmeyecek diyor. Ben zaten temizlikte başlı başına bir zararım haberi yok .

Ama annemin inadı yine baskın geldi. Ve ben yine kendimi annemin arkasında kurbanlık koyun gibi sürüklenirken buldum.

Her şey dün akşam cici yengemin arayıp yarın amcamla birlikte oturacakları evin temizliğini yapalım dediğinde başladı. Annem de cici yengeme yarın temizliği yapabileceklerini hatta benide yanında getirebileceğini söyledi.

İnsan bi sorar gelebilir misin kızım. İşin var mı diye. Ama nerdeee

-Hadi Feyza oyalanma, hızlı yürü . Ne kadar erken gidersek o kadar erken biter. Hadi hadi...

-Off ya haksızlık ama Betül evde otursun bende temizlik yapayım.

Annem arkasını dönüp konuşacakken hızlıca devam ettim.

-Hayır yani temizliğe yeteneğim olsa amenna. Ama yok ki. Betül bu işte benden daha iyi. Sen bana evde temizlik bile yaptırmıyorsun. Yengem benim nasıl temizlik yaptığımı bilse beni eve almaz.

-Peki temizlik yapmayı ne zaman öğrenmeyi düşünüyorsun? Sonuçta sen bir kızsın temizliği öğrenmen lazım. Hadi söylenme artık. Hem Betül kampta yorulmuştur. Bırak dinlensin.

Kırık Serçem (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin