Aşk neydi benim için...Koca bir hiç!!!İnsanlar birbirlerini nasıl seviyorlardı...Olmayan bir sevgiyi nasıl "AŞK" diye tanımlıyorlardı?
... Evet onu(CİHAN'I)tanıyana kadar.Ama onun sayesinde artık "AŞK" kelimesini tanımlıyabiliyorum....
..........
Servisin gelmesine üç dakika kalmıştı.Hemen ayakkabımı giymeye başladım.Aşağıya indiğimde servisi bekledim.Neyse ki servise geç kalmamıştım.Hatta ben servisi beklemiştim.İlkay abinin işi hiç belli olmuyordu.Bazen iki dakika erken geliyordu.Bazen de beş dakika geç geliyordu.Neyse ki şu ana kadar servise geç kalmamıştım.Servisin de gelmesiyle kendi düşüncelerimden vazgeçip servise bindim.Yerime geçtiğimde yabancı bir yüzle karşılaştım.Ama o oğlanın yüzü bana fazla yabancı gelmiyordu.Nedense çok dikkatimi çekmişti.Daha fazla kafamı bunlarla yormayarak çalan yabancı müziği dinlemeye başladım.Her ne kadar şarkının ismini bilmesem de çok seviyordum.Çalan müzikle beraber okula gidiş yolumuzu izlemeye başladım.
Sınıfa girdiğimde Fatma eliyle yanını gösterdi.Bende daha fazla durmayıp Fatma'nın yanına oturdum.Fatma benim sınıftaki en iyi arkadaşım.Diğer arkadaşlarımla da aramız çok iyi.Ama Fatma'nın yeri farklı...
Saffet hocanın,yani matematik hocamızın gelmesini beklerken yanımıza Emel geldi.Emel de sınıfımıza yeni geldi.Ama onu da Fatmayı sevdiğim kadar seviyorum.Çünkü gelir gelmez kendini sevdirdi.Saffet hoca gelince Emel hemen yerine geçti.Ne kadar matematikden nefffrettt etsemde dersi dinlemek zorundaydım.Hocayı her ne kadar dikkatli dinlesem de anlayamıyordum.Açıkcası sayısalım fazla iyi değildi.
Ders bittiğinde hemen servise bindim ve yorgun olmama rağmen kitabımı okumaya başladım.Serviste tekrar o gördüğüm oğlan vardı.Birisi arkamdan "Cihaaan"diye bağırdı.Bu seslenmeye karşılık veren yeni gelen oğlan oldu.Böylece yeni çocuğun isminin Cihan olduğunu öğrendim.Bu kısa dinlemeden sonra kitabımı okumaya devam ettim.
Eve geldiğimde saat 15:25'di.İlkay abi beni önce indirdiği için erken geliyorum.Annemi öptükten sonra da yemeğimi yedim.Okulda çok acıkıyordum.Eve gelince de yemeği dizim kırılmış gibi yiyordum:)Ama çok yemek yememe rağmen kilo almıyordum.Bu da beni mutlu ediyordu.Yemeğimi yedim ve derslerimin başına geçtim.Her ne kadar matematiği sevmesem de sevmeye çalışıyordum.Uzun bir süre sonra dersi bırakıp biraz dinlenmek istedim.Yatağıma yatınca Cihan yani servisimize yeni gelen çocuk aklıma geldi.Nereden tanıyordum ben bu Cihanı yaaa!!!Biraz daha düşündüm ve sonunda hatırlıyabildim.Cihan önceden benimle aynı ortaokuldaydı.Ama o beni galiba hatırlamadı.Zaten biz birbirimizle hiç konuşmamıştık aynı okuldayken ve yine aynı okuldaydık.Çünkü o tam zübbe tipindeydi.Neyse ki aynı sınıfta değildik.Bu konunun üstünde daha fazla durmadım.Akşam yemeği için kardeşlerimle sofrayı hazırladık.Evet, benim iki tane kardeş var.Benden üç yaş küçük olanın adı Hülya,benden beş yaş küçük olanın adı ise İkra.Kardeşlerim beni her ne kadar deli etselerde onlar benim canlarım...
^°^°^°^°^°^°^°^
Sabah kalktığımda kahvaltı etmek istemedim ve hemen hazırlanmaya başladım.Servisi en az 6 dakika bekledim.Hatta acaba servisi kaçırdım diye düşünürken servisimin bana doğru geldiğini gördüm.Daha fazla beklemeden servise bindim.Cihan tekli koltuğun birisine oturmuştu.Bende en arka sıraya geçtim.Neden ben hep Cihanı anlatıyorum ki???Neyse.Biraz sonra okula gelmiştik.Servisten inip sınıfa doğru gittim.Fatma'nın yanına oturdum ve sınıfa giren kişiyi görünce ağzım açık kaldı.Gördüğüm o kişi Cihanmıydı...!!!???Evet oydu.Nasıl ya o zübbe şimdi bizim sınıfta mıydı?Ama ben onu dün niye bizm sınıfta görmedim yaaa...Ben dün akşam bunun olmaması i şükrederken bugün onunla aynı sınıftaydık.!!!OLAMAAAZ...!!!:(.Beni bu tuhaf halimden ancak kankam Fatma ve Emel çıkarabilirdi.Ben de bu yüzden Emelin yanına gittim.Benim gittiğimi göten Fatma da peşimden geldi.Böylece"3 silahşörler"değil,"3 cadılar "olmuştuk.
Kızlarla sohbet ederken bir yandan da Cihanı düşünüyordum.Ya o neden bizim sınıfa geldi ki!Ah salak kafam!Sanki sınıflarımızı biz seçiyoruz ya!!Zaten çocuk beni tanımıyor ki.Ben tanıyorum çocuğu.Tabi buna tanıma denirse.Zaten sadece onu okulda görmüştüm önceden.Hepsi bu kadar,hatta bir kelime bile konuşmamıştık da.Neyse ki konuşmamıştık da.Yoksa bu benimle muhattap olmaya kalkardı ve bende böylelerinden gıcık kaptığım için ters bir şey söylerdim.Ama ona söylemekten çekinmiyorum,sadece bu dengesiz beni müdüreye felan şikayet ederdi.Ondan sonra da al başına belayı.Bizim müdüremizle kim uğraşırdı ki zaten!!:))
Teneffüse girmiştik ve ben biraz dinlenmek için kafamı sıraya koydum.Ama geri kaldırmam gerektiren bir durum oldu.
"Nurcaaan"denildiğinde mecburen kafamı kaldırdım.Çünkü kızlar bana sesleniyorlardı.Bende
"Efendiiim!!!"dedim.Çünkü beni 2 dakikacık olan uykumdan uyandırdılar.
"Biz kantine gidiyoruz.Sende gelecek misin?"
"Yok kızlar siz gidin.Ben gelmeyeceğim."dedim.Sağolsunlar kızlar sayesinde uykumdan,yani güzellik uykumdan uyandım.Geri de zaten yatmak istemedim.O yüzden sadece oturmaya karar verdim.Tam o sırada sıramın üzerine birinin oturduğun farkettim.Kafamı çevirdiğimde sabahki şoku bir kez daha yaşadım.Çünkü sırama oturan kişi salak Cihandı.Dün bir, bugün iki.Daha dün gelmedi miydi bu şahıs???Noluyo buna ya, bu ne cesaret ve gevşeklik ya...
Cihan'dan....
Bu okula yeni geliyordum.Nasıl bir yerdi acaba...Amann ne fark edecek ki.Sanki çok çalışıyordum da...Neyse.Okula alışmam fazla sürmeyeceğe benziyordu.Servisçi geldi ve bindim.En son almamız gereken bir kız varmış heralden,ondan sonra da okula gidecekmişiz.
^°^°^°^°^°^°^°
Nurcan'dan
Sinirden deliye dönmüş bir halde kafamı kaldırdım.Ama sanki sinirlendiren kendisi değilmiş gibi bana elini uzatıp
"Merhaba Nurcan "dedi.Ben bir eline bir yüzüne bakıp durdum.Bu salak benimle tanışmak için elini mi uzatmıştı?
"Benimle tanışmak için elini uzatmana gerek yokturdu."
"İnsanlar tanışırken ellerini sıkarlar bunu bilmiyo musun?"
"Hee bilmiyorum var mı bi diyeceğin!!??"
"Sen nasıl birisisin acaba bilmiyorum ama gerçekte kötü bir niyetim yoktu.Sadece seninle tanışmak istiyordum o kadar yani."
"Ben zaten seni tanıyorum ki!"dedim ama neden söyledim ki ya!!
"Biliyorum ki"
"Nerden biliyosun?"
"E aynı okuldaydık ya geçen sene!"
"Sen nerden biliyorsun?"
"Seni hatırlıyorum ki!"Demek beni ortaokulda görmüştü.Neyse biraz sohbet etmeye başladık.Fazla sıkıcı değilsi ve iyi anlaşmaya başlamıştık.Ama ben onun nedense sadece benimle ilgilenmediğini ve tüm kızlarlada böyle ilgilendiğini farkettim.Böyle derken de "elde etmeye çalışır gibi "demek istiyorum.Bende Nurcansam bu oğlanın oyununu bozarım.Nasıl mı?Şöyle ki kendisi ne kadar yaklaşırsa yaklaşsın ben onu aldırış etmeyip,o yokmuş gibi davranacaktım.Böylece benden umudunu kesecek ve uzaklaşacaktı.Zaten böyle saçma sapan aşk şeylerinden nefret ediyorum.Birde başıma bunu bela edemezdim ki!!!Ne o öyle birbirini seven(!)artistler gibi birde ona aşık olmamı mı bekleyecekti benden!!!O zaman çok beklerdi...
Neyse ya ben bu saçmalıklara kafamı yormak yerine derslerime baksam en azından matematiğim düzelir demi:)!!!
Arkadaşlar vote ve yorumlarınızı bekliyorum...
Umarım beğenirsiniz ve okurken sıkılmazsınız.İkinci bölüm gelmek üzere....!!!!:):):)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK LAFTAN ANLAMAZ
Romanceİnşallah kitabımı beğenirsiniz!!! Umarım" Keşke devamı çabuk gelse de okusak "diyeceğiniz şekilde yazmışımdır... Aşk bazen vazgeçmekti...İşte bunun en büyük örneği de Cihanla Nurcan'ın aşklarıydı...