Dersler beni yormuşken lavaboya gidip ellerimi yıkadım.Dilekle beraber kantinde notlarımızı temize çekip öyle çıkmayı düşünüyorduk.Fakat sağolsun Dilekciğim notu yazana kadar kediler uzaya çıktı.
Üniversite kapısından Dilekle beraber çıkıyorduk.Fakat birinin bize doğru geldiğini son anda farkettim.Yoksa ona çarpıcaktım.Kafamı kaldırmamla beraber dünkü şokların toplanmışını yaşadım.Çünkü bize doğru gelen kişi Cihan'dı.Bize doğru çok yakışıklı duruyordu.İnsan onunla bir ömür,bir nefes olmayı istiyor resmen.
"Senin ne işin var Cihan burada!"deyince Dilek hemen bana baktı.Büyük bir ihtimalle Dilek,konuştuğum kişinin beni bırakıp gittiğini anladı.
"Dersten çıktım ve seni gördüm.Yanına gelim dedim.Nasıl oldun?Düzeldin mi?"
"İyiyim de sen nasıl derstte olabilirsin ki?"
"Bende burada okuyorum."deyince aklım başımdan gitti.Ne yapacağım ben şimdi yaa!Nasıl unuturum ben bu şekilde Cihan'ı?Dilek de bir bana bir Cihan'a bakıyordu.
"Bi dakika,ama sen kitapçıda çalışmıyor musun?"
"Evet.Onu ek iş olarak yapıyorum.Arkadasınla tanıştırmayacak mısın?"
"Gerek yok."Dilek benden önce atladı ve elini uzattı.
"Birşey olmaz Nurcan. Nerhaba ben Dilek.Nurcan'ın en iyi arkadaşıyım,sende Cihan olmalısın."
"Evet.Tanıştığımıza memnun oldum."Bende araya girmek istedim.
"Şimdi tanışmanız bittiyse biz gidelim."
"Tamam o zaman sonra görüşürüz."Ben cevap vermedim.Fakat Dilek arkadan:
"Görüşürüz."dedi.Ah deli kız yaa...
"Seni bırakıp giden Cihan bu değil mi?Hemde aynı okuldasınız."
"Evet o bu Cihan ve malesef de aynı okuldayız."
"Kızım sen bu oğlanı seviyorsun değil mi?"
"Evet."
"Peki o zaman aynı okulda olduğunuz için sevinmelisin."
"Haklısın ama....of bilmiyorum ya!"
"Şu kısmete bak ya!Önce kitapçıda gör,bayıl ve seni hastaneye kaldırsın.Daha sonra da aynı okuldan çıkın.Vay be!roman gibi bir olay."
"Haklısın Dilek."
Dilekle beraber üniversitenin yanındaki kafeteryaya gittik.Aklım haa Cihandaydı.Dilek de bunu anlamıştı.
"Nurcan Cihan'ı mı düşünüyorsun?"Bende düşüncelerimden sıyrılıp Dileğe cevap verdim.
"Evet Dilek.Ama düşünmek istemiyorum.O beni iki yıl önce bırakıp gitti ve gittiği gün bitti herşey."
"Bence bitmiş gibi gözükmüyor.Çünkü onu görünce parlıyordu."
^°^°^°^°^°^°^°
Kafeteryadan çıkmış,yurda doğru yol alıyordum ki aklıma dünkü alamadığım o kitaplar geldi.Ama orada Cihan olduğu için bir yanım git,bir yanım gitme diyordu.Sonunda karar verdim ve kitaplarımı alıp,çalışmaya başlayacaktım.Cihan'ı gördüğümden beri derslere hiç konsantre olamıyordum.Hemen bu moddan çıkmam gerekliydi.Üniversitede onu görsem bile artık umursamayacaktım.
Kitapçıya geldiğimde yine kasada o vardı.Kitapları aldım ve kasaya doğru ilrrledim.Bu sefer bayılmaya hiç niyetim yoktu.Bu yüzden dik durdum ve fiyatı ödemek için çantamı açtım.Parayı uzattım.
"Gerek yok benim hediyem olsun."
"Gerek yok hem param da var."
"Benden olsun lütfen!"
"Hayır dedim sana değil mi!"
"Peki.Ama neden kabul etmiyorsun?"
"Sana hesap vermek zorunda değilim.Kimimsin ki sen,annem misin?babam mısın?yoksa sevgilim mi?Hiçbirisin sen.Bu yüzden sana hesap vermem tamam mı!"
"Haklısın Nurcan! Ben kiminim ki senin.Sadece iki yıl önce vedasız ve acımasızca çekip giden eaki sevgilinim."
"Haklısın.Tam da üzerine bastın,artık eskisin!"
Kırtasiyeden çıkarken bunları Cihan'a nasıl söyledigimi bilmiyordum.Bir ara fazla mı söyledim diye düşündüm.Fakat sonra geçmişi hatırlayıp,iyi yaptığımı düşündüm.
Yurda varınca aldığım kitapların fotoğraflarını çekip Dileğe gönderdim ve ardından Cihan'a söylediklerimi Dileğe anlattım.Dilek,Cihan'a fazla yüklendiğimi söyledi.Dilek beni ne kadar anlamaya çalışsa da anlayamaz.Yaşamadan bunu bilemez ki...
^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^°^
Aldığım kitaplardan birini açıp çalışmaya başladım.Fakat bir ara o kitabın içinde küçük bir kağıt parçası buldum.Kağıtı actım ve içindekini okumaya başladım.
"NURCAN;SENİ ÖYLECE BIRAKIP GİTMEK HAYATIMIN EN ZOR ŞEYİ OLDU.MECBUR KALDIM VE ŞİMDİ MECBUR DEĞİLİM.N'OLUR ANLAMAYA ÇALIŞ BENİ.BEDENİM ISPARTA'YA GELDİ.AMA RUHUM HEP GAZİANTEPDE ,YANİ SENİNLE KALDI.
SENİ HALA İKİ YIL ÖNCEKİ GİBİ ÇOK SEVİYORUM.KİTAPÇIYA GELDİĞİNDE SENİ O ELA GÖZLERİNDEN VE OLUŞAN O GAMZENDEN TANIDIM.
***BEN HALA SENDEYİM....
SENİNLEYİM...NURCAN'IM...."Okumayı bitirdiğimde gözyaşlarıma hakim olamıyordum.Cihan bunu bana yazmıştı ve bana beni sevdiğini söylemişti İki yıl önceki gibi bana Nurcan'ım demişti.Bu kelimeyi bir daha duyacağıma imkansız derdim ve yine bi imkansız gerçekleşmişti.Peki neden mecburdu gitmeye?
O an ne yapacağımı bilmez bir halde Dilrği aradım.Dileğe olanları ağlayarak anlattım.Dilek de korkup yurda gelmeye karar verdi.Fakat ben biraz hava almak için bir kafeteryada buluşmak istedim.Dilek de beni kırmadı ve bir kafeteryada buluşmaya karar verdik.Taksiye binip kafeteryaya doğru gittim.
Kafeteryaya geldiğimde daha Dilek gelmemişti.Biraz oturup düşünmeye başladım.Neden şimdi bu notu yazmıştı,ne ara kitabın arasına koymuştu.Kafam çok karışmıştı.Bunun altından nasıl kalkacağımı düşünürken Dilek geldi.Birer çay sipariş edip konuşmaya başladık Ben elimdeki notu Dileğe gösterdim.Birkaç dakikada okudu.Cevap vermesini bekliyorum.
"Nurcan işte Cihan seni seviyormuş.Hem mecburen gittiği için bırakmış seni.Yoksa o da seni bırakmak istememiş.Bundan sonra ne yapacaksın peki?"
"Bilmiyorum.Ama yapmam gereken tek şey neden mecbur kaldığını sormak.Fakat yine bir cevap vermezse o zaman affetmem.Bu notu yırtar atarım ve tüm olanları unutmaya çalışırım.Kendisi bilir.Cevap verirse ve cevabı da gerçekten kendisini mecbur bırakmışsa öyle affederim onu."
"Nurcan umarım barışırsınız.Çünkü sen onu çok seviyorsun.Ama affedemiyorsun onu bir türlü."
"Evet Dilek.Bana aşkı inandıran adamı çok seviyorum.Ama kalbimin kırgınlığı bazen bunu önüne geçiyor."
"Nurcan bence oturun iyice bir konusun Cihanla."
"Haklısın Dilek.Ama ben onu görünce heyecanlanırım."
"Kolay gelsin o zaman canım sana!"
Kitabımı okurken eğlenmeniz dileğiyle!!!....
:):):):):):):):):):):):):)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK LAFTAN ANLAMAZ
Romanceİnşallah kitabımı beğenirsiniz!!! Umarım" Keşke devamı çabuk gelse de okusak "diyeceğiniz şekilde yazmışımdır... Aşk bazen vazgeçmekti...İşte bunun en büyük örneği de Cihanla Nurcan'ın aşklarıydı...