3. Bölüm - Kaderin Cilvesi

382 157 61
                                    

Birkaç dakika sonra içeri giren bir şirket çalışanı, patronu Cem Soylu'yu fark etti ve hemen yetkililere haber verdi. Ufak bir paniğin ardından helikopter ambulans çağırıldı ve Cem'i hemen Metropol Pro Medical hastanesine kaldırdılar.

Gözlerini açtığında bembeyaz renkte duvarları olan bir odada buldu kendini. Kolunun acıdığını hissetti, başını yan tarafa çevirdiğinde kendisine serum takıldığını gördü. Tam o sırada bir hemşire girdi içeri.

" Merhaba Cem bey, nasılsınız ? "

Agh, bilmiyorum, siz söyleyeceksiniz. "

" Anlıyorum, dilerseniz ben doktorunuzu çağırayım, kendisiyle görüşün. "

" Teşekkür ederim. "


" Merhaba Cem bey, kendinizi nasıl hissediyorsunuz ? "

" Haberler sizde. Kapıdan içeri giren herkes nasıl olduğumu sorduğuna göre bir durum var sanırım. "

" Ihıhm. Cem bey, öncelikle şunu belirtmek isterim ki... "

" Ben böyle şeylerden çok sıkılıyorum, hemen söyleseniz, sonra sohbet kısmına geçsek ? "

" Pekâlâ. Durumunuz ciddi. "

" Ne kadar ciddi ? "

" Çok ciddi, maalesef. Bakın bunu söylemenin kolay bir yolu yok. "

" Öyleyse direkt söyleyin. "

" Cem bey " dedi doktor sesi titreyerek, " ciddi bir tümör oluşmuş. Ve anladığım kadarıyla yeni de değil. "

Cem sessiz kalmayı tercih etti.

" Burnunuz, sanırım ilk defa kanamadı, öyle değil mi ? "

" Ben... Benim para kazanm.. işlerim.. " 
Bir yandan ne diyeceğini bilemiyor, bir yandan da önceleri benzer bir durum yaşamış olan amcası geliyordu aklına, aklı karmakarışık olmuştu ve düzgün bir cümle kuramamıştı.
" Peki ne diyorsunuz ? "

" Ameliyat önerebilirim, ancak... "

" Para mı ? "

" Açık konuşmak gerekirse böyle bir durumla daha önce hiç karşılaşmadım, yani master yaptığım yıllar dışında. O da sadece teoriden ibaretti. Uzun lafın kısası Cem bey, bu hastalığın Türkiye'de bir tedavisi yok. "

" Ölecek miyim ? "

" Hemen o sonuca varmak istemiyorum, çünkü yurt dışında nadir de olsa sizi tedavi edebilecek birkaç yer var. "

" Peki ya istemezsem ? "

Bu sefer de doktor sessiz kaldı, aynı zamanda da şaşırmıştı. Tedavi istemeyen bir hasta vardı karşısında.

" Sorun değil, söyleyin. Ameliyatı kabul etmediğim takdirde, ne kadar ömrüm var ? "

" Aşağı yukarı... 6 ay. "

Cem'in gözleri fal taşı gibi açıldı, nefesi ve kalp atışları hızlandı, gözleri doldu.

" Bakın eğer stresi hayatınızdan çıkarır, iş hayatından uzaklaşır ve sakin, huzurlu bir hayat yaşarsanız, şansınız çok daha fazla olur. İsterseniz ani karar vermeyin, söylediklerimi bir düşünün. "

"
Düşüneyim öyle mi ? Mesela kalan birkaç aylık ömrümü düşünerek geçirmemi ister misiniz ? " diye bağırdı Cem. Bu sesle hastane koridorları inledi.

Doktor ne yapacağını bilmez şekilde başını önüne eğdi.

Affedersiniz doktor bey, ben, ben çok özür dilerim, siz öyle söyleyince bir an aklım başımdan gitti. "

" Sizi anlıyorum. "

" Ben, benim gitmem lazım, teşekkür ederim.  "

" Cem Bey bu halde hiçbir yere gidemezsiniz. Dinlenmeniz gerekiyor. Kendinize çok büyük bir kötülük yapıyorsunuz !

-Bakın şu anda sinirlerim alt üst olmuş durumda ve sert konuşup kimseyi üzmek istemiyorum. Şimdi bana izin verecek misiniz yoksa illa ki bu hastaneyi satını mı almam gerekecek ?

Doktor şaşkınlığını gizleyemedi, bir yandan da sinir olmuştu artık Cem'e, "ne yaparsan yap" diye geçirdi içinden ve "Tamam Cem Bey, siz nasıl istiyorsanız" deyip odadan ayrıldı.

Hastaneden başı önünde, aklından bin bir türlü düşünceler geçerek çıktı Cem ve arabasının arka koltuğuna oturup şoföründen kendisini Çamlıca'ya götürmesini istedi.

Şoförü patronunun sakin halini fark etti ve aynadan bir süre onu izledi. Bir şey söyleyip söylememekte kararsız kalmıştı ki...

- Efe, radyoyu açar mısın, şöyle başımı çınlatmayacak sakin bir şeyler iyi olur.

- Tabi Cem Bey.

Şoför radyoyu açıp kanalları biraz dolaştıktan sonra yabancı müzik çalan bir kanalda karar kıldı, ama öyle bir şarkı çalıyordu ki, patronu Cem'in bunun Tanrının kendisine bir mesajı olduğunu düşünmemesi imkansızdı...

"Knock knock, knockin' on heaven's door..."

Yoksa bu genç yaşında cennetin kapılarını mı çalıyordu artık...


- - -


Umarım hoşunuza gitmiştir.

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. :)

Ben ve Bayan Jones (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin