Sinirdi O Sinir :)

117 13 12
                                    

Merhaba dostlar bu sefer küçük bir değişiklik yapıp hayale bölüm yazmak istedim.Melek için son bir kaç bölüm kaldı ama sinirden pek yazamıyorum bu aralar.Son günler hakaret içerikli mesajlar alıyorum ve bu durum canımı fazlası ile sıkıyor.Hakarete maruz kalacak düzeydi şeyler yazdığımı düşünmüyorum eğer öyle ise lütfen uyarın beni.Eleştirilere her zaman açığım ama saygı çerçevesi içerisinde.Bana hakaret eden arkadaşlarada burdan sesleniyorum;üzgünüm ama ne kadar uğraşsanızda ben yazmaktan vazgeçmeyeceğim ve maalesef sizin seviyenize inemiyorum çünkü aldığım terbiye buna mani...

Dostlarım keyifli okumalar :)


Sinir mi kıskançlık mı siz nederseniz deyin bu duyguya ama ben utanmasam tırnaklarımı kemirecek moddaydım.
Tam karşımda duran kadın anlatılamayacak kadar çekici bir kadındı.Güzellikten hiç ama hiç bahsetmiyorum.Kızıl uzun saçları ve abartılı makyajı ile birde üzerine giydiği beyaz daracık mini elbisesi ile şeytani bir çekiciliği vardı.

Bakışlarımı tam karşımda duran kadından zora ki çekebildiğimde toplantı salonunda ki bütün adamların kadının içine  düşeceklerini  fark ettim.

Kaan efendide bu hatunun tam yanı başında oturuyor habire gülüşüyorlardı.İçeri girdiğimi kimse fark etmemişti bundan adım gibi emindim.
Bir kaç adımda masanın başına geldiğimde sahte bir öksürük ile dikkatleri uzerime çekmeyi istesemde nafile.Patron kızı olmak pek bir işe  yaramıyordu bu şirkette.Dışarıda Hulusi Arıkan'ın kızı çoğu yerde işe yarasada burada tınn...

Bu durum daha da sinirimi bozmuştu.Bende benim için ayrılan yere geçip oturduğumda önümde duran kalemi hırpalamaya başladım.İlk iş günüme bakın be!Kimsenin umurunda değilim ve bu şirkette hiçbir işe yaramıyorum.

Toplantı salonuna son olarak sevgili babacığım teşrif ettiğinde salonda az evvelkinden daha ciddi bir hava vardı.
Toplantı boyunca sadece bir kere adım geçmişti sonrasında hep genç güzel mimar Melis hanımın başarıları ve şirketimiz bünyesinde bundan sonra bulunacağının tarifi imkansız mutluluğundan bahsedildi.

Önümde ki dosyada yazanların ne anlam ifade ettiğini anlamaya çalışsamda nafile.Kelimelerin bir araya geldiğinde anlamsızlaştığı başka bir kağıt yığını ile baş başa kalmamıştım hiç.
Bende önümde ki kağıtların arka tarafına sürekli kendi ismimi farklı puntolarla karalayarak zaman tükettim.
Ben deniz Hayal yine hayal dünyasına dalmıştım.
Aklımdan geçenlerin hiç biri bu şirket ile alakası yoktu.
Hatta salondakilerde buna dahil.
Zaten hangisi umrumda ki...

"Toplantı bitmiştir beyler!"

Allah'ım aklımı yitirebilirim!Babamın sesini hiç bu kadar gür duyduğumu hatırlamıyorum.Daldığım düşüncelerden çekip çıkarılmak şöyle dursun sanki sürüklenmiştim.Korkudan elimde ki kalemi düşürüp rezil olmamda cabası.

Salondakilerle göz göze gelmemek için yere eğilip kalemi almak için yeltendiğimde neyse ki herkes teker teker salonu terk ediyordu.Masanın altından saydığım ayaklara göre büyük bir bölümü çıkmıştı.Düştüğüm hallere bak!!

"Daha orada kalacak mısın canım?"

Duyduğum ses,eğer beynim beni yanıltmadıysa bir kadın sesi idi.Benden başka tek bir kadın vardı oda kızıl şeytandı.
Hırsla ve kendimde aslında var olan bütün özgüvenimle masanın altından çıkmak için başımı kaldırdığımda masaya çarpmamla yere yeniden kapaklanmam bir olmuştu.

O an aklımdan ilk geçen biri çekip beni vursundu.Tepemde dikilen zilliye rezil olduğum yetmezmiş gibi birde başımın acısı anlatamam yaşamanız lazım.

HAYALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin