Büyük Gün

80 15 18
                                    

Bütün bir günü odamda yas tutarak geçirmiştim.Nede olsa Hulisi bey kararlarını vermiş benide o kararlara uymaya mecbur bırakmıştı.
Gözlerimden akan son yaşlarıda elimin tersi ile sildikten sonra yatağımda doğrulup odamın içerisinde göz gezdirdim.Ayağa kalkıp kıyafet odasına doğru ilerledim ve kapısını açıp oradada göz gezdirdikten sonra makyaj aynamın önüne geldim.
Aklımda tek bir soru vardı "bütün bu zenginlikten hayallerim uğruna vageçebilirmiydim ya hayallerimin arkasından koşarken yanlış basamaklara basarsam?"

Öyle çok ağlamış ve düşünmüştüm ki artık zihnimin içi uğuldamaya başlamıştı.Sorduğum soruya ise bir yanıtım olmadığı gibi cesaretimde yoktu.
Başka yollar denemeliydim ve hayalimden vazgeçmeden babamı şirkette çalışma fikrinden vazgeçirmeliydim.
Aklımda ki bütün cin fikirleri zihnime tek tek kazımıştım ve hazırdım.

Hayalim şarkı söylemekti ama kariyerime oyunculuk ile başlıyordum.Olsun hayal'e giden her yol mübahtı bundan sonra benim için.

Makyaj aynasının önünde bir müddet ağlamaktan şişen yüzümü inceledikten sonra yatağıma doğru ilerledim birazcık uyumak iyi gelecekti.Çünkü düşündükçe çıldıracak gibi hissediyordum kendimi.Akşam yemeğine kadar sakinleşmem ve biraz toparlanmam gerekiyordu.

Yatağımın üzerinde ki nota desenli pikeyi kaldırıp yumuşacık yatağıma bedenimi bıraktığımda en doğru kararı verdiğimi düşündüm.
Baş ucumda ki camdan içeri sızan güneşin etkisi ile tavanda ki avizenin parlak taşlarının oluşturduğu ışıltıları seyrederken uykuya dalmıştım.

****

Ne kadar zaman uyumuştum bilmiyordum ve uyku benim için kusursuz planlanmış bir kaçış yoluydu.Fakat hemen sol tarafımda ki küçük çekmeceli dolabımın üzerinde ki telefonum ısrarla çalmasaydı daha da uyurdum ama nerde bende o şans.

Gözlerimi açmadan el yordamı ile telefonumu bulmaya çalışırken yere düşmesine neden olmuştum.Tabi halen uyanmamıştım ve beni daha uyanmadan sinir etmeye yetmişti bu durum.
Sinirle başımın altında ki yastığı odanın bir köşesine fırlatıp uzerimde ki pikeyi de ayağımla tekmeledikten sonra önüme düşen saçlarımı hırsla geriye attım.

Sabahları uyandığımda hep gergin olurdum ama gün içerisinde ki uyku ve uyanış sabah uyanışlardan daha betermiş onuda öğrenmiş olmuştum.

Başımı cama doğru çevirdiğimde güneş gökyüzünü çoktan terk etmişti.Saattin kaç olduğuna dair henüz bir tahminim yoktu ancak evdekilerin beni artık umursamaması iyiden iyiye canımı sıkmaya başlamıştı.
Önceden beş dakika ortalarda görünmesem çat kapı odama girerlerken şimdi kimseden ses seda çıkmıyordu.
Yemin ediyorum ölsem kalsam kesin kokardım bu oda da o kadar yani!

Uykuyu sakinleşmek için tercih etmiştim ancak uyumadan önce ki halimden daha beter olmuştum.
Oflayarak hatta o kadar şiddetli oflayarak yataktan kalktım ki dudaklarımın iç kısmının acıdığını hissetmiştim.

Yataktan kalktığım gibi soluğu banyoda aldım üzerimdekileri ise bir çırpıda çıkartıp banyonun kirli sepetine fırlattım.Suyu ayarlamadan direk musluğu açıp suyun altına girdiğimde dudaklarımdan yedi köy ötelerden duyulacak bir çığlık kopmuştu.
Öfkeyle kalkan zararla oturur diye boşuna demiyorlamış.Buz gibi suyu başımdan aşağı yiyince adeta şok etkisi yaratmıştı.Sinir falan kalmamıştı bedenimde.
Ne kadar soğuk suyun etkisini anlık yaşasamda refleks olarak hızla musluğu sıcak konuma çevirdim.
Suyun ısınırken tenime hissetirdikleri ise paha biçilemezdi.

Az evvel ben sinirli miydim?Yok canım daha neler!

Düşüncelerimle birlikte gülmeye başladığımda usuldan usuldan kendimden de korkmaya başlamıştım.Manik depresif hallerim hiç hayra alamet değildi.

HAYALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin