Yaratıyorsun takip et Allah'ım!!

185 46 5
                                    

"Allah'ım çok mu güzelim ne?Ne güzel yaratmış beni yaratan.Şu gözler,saçlar...Nazarım değecek kendime."

Her kuaför sonrası kendimi motive etme şeklimdi bu benim.Kendimi daha da yenilenmiş hissediyordum.
Yüklenen aşırı öz güven bazen zarar verse de bende herhangi bir zararını görmemiştim bugüne kadar.

Etrafta deli olduğumu düşünen bakışlara hiçç aldırış etmeden yapılan işlemlerin ücretini ödeyip çıkışa yöneldim.Kapıdan çıkar çıkmaz yüzüme vuran sıcak havayla tekrardan içeri kaçma isteği uyansa da içimde geri dönemezdim.Zaten havamıda atmışım,şimdi ay çok sıcak deyip geri içeri giremezdim.

Elimde tutuğum güneş gözlüklerimi hızla takıp aynı hızla arabama doğru ilerledim.
Kapıyı aceleyle açıp kendimi içeri attığımda ilk işim klimayı sonuna kadar açmaktı.
İzmirin sıcağında bir gün buhar olup uçmaktan korkuyordum.
Klima bile ilk açışta sıcak üflüyorsa ben yazı düşünmek bile istemiyordum.

Kısa süre sonra klimadan gelen serin esintinin rahatlığına bıraktım kendimi.Gözlerimi kapayıp serinlemeye çalışırken camımın tık tık sesiyle olduğum yerde küçük çaplı bir korku yaşadım.
Yok ben anladım bugün benim imtahan günümdü.Kesin,eve varmadan aklımı biryerde bırakacaktım.

Camı hafif araladığımda karşımda kısa boylu ve yarım dünya diyebileceğim boyutta,dudağının üzerinde bıyık diyorlar sanırım ona kılları olan amcanın yüzüne ne vardı manasında baktım.

Zaten bir meramı olduğu belliydi ve o azıcık aralık camdan yüzüme tükürükler saçarak konuşmaya başladı.

"Çıkcan mı,çıkacaksan ben girecem buraya."

"Çıkacağım,çıkacağım merak etme amcacım yatılı değilim."

Çıkmak mı şimdi buradan son sürat kaçacağım.
Bugün kesin bir uğursuzluk vardı.Hemen gidip temiz su bulmalıydım çünkü az önce maruz kaldığım tükürükleri yüzümde hissediyordum.

Yol üzerinde gördüğüm büfenin birinin önünde durup hemen küçük bir şişe su alıp yüzüme hızla çarptım.
Temiz havadan da içime derin derin nefesler alıp arabaya yöneldim.
Başka bir aksilik ve tuhaf olaylar olmamasını dileyerek şöför mahalime kuruldum.
Dikiz aynasından şöyle bir gül yüzüme bakayım dedim,demez olaydım!Saçım bozulmuş az önce yüzüme çarptığım suyun etkisiyle rimelim akmış.
Üstüne bütün moralimde yerlerde.

Adına çanta denilen çuvalın içine elimi attığımda ilk defa aradığımı bir seferde bulmanın sevinciyle en faydalı icat olan ıslak mendili buldum.İçinden tek seferde bir tane çıkarmayı hiç bir zaman beceremediğim gibi bu seferde becerememiştim.Elimde biriken sayısını bilmediğim ıslak mendilleri parmaklarımın arasında top haline getirip yüzümün berbat görüntüsünü birazda olsa toparladım.
Kurtarıcım güneş gözlüğünüde takıp istikamet hiç bir yere sapmadan Arıkan malikanesiydi.

Yol boyu,evden çıktığımdan beri yaşadığım aksilikleri düşününce bu günü uğursuz gün ilan etmeye karar verdim.Kesin evden çıkmadan önce babamla yaşadığımız tartışmanın diyetiydi bugün olanlar.
Ee...Allah'ın sopası yok ki sen babana çemkirirsen sonuçlarınada katlanmak zorunda kalırsın.

Göz kamaştıran el emeği demir kapının önüne geldiğimde aslında arkama bakmadan kaçmak geçsede içimden burası benim evimdi.Burada doğup büyümüştüm.Şimdi bu tavrımı birileri görse elimin tersiyle ittiğim nimetler yüzünden dayak yemem kaçınılmaz olurdu.

Tezat bir kişiliğim vardı.Ne kadar ihtişam ve gösterişten hoşlanmasamda kurduğum hayaller hep popüler olma ve yine ihtişamlı bir hayattı.
Tamam kabul ediyorum bazen dengesiz olabiliyorum ama popüler olmak başka gösterişli bi yaşam başkaydı benim için.

HAYALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin