Bölüm 37

4.8K 191 17
                                    


Gözlerimi masmavi bir günün huzuruna açtım. Yanımda sevdiğim adam nefes alıp verirken kalbimde yeşeren aşk büyümeye devam ediyordu...

Ayaklarımı tüylü halının içine bırakıp üzerime geceliğimi giydim. Balkonun açık kapısından gelen kuş cıvıltıları neşeli geliyordu. Balkona çıkıp temiz havayı içime çektim. Her şeye rağmen hayat güzeldi. Gökyüzüne bakıp içimden baba seni çok özledim, dedim. Gözümden iki damla yaş çeneme doğru süzüldü.

Can uyanmış yanıma gelmişti ama arkamdan sarılana kadar hiçbir şey fark etmemiştim. 

"Günaydın aşkım, nasılsın?"

"Böyle güzel bir yerde kötü olmam mümkün mü? Hem de sen yanımdayken..."

Can omzumdan öpüp saçlarımı kokladı. Ellerini kollarımda gezdirip bana sıkıca sarıldı. 

"Hadi hazırlan da bahçede kahvaltı yapalım" derken mavi gözleri enerjik bakıyordu. Can'a dönüp sakallarını okşadım. 

"Tamam sevgilim. Bir duş alayım aşağıda buluşuruz" 

Odamızın banyosuna giderken Can'ında bana gülümseyerek üzerini giyindiğini gördüm. Banyoyu hazırlayıp havluları çıkartırken birden midem bulandı. Lavabonun içine kusmak zorunda kaldım. Midem kasılıp duruyordu. Hiçbir şey yemediğim halde neden kustuğumu çözemedim. Duşa girip suyun altında biraz bekledikten sonra kendime geldim. Üzerime hafif mini bir elbise giyip bahçeye indim. Can kahvaltı masasına oturmuş tabaktaki peynirleri tadıyordu. Yüzünde yaramaz bir çocuk ifadesi ardı. Güneşte parlayan saçları hoşuma gitti. Dudaklarımı büzerek konuşmaya başladım. 

"Biraz önce kustum"

"Ah bebeğim benim. Gel yanıma seni ellerimle besleyeceğim. İyi olacaksın"

Can ağzıma hazırladığı küçük bir ekmeğin üstünde çilek reçelinden verdi. Lokmamı çiğnerken havanın sıcağından biraz bunalmıştım. Can omzumdan öpüp düşünceli bir ifadeyle yüzüme baktı 

"İyi olduğundan emin misin? Çünkü rengin soldu"

Can'ın gözlerine bakıp cevap verecekken kendimi nemli çimlerin üzerine bayılmış olarak buldum....



*


Uyandığımda yazlığımızın serin yatak odasında uzanıyordum. Can elimden tutmuş sinirle nefes alıp veriyordu. Benimle ilgilenen kızlar ve Sonya üzgün bir şekilde başımda bekliyorlardı. Ne olduğunu çok merak ediyordum. Başımı kaldırmaya çalışınca tekrar midem bulandı ve yatmak zorunda kaldım. Can elini alnıma koyup 

"Kendini zorlama sevgilim uzan biraz daha" dedi.

"Can bana ne oldu?" diye sorarken kızlar dışarı çıktı ve sadece Sonya kaldı. Bu sessizlik ve gerginlik canımı sıkmaya başlamıştı. 

Can derin bir nefes alıp "Sana yine büyü yapıldığını söylüyorlar. Sonya dedi ki..."

Can başını öne eğip kelimelerini toparlamaya çalışıyordu ama görüntüsünde yıkılmış bir adam vardı.

"Sonya dedi ki sana yapılan büyü yüzünden çocuğumuzu kaybetmişiz"

Duyduklarım karşısında şoka uğramıştım. Ben hamile miydim? Peki nasıl kaybetmiştik. Bu konuşma beni epeyce rahatsız etti. Yüzümü buruşturarak

"Can sen ne saçmalıyorsun" diye çıkıştım. 

Can'ın gözleri doldu ve yüzüme bakamadan konuşmaya devam etti. 

FÜME (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin