Bölüm 30

7K 218 13
                                    


Bir hafta sonra...


Parmak uçlarım Can'ın saçlarında uyandım. Artık ona o kadar çok alışmıştım ki gözlerini her saniye üzerimde istiyordum. Sıcaklığı, nefesi, kokusu her şeyiyle benimdi...

Elimi sakallarında gezdirdim ve uzun kirpiklerine baktım. Bu akşam annemlerin evinin bahçesinde evleneceğiz. İkimizde hiçbir şeye karışmadık. Annemi arayıp nasıl istersen öyle yap, dedim. Hevesini kırmak istemiyordum. Çünkü bizim için sadece yan yana olmamız ve iyi olmamız önemli. Çünkü halletmemiz gereken çok şey var...

Düşmanlarımızın bir haftadır sesleri çıkmıyor. Sanki pusuda bekleyen kaplan gibiler. Ne zaman dişlerini gösterip üzerimize atlarlar bilmiyorum. Ve aslına bakarsanız korkmuyorum da. İçimde büyüyen bir güç var. Ne olduğunu henüz çözemedim ama ortaya çıktığında her şey çok farklı olacak...

Can gözlerini usulca açarken yüzünden silinmesini hiç istemediğim gülümsemesini bana bahşetti. Avucumun içinden öptü. Sanırım bundan daha güzel bir sabah olamazdı. 

"Ekin saat kaç. Annen erken gelin demişti"

"Gideriz bir ara, sana sarılabilir miyim?"

"Gel göğsüme"

Can'ın beni çağırışında hep bir huzur vardı. Kalbinin atışına vurulmuştum belki de. Bu kadar seveceğim biri olacağını düşünmemiştim. Hayatlarımıza dokunup geçen herkes gibi bir süre sonra konuşmayı bile unutacağım biri olur sanmıştım. Halbuki hayatımın her şeyi oldu. Ve onun hayatının her şeyi oldum...

Can'ın göğsüne ufak bir öpücük kondurup yataktan usulca kalktım. Çalan telefonumda annemin ismini görünce çekinerek açtım.

"Ekin nerede kaldınız kızım. Kuaför seni bekliyor hadi. Hiç mi merak etmiyorsun gelinliğini? Anneciğim biraz hevesli olsana"

Annemi üzmek istemiyordum. Ellerimle saçlarımı karıştırıp

"Çıktık anneciğim geliyoruz yoldayız. Bir şey lazım mı?" diye yalan söyledim. Annemin telaşını hesaba katarak hızlıca giyinmeye başladım. Bugün hayatlarımızı birleştirecektik sözde ama benim hayatım zaten Can'a aitti. 

Ayakkabılarımı giydiğim sırada Can'da deri ceketini üzerine geçiriyordu ve 

"İhtiyacın olan bütün özel eşyalarını yanına al. Bu gece burada olmayacağız" dedi.

Kafam karışmıştı "Nerede olacağız? Evimize dönmeyecek miyiz?"

"Ekin bu yer bizim evimiz olamaz. Bu ev benim azap çektiğim ve yalnızlığımı yaşadığım bir yerdi. Ve evimiz dediğimiz yeri bütün düşmanlarımız biliyor. Artık seninle güzel bir başlangıç yapmak istiyorum" diyerek yanağımdan öptü.

Diyecek bir şey bulamadığım için tekrar eve gidip yatak odasına sakladığım el yazması defteri çantama attım. Son kez odaları dolaştım ve iyisiyle kötüsüyle geldiğim bu eve elveda, dedim. Can'da tüm eşyalarını bavuluna tıkıştırıp son kez evine baktı ve duygusuz bir ifadeyle kapıyı kilitledi.

Son model lüks spor arabamıza bindiğimizde, ne kadar istesem de ihtişamdan kaçamayacağımı bir kez daha anladım. Can'ın hesabındaki para günden güne katlanarak artıyordu. Avukat Hilmi Tezcan, Özkan Kılıç'ın parası için uyguladığı yöntemi Can içinde uyguluyordu ve her gün parasının artışından Can'ı haberdar ediyordu.

Mahalleden çıkmak üzereyken yoldan geçen İpek'i gördüm. Bitkin bir hali varı ama yakında geçeceğine emindim. Can yavaşlayıp İpek'e doğru arabayı yanaştırdı. Camımı açıp

FÜME (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin