Bir gün içerisinde değer verdiğim sayılı kişilerden ikisini toprağa vermiştim. Biri az önce gömülüşünü izlediğim babam, diğeri ise beni sevdiğini söyleyen önce yatağıma sonra da kalbime aldığım Yankı.
Yankı hala yaşıyor olabilirdi fakat bende ki Yankı'yı Hande'nin anlattıklarıyla beraber gömmüştüm. Benim için artık babam kadar o da ölüydü.
'' Efsun, iyi misin? ''
Hande'nin sesiyle kendimi toparladım. Yankı'yla tahmininden daha yakın olduğumu bilmediğinden anlattıklarının benim için fazla önemli olmadığını düşünüyor olmalıydı.
'' İyiyim, gelsene. ''
Sek ve Yankı'ya doğru ilerlerken kolumdan tuttu. Kızıl saçları rüzgarda uçuşurken gözlerini kısarak konuştu.
'' O psikopatla bir daha görüşmeyeceksin değil mi? ''
Yüzümde oluşan gülümseme sahte olsa da cevabım gerçekti.
'' Kesinlikle. ''
Ardından onların yanına gittiğimizde etrafta annem ve bizden başka kimsenin kalmadığını fark ettim.
'' Yankı, evine dönsen iyi olur. ''
Kaşlarını çattığında suratının ortasına bir yumruk geçirmemek için tırnaklarımı avucuma bastırdım.
'' Uzun zaman oldu, bebeğim. Biraz daha yanında kalmak istiyorum. ''
Sek tam saldırmak üzereyken Hande'yle birlikte onu engelledik. Dişlerinin arasından tısladığında Yankı'nın onu pek taktığını zannetmiyordum.
'' Bir daha. Benim. Kızıma. Bebeğim. Demeyeceksin. ''
'' Sek yeter, Yankı sende eve git. Annemle vedalaştıktan sonra geleceğim, özlem gideririz. ''
Son sözlerimde ki ima ve kızgınlığı anlayan Sek bir tepki vermezken Yankı ise ona bakarak sırıtıyordu. Gerizekalı.
'' Sek sende Hande'yi bırak lütfen. ''
İsminin geçmesiyle Yankı'nın bakışları Hande'yi buldu. Nefesimi tutup vereceği tepkiyi beklerken birkaç saniye bakıp ardından kafasını çevirdi. Tanımamıştı. Hande'nin başta söylediği sözler geldi aklıma.
Onunla geçen hafta birlikte olduk. Çok sarhoştu. İşi pişirdikten sonra bana geçmişinden bahsetti. Anlattıktan sonra sızdı ve benden hemen oradan çıkıp gittim.
'' Nasıl geldiyse öyle gitsin. Seni tek bırakmam. ''
Yankı yüzünde ki sırıtışla yanımızdan ayrıldığında Sek'e döndüm.
'' Hande yolda sana olanları anlatır. İşim uzun sürmeyecek. Beni merak etme. ''
İtiraz edecek gibi olsa da Hande onu kolundan sürükleyerek mezarlıktan çıkardı. Derin bir nefes alıp babamın mezarına baktım. Annem mezar taşının yanına oturmuş, taşı okşuyor ve ağlıyordu.
Yanına gittiğimde kucağına başımı koyup mezarın yanına uzandım. Babamın bedenini örten taze toprakta parmaklarımı gezdirirken aynı zamanda annemin hıçkırıklarını dinliyordum.
Yankı hakkında ki öğrendiğim gerçek, babama kavuşamadan kaybedişim, annem hıçkırarak ağlarken elimden gelen hiçbir şey olmaması canımı acıtıyordu. Tüm bu acıyı azaltmanın tek yolu ise içimde ki her şeyi kusmaktı.
Ani bir hareketle annemin kucağından kalktım. Soran gözlerle bana baktığında güçlü çıkması için çaba sarf ettiğim sesimle konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıkta Kalanlar
Teen FictionHer insan acı çekerdi fakat bazıları acı ile birlikte yaşardı. Acı onların her zerresini kaplamış ve onları karanlığa mahkum etmişti. Işıkların arasında sürülen parıltılı hayatların dışında kimse tarafından önemsenmeyen acıya ve karanlığa gömülmüş...