Karanlıkta Kalanlar

KK | 17

Kuzuzade.

İki gündür aklımdan çıkmayan bu soyad beni çıldırtmak üzereydi. Sek'e kendi babasını öldürten, onu oldukça uzun bir süre benden ayıran, acımasız bir seri katile dönüştüren ve ikimizin hayatınında amına koyan orospu çocuğundan başka Nevzat isminde birini tanımıyordum. 

O herifin soyadını hatırlayamadığımdan Ceyhun'u iki gün önce arayan Nevzat ile aynı kişi olup olmadıklarını bilemiyordum. O olsa bile Ceyhun gibi birinin Nevzat'la ne işi olabilirdi ki? 

Çocukta gangster tipi vardı fakat üç gündür beraberdik ve bir katil ya da mafya olmadığından emindim. Ceyhun'u da Sek'e yaptığı gibi kullanıyor olabilir miydi? 

Belki de aptal bir isim benzerliğiydi ve ben abartıyordum.

'' O sarı kafanın içinde ne tilkiler dönüyor bakalım? ''

Daldığım düşüncelerden sıyrılıp yanıma oturan Ceyhun'a hafifçe omuz attım.

'' Acaba bu seksi çocuk taksi paramı verir mi diye düşünüyordum. ''

Alayla kıvrılmış dudağını büzdü ve kaşlarını çattı. Ah, cidden seksiydi.

'' Gidiyor musun? ''

Üç gündür buradaydım ve artık gerçek dünyaya dönmenin vakti gelmişti. Almam gereken bazı cevaplar vardı.

'' Maalesef. ''

'' Bende amcamın yanına uğrayacaktım seni bırakabilirim. ''

Yanağını sıktığımda homurdanarak elimi uzaklaştırmaya çalıştı. Bundan nefret ediyordu.

'' Harikasın sen. ''

'' Kes şunu Efsun. ''

Elim hala yanağında olduğundan sesi garip çıkmıştı. Kıkırdadım ve elimi çektim. 

'' Ne zaman çıkarız? ''

Yanağını ovarken bana ters bir bakış attı ama yine de soruma cevap vermişti.

'' Ne zaman istiyorsan. ''

'' Arabada seni bekliyorum. ''

Vakit kaybetmeye gerek yoktu, zaten hava kararmıştı. Ceyhun da hemen arkamdan arabaya bindiğinde Sek'in adresini söyledim. Kaçarcasına çıktığım eve kendi ayaklarımla gitmek kapana kısılmış hissettiriyordu.

Elvis Presley'in efsanevi sesi arabayı doldurduğunda biraz gevşedim ve hiç bir şey düşünmeden yolu izlemeye başladım. Bir süre sonra Ceyhun arabayı durdurduğunda evin önüne gelmiş olduğumuzu fark ettim. 

'' Güzel mekanmış. ''

'' Senin dağ ev kadar değil. ''

'' Kesinlikle. ''

Sesinde ki yapay kibir beni güldürmüştü. Zaten geçirdiğim üç gün boyunca onun sayesinde bolca gülmüştüm.

'' Seni tanıdığım için mutluyum. ''

Gülümsedi.

'' Ben de öyle sarı kafa. ''

Yüzümü buruşturdum ve ona sinirli olduğunu umduğum bir bakış attım.

'' Şöyle söylemeyi kes. ''

'' Peki sarı kafa. ''

'' Saçlarımı mora boyatacağım. ''

O aptal kelimeyi söylememesi için cidden yapabilirdim.

'' Sana sarı kafa demeye devam ederim. ''