Kendime geldiğimde bizim buralarda bolca bulunan boş depolardan birinde olduğumu fark ettim. Ellerim ve ayaklarım sandalyeye bağlı bir şekilde oturuyordum. Benim uyandığımı fark eden çocuk ayağa kalkıp kapının yanına ilerledi ve dışarıya doğru seslendi.
'' Abi kız uyandı. ''
Sanırım Cenk'in köpeklerinden biriydi. Birkaç saniye içerisinde Cenk depoya girdi. Tam karşıma dikildiğinde elinin tersiyle yanağımı okşamaya başladı.
'' Nihayet uyanabildin. Seni beklerken bir paket sigara bitirdim. ''
Aksi bir tavır sergileyerek elinden kurtulmak için kafamı geriye attım. Bu hareketime gülerken elini de yanağımdan çekti.
'' Hadi ama Efsun, senin gibi bir orospu masum bir dokunuştan mı rahatsız oldu? ''
Onu umursamazken midemde ki yanma hissini bastırmaya çalışıyordum. Ayrıca terden sırılsıklam olmuş bedenimde yoksunluk krizine girdiğimi fazlasıyla belli ediyordu. Bunu elbette Cenk'te fark etmişti.
'' Kaç saattir uyuşturucu almıyorsun? ''
'' Saat kaç? '' diye sordum fakat sesim fısıltı halinde çıkmıştı.
'' Birazdan güneş doğar. ''
Siktir. Yaklaşık 9-10 saattir uyuşturucu kullanmamıştım. Genelde kriz başlamadan eroini alırdım bu yüzden vücudum eroinsiz kalmaya hiç dayanıklı değildi. Tüm vücudum kasılmış durumdaydı ve kusmamak için kendimi sıkıyordum.
'' Sen sanırım baya zor durumdasın ha? Zavallı şey. ''
'' Ne istiyorsun benden? ''
'' Ne istiyorum öyle mi? Gebermeni istiyorum sürtük! ''
'' Nasıl gebereceğimi seçme hakkım var mı? Yüksek doz alarak ölmeyi tercih ederim. ''
Sesim oldukça boğuk ve kısık çıksa da bu Cenk'le dalga geçmeme engel değildi.
'' Şaka yaptığımı mı sanıyorsun lan. Sevdiğim kız senin yüzünden benden nefret ediyor artık. Bunun bedelini çok ağır ödeyeceksin. ''
Gözlerimi devirdim. Cenk gibileri sevmezdi kullanıp atardı sadece.
'' Onu sevmiyordun kendini kandırma. Masum bir kızın hayatını sikmene engel oldum sadece. ''
'' Seviyordum amına koyayım! Çok seviyordum hemde! ''
'' Onu bir bağımlı yapıp birkaç kezde altına aldıktan sonra yüzüne bile bakmayacaktın. ''
'' Sen herkesi Sek gibi mi sanıyorsun lan? ''
Söylediği cümleyle gözlerimi yumup acının geçmesini bekledim. Yoksunluk krizinin hissettirdiği acıdan çok daha farklıydı bu. Sanki biri kalbimi avuçlarının içine alıp sıkıyordu. En çok canımı acıtansa söylediğinin doğru olmasıydı. Sek beni bir bağımlı yapıp bir yıl boyunca düzdükten sonra çekip gitmişti.
'' Ne oldu sürtük, Üzüldün mü yoksa? ''
Cevap vermezken yanağıma sert bir tokat attı. Parmaklarının hepsinin yüzümde izi çıktığına emindim.
'' Daha çok üzüleceksin merak etme. Bu depo senin cehennemin olacak. ''
Yapacaklarından korkmuyordum. Ben zaten bu hayatta cehennemi yaşıyordum. Birçok gece tanımadığım bedenlerin altına yatarken kızgın ateşlerde yanıyordum.
'' İstediğini yap, sadece bana uyuşturucu ver yeter. ''
'' O zaman zevki çıkmaz ki güzelim. Terlemiş ve titrerken de çok seksisin merak etme. ''
Kenarda sessizce bekleyen çocukla birlikte kahkaha attıklarında yüzümü buruşturdum. Şuan tek istediğim o zehrin damarlarımda dolaştığını hissedebilmekti.
Cenk kendisinden beklenecek bir dengesizlik sergileyip gülmeyi kesti ve birden sinirle saçlarıma asıldı. Ardından suratıma az öncekinden de şiddetli bir tokat attı ve sandalye ile birlikte yere yapıştım. Cenk elinde kalan saçlarımı yere fırlatıp psikopatça sırıttı. Çarpmanın etkisiyle kafamdan soğuk zemine süzülen kan inlememe sebep oldu. Fiziksel acının yanında birde yoksunluk krizi hiç yardımcı olmuyordu.
'' Pişman mısın? '' diye sorduğunda düşündüm.
Eğer Duru'ya gerçekleri söylemeseydim o hapı alacaktı. Cenk'in ısrarlarıyla birkaç kez daha kullandıktan sonra bağımlı olacaktı. Bu süre boyunca ise Cenk ile birçok kez birlikte olacak belki birde ona aşık olacaktı. Terk edildiğinde ise psikolojik olarak tamamen çökecekti. Abisine geri dönmeye yüzü olmadığından bir süre tek başına uyuşturucu kullanıp eski hayatından soyutlanmaya başlayacak parası bittiğindeyse benim gibi fahişelik yapmak zorunda kalacaktı. Şimdiyse abisinin evinde sıcacık yatağına yatmış güven içerisinde uyuyordu. Önünde de onu bekleyen güzel bir gelecek vardı.
'' Hayır pişman değilim '' dedim son derece kararlı bir sesle.
Bu cevap sanırım Cenk'i daha fazla kızdırmıştı. Hızla üzerime doğru geldi ve yerde çaresiz bir şekilde yatan bedenimi tekmelemeye başladı. Ağzımdan da kanlar süzülmeye başlamıştı. Acı o kadar fazlaydı ki artık hissedemiyordum bile.
'' Abi kız ölecek yeter. ''
Çocuğun sesiyle Cenk tekme atmayı kesti. Ellerimde ki ve ayaklarımda ki ipleri çözerken beni bu kadar çabuk serbest bırakacağını düşünmediğimden şaşırmıştım.
'' Dışarı çık Furkan. ''
Cenk'in çocuğa söylediği cümle ile kaşlarım çatıldı. Sanırım benimle daha işi bitmemişti.
'' Abi emin mi- ''
'' Defol! ''
Cenk çocuğun cümlesini bölerek adeta kükremişti. Çocuk bana acıyan bir bakış atıp dışarı çıktı.
'' Şimdi seninle biraz eğleneceğiz. ''
Kıyafetlerimi yırtarken adi bir sesle söylediği cümle gözlerimin dolmasına sebep oldu. Tecavüz her kadın için korkunç bir olaydı, fahişe olsa bile.
'' Ya-yapma '' diye fısıldadım.
Beni umursamadan üstümde kalan tek kumaş parçasını da fırlattı. Soğuk zeminin çıplak tenimde bıraktığı bu hissi hiçbir zaman unutamayacaktım. Birde Cenk'in üzerime çıkıp bir hayvanmışım gibi davranarak bana defalarca sahip olmasını.
İçimden çıkıp pantolonunun fermuarını kapattı. Güneş ışıkları etrafı aydınlatmaya başlamıştı. Soğuk metali kalbimin üzerinde hissettiğim de ölümden korkmuyordum, bu benim kurtuluşumdu.
'' Cehenneme gitmeye hazır mısın orospu? ''
'' Sen dururken Efsun'un gitmesi haksızlık olurdu, orospu çocuğu. ''
Bilincim kapanmadan önce depoyu dolduran bu gür ses kalbimin teklemesine sebep oldu. Bu sesi nerede olsa tanırdım.
Bu...Bu Sek'ti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıkta Kalanlar
Novela JuvenilHer insan acı çekerdi fakat bazıları acı ile birlikte yaşardı. Acı onların her zerresini kaplamış ve onları karanlığa mahkum etmişti. Işıkların arasında sürülen parıltılı hayatların dışında kimse tarafından önemsenmeyen acıya ve karanlığa gömülmüş...