Yüzüme çarpan sıcak nefesle uyandım. Kirpikleri kirpiklerime değecek kadar yakınımda olan adama kocaman gülümseyip dudaklarına ufak bir öpücük bıraktım.
'' Günaydın güzelim. ''
'' Günaydın yakışıklı. ''
Belimdeki elini saçlarıma çıkardı ve parmaklarını saçlarımda gezdirmeye başladı. Gözlerimi kapatıp başımı boynuyla omzu arasında ki boşluğa yerleştirdiğimde o da yüzünü saçlarıma gömüp derin bir nefes aldı.
'' Saçlarına bayılıyorum. ''
Sedef'in o altın sarısı saçlarına yüzümü gömüp uyumaya ihtiyacım vardı.
Yankı'nın sözlerinin ardından Sedef'ten bahsederken söylediği cümle beynime sızarken düşünmeyi reddettim. Onunla bunun bir alakası yoktu. Sadece saçmalıyordum.
'' Kahvaltı etmeye ne dersin? ''
Düşüncelerimden sıyrılıp aklıma gelen ilk şeyi söylediğimde gülerek beni onayladı. Şu anda mutluydum ve diğer hiçbir şeyin önemi yoktu. Aptalca düşüncelerin beni etkilemesine izin verecek değildim.
Üzerime pembe saten sabahlığımı geçirip Yankı'yla beraber aşağı indim. O kahvaltılıkları çıkarırken bende çayı demledim. Elime aldığım domatesleri yıkamak üzereyken her zamanki yerinde bekleyen Sedat'ı görmemle yanaklarım kızardı. Domatesleri bırakıp Yankı'ya döndüm.
'' Kısa bir işim var, hemen gelirim. ''
'' Nereye? ''
'' Sedat'a bir şey söyleyecektim. ''
Arkasında ki tezgaha yaslanıp tek kaşını kaldırarak bana baktı.
'' Onu ilgilendiren bir durum değildi, açıklama yapmana gerek yok. ''
'' Açıklama yapmayacağım zaten sadece bir cümle, hemen dönerim. ''
Cevabını beklemeden evden çıktım. Üzerimde sadece ince bir kumaş parçası olduğundan hafifçe esen rüzgar üşümeme neden oldu. Kollarımı vücuduma dolayıp adımlarımı hızlandırdım. Sedat ona doğru geldiğimi gördüğünde bakışlarını kaçırıp rahatsızca kımıldandı. Tek utanan ben değildim sanırım.
Derin bir nefes aldım. Bu konuşmayı yapmalıydım, kaçışı yoktu.
'' Nasılsın Sedat? ''
'' Sağ olun Efsun Hanım. ''
Yüzüme bakmadan konuşmasını utanıyor olmasına yordum. Benden iğrenmediğini umuyordum.
'' Ben şey diyecektim, dün ki olay aramızda kalırsa sevinirim. ''
Günlerdir su içmiyormuşum gibi kuruyan dudaklarımı yalayıp devam ettim.
'' Biz Sek ile sevgili değiliz ama duyup üzülmesini istemem, anlıyorsun değil mi? ''
'' Evet, efendim. Merak etmeyin kimse bilmeyecek. ''
Sedat'ın sözleriyle rahatlayıp derin bir nefes verdim.
'' Teşekkür ederim. ''
Eve doğru yürümeye başladığımda dün yaşananlar yeniden zihnimde canlandı.
Yankı tam beni sevdiğini söylediği sırada odanın kapısı açılmıştı. İçeri giren Sedat en az bizim kadar şaşkındı. Yankı pratik bir hareketle üzerimden çekilip yan tarafıma geçti. Bense üzerimizde ki örtüyü vücuduma sarıp yatakta oturur pozisyona geldim.
'' Efsun Hanım b-ben çok özür dilerim. Yalnızsınız sandım ben sonra kapıyı çaldım du-duymadınız. Serkan Bey söyle demişti ben ondan, özür dilerim. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıkta Kalanlar
Roman pour AdolescentsHer insan acı çekerdi fakat bazıları acı ile birlikte yaşardı. Acı onların her zerresini kaplamış ve onları karanlığa mahkum etmişti. Işıkların arasında sürülen parıltılı hayatların dışında kimse tarafından önemsenmeyen acıya ve karanlığa gömülmüş...