DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

62.2K 2.1K 181
                                    

Yorum yapmayı ve oy verme unutmayın.
Keyifli okumalar. ♥️

MASAL

Taksiden indiğimde elimdeki telefon hâlâ titriyordu. Oya evlerinden çıktığımdan beri, otuz dakikalık yol boyunca otuz kere aramıştı neredeyse. Hâlâ titreyen ellerimle evimin kapısını açıp içeri girdiğimde ısrarcı Oya'ya daha fazla kayıtsız kalamadım.

"Efendim, Oya? Söyle, Oya! Çatladın, Oya! Ne var, Oya?"

Derdim onunla değildi ama şu anda yalnız kalmaya hakikaten ihtiyacım vardı.

"Ağır ol canım, sakin."

Sakinleşmek için derin bir nefes aldım. İşe yaramdı. "Oya, cidden yorgunum. Başım inanılmaz ağrıyor. Eve yeni geldim ve yarın okul var. Tek istediğim sadece birazcık dinlenmek."

"Ben de seni bu yüzden aradım işte. Sen şimdi kalkar sabah okula gidersin. Kardan dolayı okullar tatil edildi. Eh cuma da zaten yeni yıl diye tatildi. Dört gün rahat rahat dinleneceksin kuzum." Hayatımın hiçbir evresinden işimden kaçmak istememiştim ama ilk defa buna ihtiyacım olduğunu hissettim. Birden Oya'ya çıkıştığım için pişmanlık duydum.

"Haber verdiğin için sağ ol canım, teşekkür ederim."

"Rica ederim ama aynı zamanda yarın Sedat'ın evine gitmeye karar verdiğimizi de söylemek için aradım."

Hayır, asla onun evine falan gitmeye niyetim yoktu. "Beni bu sefer saymayın, kesin ve net olarak gelmiyorum."

"Sensiz yeni yıla girmeyiz biz, saçmalama!"

"Kocalarınız yanınızda işte hep birlikte girersiniz. Hem saat tam on iki olduğunda görüntülü konuşuruz."

"Asla olmaz."

"Oya, yapma lütfen." Bazen isteklerime anında özen gösterilmesine ihtiyacım oluyordu ve şu an tam da o zamandı.

"Masal, sen yapma. O zaman iptal ediyorum." Üzerimde oluşturduğu suçluluk duygusundan nefret ettim.

"Pekâlâ, tamam geliyorum ama yarın akşama doğru ancak gelirim." Attığı sevinç çığlığıyla kulaklarım üç gün falan duymazdı herhalde.

Telefonu kapattıktan sonra mutfağa gidip bir bardak su aldım ve kombiyi yükselttim. Yatak odama gelip bardağımı bırakınca üzerimdekileri çıkarıp pijamalarımı giyerek yatağa girdim. Evin içi ısındıkça ben de mayıştım. Yumuşak yastık ve yorganların arasına gömülüp rahatladım.

Tek istediğim biraz huzur bulmak ve o adamı aklımdan çıkarmaktı. En önemlisi de bu gece rüyama gelmemesini diliyordum.

***

Evimin yakınındaki büyük alışveriş merkezinde dolanırken dün geceki uykumun rahat olmasının verdiği olumlu etkileri üzerimde taşıyordum. Oya gece geleceklerini, o yüzden Sedat'ın evinde muhtemelen yiyecek pek bir şey olmadığını söylemiş, benden biraz alışveriş yapmamı istemişti. Aslında bir yönden iyi de olmuştu. Bütün gün evde oturup onu düşünüp duracaktım. Bedenim sadece onu düşünürken bile tepki vermeyi kesemediğinden şu anda kafamın dağınık olmasına ihtiyacım vardı. Dalgın dalgın rafta bulduğum cipsleri önümde sürüklediğim arabaya atarken fark etmeden birisine çarptım. Adamdan garip bir homurtu çıkınca irkilerek başımı kaldırdım.

"Özür dilerim isteyerek ol-" Cümlemi tamamlayamadan karşımdaki adama baktım. O kadar şaşırmıştım ki! Ve belli ki o da beni gördüğüne çok şaşırmıştı. Ama yine de suratından hiç silemediği gülümsemesiyle bana bakmaya devam etti.

Beklenmedik AndaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin