Beklenmedik Anda

ALTINCI BÖLÜM

Merhaba canlarım.
Beklenmedik Anda için 4 bölüm daha paylaşıyorum. Mahi soranlar için bu ay bir yeni bölüm daha gelecek. Geri sayımları instagram hesabımda paylaşıyorum.
Beklenmedik Anda tamamlanmış bir kurgu. Mahi yazmadığım zaman onu yazmıyorum yani. Bu konuda bilgilendirme yapayım çünkü baya laf yedim.
Keyifle okuyun, yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen. ♥️

MASAL

Kendimi dışarı çıkmak için hazır hissettiğim anda kapıyı açtım ve Sedat'la burun buruna geldim.

"Artık daha sakin misin?" diye sorduğunda başımı salladım.

"Evet sakinim."

"Saat epey geç oldu, ben bir duş alıp yatmayı düşünüyorum. İstediğin odada kalabilirsin." Bakışları değişirken sesi bir fısıltıya dönüştü. "Ya da benim odamda..."

"Kes şunu! Ben aşağıdaki kanepede yatmayı düşünüyorum."

Omuzlarını silkti. "Peki sen bilirsin."

Arkasını dönüp odasına doğru ilerledi. Tam merdivenlerden inmek için bir adım atmıştım ki onun banyosunda çıkardığım eşyalarımı hatırladım. İç çamaşırlarım da dahil her şeyim oradaki kapının arkasında asılıydı. Bir süre sonra odasının kapısının önüne giderek içeriden gelen sesleri dinledim. Eğer şanslıysam banyonun kapısını kapatmazdı ve o koyu camların ardında duş alırken ben de eşyalarımı toplayıp yakalanmadan çıkardım.

Birkaç dakika sonra ses gelmeyince içeri girdim. Odası boştu ve banyodan su sesi geliyordu. Gözlerim önce yatağın üstünde duran gömleğine, sonra da yere rastgele fırlatılmış pantolonuna takıldı. Ve onun yanında duran koyu renk iç çamaşırını görünce derin bir nefes aldım. Şu an oralara girmenin hiç yeri ve zamanı değildi.

Aralık banyo kapısından içeri başımı uzatıp baktım. Sedat duştaydı. Koyu camlara rağmen onun yıkanan siluetini görebiliyordum. Elleri önce boynuna dokundu. Elindeki sabunla omuzlarını ovalayıp oradan karnına inerken onu izlemekten kendimi alamadım. Bedenim sanki kilitlenip kaldı. Adamın kendi bedenini yıkayışını izlerken nefesim hızlandı. Bakışlarımı kaçırmam gerektiğini biliyordum ama büyülenmiş gibi onu izlemeye devam ettim. Bir anda elini aşağı kaydırıp kendine dokunduğunda gözlerim kocaman açıldı.

Orada benim varlığımdan habersiz olan adamı izledim. Cehenneme gidecektim. Eşyalarımı alıp buradan hemen defolup gitmem gerekiyordu ama kahretsin, gördüğüm sahne o kadar erkeksi ve heyecan vericiydi ki yapmam gereken doğru şeyin farkında olmama rağmen yapamıyordum. Boşta kalan elini fayanslara dayayıp başını da o koluna yasladı. O başını eğip kendi hızlanan elinin hareketlerini izlerken, ben de onu izlemekten çekinmedim; sakince kendine dokunmasını, ardından hızlanmasını... rahatlamasını ve suyun bedeninden süzülüşünü izledim.

Boğazının derinliklerinden o kadar erkeksi bir ses çıkardı ki bir anda yerimden sıçradım. Kükremesi bedenimi ateşledi. Onu karşımda öyle görmek kendimi sapık gibi hissettirse de bir türlü çıkıp gidemiyordum. Adam birazdan duştan çıkacaktı ve salak kafam yüzünden yakalanacaktım. Onun tatmin oluşunu izlemek beni yeniden heyecanlandırdı ama yakalanma korkum bir şekilde ağır bastı ve harekete geçtim.

Sessiz olmaya çalışarak eşyalarımın hepsini alıp banyodan hızla çıktım. Çantamın olduğu odaya girip elimdekileri bıraktım ve aynı hızla yatağın üstünde duran yastık ve battaniyeyi alıp koşar adım aşağı indim. Koltuğun üzerine yastığımı bırakıp kafamı koymuştum ki merdivenlerde onun ayak sesini duydum.

Sedat'ın aşağı geldiğini fark ettiğim anda ayaklarımın üzerinde duran battaniyeyi çekip belime kadar örttüm. Sanki bu örtü beni koruyabilecekmiş gibi sımsıkı tuttum. Evin içi cidden sıcak olmaya başlamıştı.