BİRİNCİ BÖLÜM

131K 2.8K 402
                                    

Herkese merhaba, umarım iyisinizdir canlarım.
Döndük, dolaştık ve Beklenmedik Anda erasına girdik yine. Aslında bu sene içinde yeni baskı yapma planım vardı ama malum araya MAHİ girdi. Merak eden çok fazla olduğu için de kitap olana kadar Sedat ve Masal'ın hikâyesini burada sizlerle paylaşmak istedim.
Öncelikle bölümler tamamen kitap formatına uygun yazıldığı için kısa kısa. Bu yüzden tek seferde 3-5 bölüm paylaşmaya çalışacağım.
Diğer konu ise BA erotik bir kurgu. Diğer kurgularımda da yetişkin sahneler mevcut ama BA onlara göre çok daha fazla yetişkin sahne içeriyor. Eğer bu konudan rahatsızsanız bu kurgum size göre değil canlarım. Bilgilendirmek istedim.
Ayrıca wattpad kaynaklı bir sorun var sanırım bazı paragraflar eksik yükleniyor. Gördüklerimi ekledim, elimden geldiğince düzelttim ama bir kopukluk hissederseniz yorum yazarsanız bakarım.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Keyifli okumalar.

MASAL

Ayaklarımı koltuğun kenarından aşağı sarkıtarak gerindim. Kafam o kadar güzeldi ki havaya kaldırdığım ayak parmaklarımı bile sayamayacağım kadar fazla görüyordum. Bir an için acaba bir ayağımda beşten fazla parmağım mı var, diye düşünmedim değil. Gözlerimi kırptım ya da ben öyle yaptığımı sandım, bilmiyordum.

"Kızlar, yemin ederim şu anda gözümün önünden belli belirsiz cisimler geçiyor."

Başımı dizine yaslayıp uzandığım İdil, o kadar yüksek sesle kahkaha attı ki hepimiz aynı anda ona karşılık vererek güldük. Sema başını kaldırıp bizi net görmek ister gibi gözlerini kısarak baktı. O kadar komik görünüyordu ki gülmemek için kendimi zor tuttum. "O koltuğun üstünde sizden kaç tane gördüğümü söylesem bana asla inanmazsınız," dediğinde daha fazla dayanamayarak beşimiz de aynı anda kahkahayı bastık.

İdil, Sema, Alara, Oya ve ben. Beşimiz çok uzun zamandır arkadaştık. Aynı mahallede büyüyünce, önce anne ve babalarımız arkadaş olmuş sonra da biz birbirimizden ayrılmaz duruma gelmiştik. Her anımızı birlikte geçirir, sevincimizi ve üzüntümüzü hep bir arada yaşardık. Sema, Alara ve Oya uzun zamandır evlilerdi. İdil de Kerim'le uzun süre devam eden sevgililik haline artık bir son vererek sonunda adama evet demişti. O günü hiç unutmuyordum. İdil resmen, "Ben bu yaşta evlenmem!" diye bağırmış, Kerim ise neredeyse kalp krizi geçirecekmiş gibi kızarmıştı ve her an bayılacakmış gibi terliyordu. İdil onu öyle görünce telaşa kapılmış ve "Of, tamam," diyerek kabul etmişti.

İçlerinde en küçükleri bendim ama aramızdaki yaş farkı hiçbir zaman sorun olmamıştı. Ya ben çok olgundum ya da onlar fazla çocuktu. Şimdi de beşimiz aralarında bekâr kalan tek kişi olarak benim evimde toplanmış, İdil için bekârlığa veda partisi yapıyorduk. Gerçi arada sırada kafa dinlemek için toplandığımızdaki halimizden pek farkımız yoktu ama yine de adı İdil'e veda partisiydi.

Oya yerinde doğrulmaya çalışarak ayaklandı. Üzerindeki kısa elbise neredeyse kalçalarını açığa çıkaracak şekilde toplanınca eğilip beceriksizce düzeltmeye çalıştı ama pek başardığı söylenemezdi. Sonra yanındaki koltukta duran telefonunu alıp bize doğru fırlattı.

Tabii ki yakalayamadım ve telefon acı verici bir şekilde omzuma çarptı.

"Manyak, neden attın şimdi onu bize?"

Elindeki bardağı bırakacak bir yer ararken etrafına bakındı.

"Benim bu halimin fotoğrafını çeksene Masal ya."

Gözlerim hâlâ yeterince net görmüyordu ama kız benden onun fotoğrafını çekmemi istiyordu. Karşımda en az iki tane Oya varken hangisine odaklanacaktım ben?

Beklenmedik AndaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin