Bir kişiyi kazanmak mı daha zordu yoksa onu kaybetmek mi, hiç bilmiyorum. Birine ne kadar bağlanabiliriz. Yada değer verdiğimiz biriyle aramızın bozuk olması canımızı ne kadar acıtabilir. Kafamda karışık sorular; bulmaya çalışıyorum. İlk önce soruyu, sonra cevabı. Sanırım soruları bulmak daha zor. Neyi öğrenmeye çalışıyorum, kimi bulmaya çalışıyorum....
Sabahın köründe gittiğim o tepede; etrafa boş boş bakarken neden bu kadar huzurlu hissediyorum. Kendimi ararken kayboluyorum sokak aralarımda. Geçiyor karşımdan benliğim, kuşkusuz takip ediyorum onu. Acımasızca atlıyor uçurumlardan ruhum. Atlamalı mıyım arkasından, kendimi bulmak adına vazgeçmeli miyim kendimden. Yada yaşamaya ruhsuz bir şekilde devam mı etmeliyim. Bir insanın ruhsuz yaşaması... Hiç düşünmedim bunu açıkcası. Karartılar giderek belirginleşiyor gecemde. Yalnız olmak mı huzur verici olan yada yalnızken ; kendini özgür hissetmek mi huzuru ruhuma çağıran.
Öğüt kutuma bir yığın tavsiye daha ekliyor insanlar. Ama bilmiyorlar, beyne söz işlemez. Gözyaşı, tebessüm, hayaller, yalnızlık... Bunlarda hiç bir gerçekliği göstermez. Kendim kaybolarak bulmak istiyorum, kendi yolumu. Sevmiyorum her çağda kendini ispatlayan temennileri. Çünkü ne kendimi ispatlamak istiyorum, nede asırlara hükmetmek. Sadece anı yaşamak istiyorum...
Sanırım çok yorgunum, uyusam iyi olur :) :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendime Yazarım
SpiritualYazdım ve yazdıkça rahatladım Rahatladım ve rahatladıkça Kalemim en iyi dostum oldu