22-si-kerim

137 9 6
                                    

-rüyadan-

Elimdeki peynir tabağını da masaya yerleştirdim. Ardından yavaş adımlarla Alminanın odasına ilerledim. Kapısını yavaşça açtım. Hala uyuyordu. Yanına yaklaştım. Terlemişti. Ve  yatağında dönüp, üzerindeki pikeyi atmaya çalışıyordu.

-almina?

-soğuk

-ne soğuk?

-kan. Dediğinde tüylerim diken diken olmuştu. Aklıma o zaman gelince durdum. Silkelenip o anı hatırlamamaya çalıştım. Hızla onu dürtmeye başladım.

-almina!

-çok geç. Geç kaldım. Dedi ağlayarak.

-almina?!  Uyan. Dedim. Nefes alışları yavaşlarken elimi kalbinin üstüne koydum. Çok hızlıydı.

-almina uyan!

-dur. Dur lütfen! Nefes alışları hızlanırken hemen arafı aradım.

-efendim güzelim.

-araf meriçi de al hemen gel. Al-almina...

-tamam. Tamam sakin ol. Geliyoruz. Dedi ve kapattı.

-almina. Hadi aç gözlerini. Sadece kabus. Diye mırıldandım. Ağlayarak gözlerini açtı. Etrafına bakındı. Ardından hiçbir şey söylemeden banyoya gitti. Geri geldiğinde yüzündeki ifade korkmama neden olmuştu. Benim tanıdığım neşeli, sevecen, gülümseyen, şaşkın almina gitmiş, yerini yüzündeki ifadeleri gizleyen ifadesizliği yüzüne giymiş bir almina vardı karşımda. O sırada kapı çaldı. Açtığımda araf ve meriç gelmişti. Meriçe alminanın odasını gösterdim. Ardından arafla odaya girdik.

-çikola.. almina? Meriç alminayı görünce durdu. Almina aynı ifadesizlikle ona baktı. Ardından gözleri doldu ve meriçe sarıldı. Meriç de ona sarıldı ve saçlarını öptü. Almina meriçin kokusunu içine çekti. Ardından boğuk çıkan sesiyle

-kokun... Parfümünü mü değiştirdin?  Dedi.

-hayır. Bu gün parfüm sıkmadım. Dedi meriç.

-deniz gibi kokuyorsun. Dedi almina. Onlar hala sarılırken araf kulağıma fısıldadı

-ne olduğunu anlatacak mısın?

-anlatıcam. Ama sana bir şey göstermem gerek. Dedim. Ardından alminanın yanına yaklaşıp saçındaki kana baktım. Arafa baktığımda kaşlarını çatmıştı. Alminaya çaktırmadan kulağının arkasına baktım. İz vardı. Ama benim sırtımdaki izle aynı değildi. Arafın yanına dönfidüğümde bana bakıp

-o izle aynı mı?  Dedi çatık kaşlarıyla.

-hayır. Dedim. Tam cevap verecekken telefonum çaldı.  Gülümseyerek telefonu açtım.

Si-kerim arıyor.... 

-efendim.

-tebrik ederim cadı.

-neden?

-abin şirketin başına geçti ya. Her neyse. Selim aradı az önce. Abinle işleri varmış. Umut da izmirde. Sen de bana kaldın cadı.

-umut ve selim mi?

-sen daha orda mısın bücür?

-ha?  Tamam gel hadi bir şeyler yapalım.

-tamam bücür. Ayrıca bana abi diyeceksin.

-neden?

-sonuçta senden 2ay büyüğüm.

-tamam kerem. Tamam kerem.

-bak bide dalga geçiyo. Valla söylerim kereme izmire geldiğini. Bana niye haber vermedin diye başını şişirir.

Daha Yeni Başlıyoruz.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin