Daha Yeni Başlıyoruz..

23-yarışma

Multi = ipek.

-meriçten-

pizzama fıstık ezmemi sürdüm.üzerine bir dilim daha pizza koydum. tam ısırıcakken yanağımda bir acı hissettim. Yoksa bu geçen gün yemeyi unuttuğum hamburgerim mi? Şimdi de intikam için geldi kesin. Yanağımdaki ikinci acıyla gözlerimi yavaşça açtım. O iki pizza arası fıstık ezmesi rüya mıydı? Gözlerimi tamamen açtığımda yanağımdaki sıcaklığın nedeni ise yanağıma takılan mandallardı.

-lan aaa! Yanağımdaki mandalları çekince canım acımıştı.

-kim yaptı lan bunu? Dedim yanağımı okşayarak. Odaya gülerek giren arafla üstümdeki pikeden kurtuldum ve ayağa kalktım. Araf gülmesini kahkahaya çevirirken tek kaşımı kaldır.. Kaldıramadım. Bende işaret parmağımla bir kaşımı indirdim. Araf karnını tutup üzerimi gösterdi. Üzerime bakınca gördüğüm ayıcıklı baksırımla gülümsedim. Ee iyi de araf neye gülüyo?

-neye gülüyon lan denüşük?

-ayıcıklı mı? Cidden mi?

-ayıcıklarıma laf etme.

-tamam lan hadi hazırlan. Kerimler ve rüyalar gelicek. Birşeyler yapıcaz. Akşam dışarı çıkarız.

-tamam. Ben alminaşkım için hazırlanıyım.

-tamam lan gevşek.

Araf eşyalarını alıp banyoya girdi. Bende eşyalarımı aldım. Araf çıkınca ben girdim. Duş alıp giyindim. Dışarı çıktığımda araf kapıyı açtı. Rüya, Almina, kerem, kerim, selim ve umut gelmişti. Hep beraber film izledik. Ardından umut ve selim gittiler. Geri kalanlarla da sohbet ettik. Ardından rüyanın 'kerimin yemek anlayışı çok iyi' demesiyle yarışma yapmaya karar verdik. Önümüze on tane küçük kap koydular. Benim ve kerimin gözlerini kapattılar. Bizimkiler kapların 5 ine iyi 5 tanesine karıştırdıkları değişik tatları koydular. Tabi biz ne olduğunu görmedik. Kapların ağzını kapattıktan sonra gözlerimizi açtılar. Küçük kağıtlara numara yazmışlardı. Sırasıyla katlı kağıtları çektik. İlk kerim kağıdı seçti ve 6 numara çıktı. Üzerinde altı yazan kabı açtı. Ve içinden balık kraker çıktı. Gitti balıklarım.. Ağaaaaağğaaa😢😢
Korkarak bir kağıt da ben çektim. Ve 1 numaralı kabı açtım. İçinde değişik bir renkte adını söyleyemeyeceğim birkaç şeyin karışımıydı.

-bu ne? Dedim korkarak

-içinde= portakal suyu+nar ekşisi+sirke var. Dedi rüya.

-ya siz zalim misiniz?

-hadi mızmızlanma. Onu yiyceksin. Dedi araf. Elime tutuşturdukları kaşığı karışıma daldırdım. Ne kadar kötü olabilir ki? Karışımı yediğimdeki tepkim bu düşüncemin tersiydi.

-bu kadar kötü bir şey olamaz. Dedim ağzımdakileri zorla yuttuktan sonra. Benim ardımdan kerim kağıt çekti. Ve 7 numaralı kutıyu açtı. Ona da değişik bir şey çıktı.

-ne bu? Diye sordu korkuyla kerim.

-gül reçeli+pekmez+tuz. Dedi kerem gülerek. Kerim istemeye istemeye yedi o karışımı. ardından bir kağıt da ben çektim. ben yedikten sonra kerim. ardından ben sonra yine kerim.bu böyle devam etti. en sonunda kağıtlar bitti. kerim ve ben koltuğa attık kendimizi. akşam ise kızların isteğiyle dışarı çıktık. araf yine tedirgindi. ikide bir rüyaya bakıyordu.

-araftan-

dışarda dolaşırken gözüm istem dışı rüyaya kayıyordu. kerem ve kerim evlerine gittikten sonra biraz daha dolaşmaya karar verdik. almina meriçe sarıldı ve yürümeye devam ettiler. rüya ise bana bir şeyler anlatıyordu. ama duymuyordum. dinliyorum ama duymuyorum. başımı eğdim. ayağımdaki spor ayakkabılarla gülümsedim. ipek de bir keresinde benim spor ayakkabılarımla futbol oynamaya çalışmıştı. rüya fark etmiş olucak ki kolumdan tutup beni durdurdu.

-neyin var? dedi merakla. başımı kaldırdım. rüyaya baktım. ardından kafamı gök yüzüne çevirdim. rüyayı belinden tutup sarıldım. kafamı saçlarına gömdüm hemen. şaşırdı. ardından kollarnı boynuma dolamak için parmak uçlarında kalktı ve boynuma doladı kollarını. sıkıca sarıldım sevdiğim kıza. ardından kulağına fısıldadım:

-sarılmak neden güzeldir bilir misin? çünkü sağ tarafında kalp yoktur, ve orası hep boştur. sarılınca, sağ yanını o'nun kalbi doldurur. (aziz nesin) -alıntı-

-rüyadan-

arafın kulağıma fısıldadığı aziz nesin'in sözüyle gülümsedim. boynuna bir öpücük kondurdum. sarılmamızı bölen şey meriçin bize seslenmesiydi.

-hadi gelin artık çifte kumrular !

yanlarına ilerledik. saat 12 ye gelirken arafın ısrarı üzerine eve dönüyorduk. tabi yanımızda araf ve meriç de vardı. eve geldiğimizde kapıyı açtım. almina içeri girdi. ardından ben kapının önünde durup onlara içeri gelin işareti yaptım. ikisi de olumsuz anlamda salladılar başlarını. ardından araf içeri girmemi işaret etti. kafamı salladım ve

-seni seviyorum.diye fısıldadım. gülümsedi.

-bende.hadi gir içeri. dedi sessizce. bende içeri girip kapıyı kapattım. hemen salona girdim. perdeyi çekip pencereden arafa baktım. Gittiler. Almina odasına çıktı. Bende salonda biraz film izlemeye karar verdim. Filmin en korkunç yerinde camdan gelen tık sesiyle çığlık attım. Almina koşarak yanıma geldi.

-ne oldu rüya? Dedi. İşaret parmağımı dudağıma bastırıp sessiz olmasını söyledim. Yavaşça cama yaklaştım. Benim arkamdan da almina yaklaştı cama. Perdeyi yavaşça açtım. Dışarıda iki kişi vardı. Sanırım sarhoşlardı. Alminaya beni takip etmesini sötledim. Ardından yavaş adımlarla mutfağa gidip selma sultanın oklavasını aldım. Kapıya ilerledim. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Beni fark etmediler. Birinin kafasında kırdım oklavayı. Diğerine yumruk atıcakken

-selam yenge. Diyince durdum. Ama bu meriçti.

-meriç?! Diyerek yanımıza geldi almina.

-ay. Midem bulanıyor. Kesin hamileyim.

-saçmalama meriç de gir içeri. Almina sen de bana yardım et. Arafı kaldıralım.

-tamam. Dedi almina ardından 3 e kadar saydım. Aynı anda kaldırdık arafı. Ama o birşeyler mırıldandı.

-söz veriyorum. Onları bulucam ipek..

Arafı içeri taşıdık. Koltuğa yatırdık. Banyodan meriç çıktı.

-ay şimdi de kustum. Ben diyorum size. Kesin hamileyim.

-saçmalama meriç. Dedi almina. Benim aklımda ise arafın sayıkladıkları vardı. Arafın cebinde sallanan zinciri fark ettim. Zinciri aldım. Kalp şeklinde bir kolyeydi.

-ipek kim? Dedim kolyeyi açmadan önce.

-ipek mavi kız ya. Severim. Güzel kızdı. Dedi. Ardından kendini yere bıraktı ve uyumaya başladı. Kolye içine resim konulabilen bir kolyeydi. Yavaşça kolyeyi açtım. İçinde arafın ve mavi gözlü bir kızın fotoğrafı vardı. Bu ipek olmalı.

-seni seviyorum ipek... Arafın boğuk çıkan sesinden bu kadarını anlamıştım. Ha bir de bir şeyi daha:

Sağ tarafını dolduran kalbin sahibi kırarmış en çok kalplerini...