34- Trip Meselesi

108 7 4
                                    

Multi =arafın yorum yapılan fotoğrafı.

+alminadan+

odamın kapısı çalındı. ve içeri rüzgar girdi.elinde bir zarf vardı.

-bu sana gelmiş.

-tamam. teşekkürler. dedim ve zarfı açtım.bu bir davetiyeydi. davetiyeyi tamamen çıkarınca bunun bir düğün davetiyesi olduğunu anladım. okumaya başladım.

meriç&aleyna

elveda gençlik güzel günlere

biz çok mutluyuz darısı sevenlere

bir yuva kuruyoruz ilerdeki günlere

bizi sevenler gelsin düğünümüze

mutluluğumuzu görmeye...

***********

en altta düğünü yapacakları yer ve saat yazıyordu. tekrar tekrar okudum. meriç evleniyordu! SEVGİLİM EVLENİYORDU!!
Gözlerimden yaşlar hızlı hızlı akarken dudaklarımdan hıçkırıklar da kaçayı ihmal etmiyordu. Elimdeki davetiyeye bakarken saati takıldı gözüme. 20.00.
O saate kadar hazırlanıcaktım ve o düğüne gidicektim. Banyoda elimi yüzümü yıkadıktan sonra para, telefon ve anahtar alıp dışarı çıktım. Birkaç mağaza gezdim. Ve güzel bir elbise aldım. Neden bilmiyorum ama bir de tükenmez kalem aldım. Eve gidip duş aldıktan sonra hazırlandım. Kalemi de yanıma alıp taksiye bindim ve düğünün yapılacağı yere gittim. İçeri girdiğimde kocaman bir kalabalıkla karşılaştım. İlerlerken gözlerim meriçe ve aleynaya kaydı. Masada oturmuş birşeyler konuşuyorlardı. Aleyna meriçe birşey söyleyip yanıma geldi.

-ya canım benim nikah şahidim gelmedi de, nikah şahidim olur musun?

-tabi. Dedim titreyen sesimle. Ben yerimi alırken benim yanıma araf oturdu. Demekki meriçin şahidi araftı. Nikah memuru sırasıyla soruyu sordu. Meriç ve aleyna evet dediler. Bize de sordu. Araf düz bir şekilde 'evet' derken ben, benden beklenmeyeni yaptım ve kocaman bit gülümseme ile cıvıl cıvıl bir 'evet' dedim. Sıra imza atmaya gelince tükenmez kalem bitince ben yanımdaki kalemi meriçe verdim. İmzalar agıldıktan sonra onları tebrik ettim. Aleyna ve meriç ilk danslarını ederken ben onları izledim. Rüya yanıma geldi.

-lütfen gidelim rüya. Dedim. Aleyna ve meriç hala dans ederken arkada yalın- herşey sensin çalıyordu.
Rüya beni kolumdan tutup dışarı çıkaracağı sıra içeri silahlı biri girdi. Kimsenin girmesine ve çıkmasına izin vermiyordu. Silahını meriçe doğrulttu. Adam silahı biraz daha sıkı kavrarken ben meriçe doğru koşmaya başlamıştım. Etrafta silah sesi yankılandı. Ve ben meriçe yetişememiştim. Meriç yere yığılırken onun başını dizlerime koydum. O gözlerini kapatırken benim gözlerimden yaşlar dökülüyordu.

-yavrum uyan hadi. Bu ses meriçe aitti. Gözlerimi yavaşça açarken bu gördüğümün kötü bir rüya hatta kabus olduğunu anladım. Meriç başımda uyanmam için bana çağırıyordu. Odama rüzgar girdi.

-uzak dur lan kardeşimden. Almina sende kalk, aşağıda rüya ve araf bekliyo. Benim işim var. Şirkete gidicem. Hadi ben çıktım. Dedi ve gitti

-yavrum hadi kalk. Birşeyler yapalım.

-aleynayla ne alakan var?

-eski sevgilim.

-sadece sevgili?

-sadece sevgili. Dedi. Kalktım ve banyoda işlerimi hallettim. Üzerimi değiştirdim. Aşağı indiğimde meriç telefonuyla uğraşıyordu. Araf ve rüya ise sarılıyorlardı. Meriç yanıma gelip yanağımı öptü. Telefondan bir şarkı açtı ve beni belimden tutup kendine çekti. Ben ellerimi boynuna dolarken o iki elini de belime yerleştirmişti. Telefonda yalın-herey sensin çalıyordu. Dudağımı ısırdım.

-bu şarkı bizim olsun mu? Dedi.

-olsun. Dedim gülümseyerek. Şarkı bitince ona sımsıkı sarıldım. Başımı boynuna gömüp kokusunu içime çektim. Ondan ayrılınca kulağıma fısıldadı.

-herşey sensin.

-herşeyim sensin.

Ve ardından gelen öpücük...

{rüyadan}

Almina ve meriç dans ederken arafla birlikte bahçeye çıktık. Araf çimenlere uzanınca bende onun yanına yattım. Ona sarılınca saçlarımdan öptü beni. Biz böyle sarılırken bahçeye almina ve meriç girdi.

-banane!

-ya eski sevgilim diyorum ben ne yapıyım ya?

-o kız neden senin fotoğrafını beğeniyo?

-benim fotoğrafımı sadece o beğenmiyor.

-banane.

-benim fotoğrafımı beğenen 400-500 kişi. Arafın fotoğrafını beğenen binden fazla kişi var. Rüya bir şey diyor mu?

-senin ebenin doğduğu gün meriç. Cadı şadiye sana aşık olsun meriç.

-tövbe de lan. O kadınla uğraşılmaz.

-ben uğraşıyorum ama.

Onlar konuşurken tepkisiz kalmamın tek nedeni arafın paylaştığı fotoğraflara bakıyor olmamdı. Yorumları okudukça deliriyordum.

& araf saçın oluyum tara beni. &

$buralara gelmiyosun artık.ama üzülüyorum. $

# senin için ölürümm. #

€ özledik amaa €

¥ baklavalarını yiyebilir miyim? ¥

Okumaya devam edicekken elimden telefon çekildi. Araf telefonu yukarı kaldırdı. Ben ona uzanmaya çalışıyordum. En sonunda pes ettim. Kollarımı anasınıfı tabiriyle çiçek yapıp yürümeye başladım. Almina da yanıma geldi ve onlara trip atmaya başladık. Mesele, trip meselesi evlat! Ölmek var dönmek yok! Yada küsmek var barışmak yok!

Daha Yeni Başlıyoruz.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin