14-uyuz ayaz?

163 13 0
                                    

-rüyadan-

sabah erkenden kalkıp hazırlandım. selimle birlikte okula gittik.sınıfa çıktık. ilk 3 dersten sonra nöbetçi öğrenci gelip herkese spor salonuna gelmesini söyledi. salonuna gittiğimizde karşı okuldan gelenler bizim okuldaki kızları kesiyordu. almina beni çekiştirerek bir yere oturttu. 2 takım da yerlerini alırken karşı takımın kaptanıyla göz göze geldiğimizde sırıttı. gözlerimi devirip bizim takıma bakmaya başladım ve arafın sinirli bakışlarıyla karşılaştım.hoca maçı başlattı. maçın sonuna kadar o çocuğun- karşı takımın kaptanının- gözleri üzerimdeydi. maç boyunca birçok kez arafla göz göze geldik. maç berabere bitmişti. hoca tanışmamızı söyledi. ben selimin yanına giderken arkamdan

-hey! kızıl kız bekle! diye bir ses duydum. arkamı döndüğümde maçın başından beri beni süzen karşı takımın kaptanını gördüm.

-ne var?

-oov. sakin. sadece tanışmak istiyorum. ben ayaz.

-uyuz olan mı?

-efendim?

-yok bir şey.şimdi gitmem lazım.

-hey! adın söylemiycek misin asi kızıl?

-adım rüya. bana kısaca 'kabus' diyebilirsin. dedim ve arkamı dönüp selime adımladım. kolumu tutup bana baktı ve

-kimdi o dallama? ne dedi? niye sırıtıyo?

-adı ayaz.karşı takımın kaptanı. adımı sordu.ve mal olduğu için sırıtıyo dedim.o sırada yanımızdan ayaz geçti.

-seni duydum.dedi ve göz kırptı. selim sinirle ona dönerken kolunu tuttum. saniyesinde bana dönerken onu çekiştirmeye başladım.

-biraz sakin olsana sen.

-o gözünü gö...

-anladık.yeter bu kadar. şimdi ben umutun yanına gidicem. bakalım bizim kerata üniversite de ne yapıyor. belki sevgili yapmıştır?

-iyi bende gelicem. dedi ve birlikte bahçeye çıktık. bahçeye indiğimizde gözüme çarpan ilk şey karşı takımın banklarda oturduğu,ayazın bana baktığı ve bizim okulun kızlarının iç çekerek onları izlemeleriydi.göz devirip selimle arabaya bindik. selim arabayı umutun okuluna sürerken ben de dışarıyı izliyordum. çok geçmeden okula varmıştık teneffüstelerdi. Umut çocuğun birine yumruk attı. Çocuk da ona yumruk atıcakken umut çocuğun kolunu tuttu. Ben selime döndüğümde selim çoktan koşmaya başlamıştı. Bende omuz silkip koşmaya başladım. Umutun yanına gittiğimde çocuk çoktan gitmişti.

-bi uslu duramıyorsun değil mi?

-ben sana göstericem usluyu. Dedi ve saçlarımı karıştırdı. Kaşlarımı çattım ve elini ittirdim.

-ee niye geldiniz? Dedi umut.

-bizim kerata napıyo?, sevgilisi var mı?, bi bakalım dedik. Dedim. Umut oturduğu banktan kalktı ve bana doğru gelmeye başladı.

-hmm.. Peki bu kerata sana neler yapar? Dedi.

-bu kerata bana kıyamaz. Dedim.

-senin yerinde olsam bu kadar emin olmazdı. Dedi bana adımlarken. Ben geri geri gitmeyi bırakıp arkamı döndüm ve koşmaya başladım. Umut da arkamdan koşuyordu. Bahçedekilerin gözleri bizim üzerimizdeydi.

-ya umut gelme! Dedim. Arkamı döndüğümde yoktu. Selimin yanına giderken belimdeki ellerle durdum. Başımı arkaya attığımda umut bana bakıp sırıtıyordu. Birlikte selimin yanına gittik. Selim telefonda biriyle konuşuyordu. Umut selimin yanına oturdu. Ben etrafa bakarken karşı bankta bize bakan iki kız gördüm. Biri umut ve bana bakıyordu. Diğeri selime bakıyordu. Güzel kızlardı. Bizimkilere baktığımda birbirleriyle konuşuyorlardı. Yavaş adımlarla kızlerın yanına ilerledim.

-selam. Ben rüya. Dedim.

-selam ben deniz bu da derya. Dedi.

-tanıştığıma sevindim. Dediler aynı anda. Gülümseyerek onlara baktım

-bende. Dedim.

-seni daha önve burda görmedim? Dedi deniz.

-ben lise sonum. Buraya umutu görmek için geldim.

-umut senin... Dedi ellerine bakarak.

-abim. Dedim denizin lafını keserek
Gözlerini kovaman açtı ve bana baktı.

-abin mi? Dedi. Sesinde rahatlama ve şaşkınlık vardı.

-evet. Yanındaki de kuzenim selim. Dedim. Daha sonra denizin kulağına

-abimden hoşlanıyorsun. Dedim. Saniyesinde kızarırken sırıttım.

-haaevet. Dedi benim bakışlarım yüzünden.

-gelin hadi sizi tanıştırıyım. Dedim ve umutların yanına gittik.

-beyler. Bu güzeller deniz ve derya. Kızlar bu mallar da umut ve selim. Dedim ve dil çıkardım. Selim göz devirdi.

-selam. Ben deniz. Dedi deniz.(cümleye kop)

-biliyorum. Dedi umut sırıtarak. Ardından öksürerek

-yani şeyy... Ben de umut. Tanıştığımıza memnun oldum. Dedi benim aptal aşık abim..

Selim ve derya konuşurken umut ve deniz birbirleriyle konuşuyorlardı. Anlayacağınız sap gibi kaldım. Selimin ceketinin cebinden gizlice arabanın anahtarını aldım ve bizimkilere su almaya gidiveğimi söyledim. Arabanın yanına gittiğimde sırıttım. Selim azıvık korksun arabam yok diye. Arabaya binip eve doğru sürmeye başladım.

Şu anda kırmızı ışıkta durmuş yeşil ışığın yanmasını bekliyorum. Yanıma bir motor yaklaştı ve camımı tıklattı.
Camı açtığımda bana sırıtarak bakan bir adet ayazla karşılaştım.

-umarım beni unutmazsın.çünkü ben 'mal' konusunu unutmadım.

-hatırlanacak biri olmadığın gibi unutulacak biri de değilsin.dedim ve cami kapatmadan gaza bastım. çünkü yeşil ışık yanmıştı.eve geldiğimde camı kapatıp arabayı park ettim. Eve girip kısa bir duş aldım. Giyinip bilgisayarının başındaki yerimi aldım. Vampir günlüklerini izlemeye başladım. Birkaç saat sonra kapı sesi ile aşağıya indim. Selim ve umut gelmişti.

-hoş geldiniz.dedim sırıtarak.

-hı hı dedi selim ve telefonunu cebinden çıkarıp salona geçti
Umut da selimin arkasından salona geçince kaşlarımı çattım ve bende peşlerinden gittim .

-iyi misiniz?

-hı hı.dedi umut kafasını telefonundan kaldırmayarak.

-burda mı kalıcaksınız?

- ı-ı dedi selim.

-sevgilim var .

-hı h...ne?! Dedi umut.

-hele şükür. İçinize uzaylı kaçtı sandım. Ayrıca siz gitsenize evinize.

-niye eve birini mi bekliyorsun?

-evet.siz gittikten sonra eve damon'u atıcam ve....

-ben sana şu siktiğim veletleri izleme deniyor muyum?

-ama çoook yakışıklı...dedim ve odama fırladım.abim arkadan bağırıyordu. Ben de onu umursamadan uykuya daldım.

Daha Yeni Başlıyoruz.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin