29-video meselesi.

119 12 1
                                    

Multi = arafın rüyanın saçına ördüğü örgü

*rüyadan*

araf bize dönünce sırıttım. araf ilk başta durdu.sonra bana ve alminaya baktı. ardından elimdeki kameraya. onları dans ederken çekmiştim. araf bana doğru geldi.

-rüya ver şunu.dedi biz alminayla beraber kahkahalarla gülüyorduk. almina meriç ile konuşurken araf bana telefonumu vermemi söylüyordu ama ben hala gülüyordum. araf birden dudaklarıma kapanınca durdum. benden ayrılınca derin bir nefes aldım. ay sıcak bastı. biri şu çocuğa ikide bir beni öpmemesini söyleyebilir mi? ama aklımdaki fikir biraz eğlenceli biraz komik olucak tabi ben ve almina için. meriç ve araf içinse biraz acılı...

-araftan-

-elli kişi aynı anda pantik atsın sana meriç! diye bağırdım.

-ayaklı kişide sana tekme atsın araf! diye bağırdı. ona vurmak için kalkmaya çalıştım. tabi sadece çalıştım. benim başka işler için kullandığım kelepçelerin biriyle rüya beni yatağımın demir başlığına, almina ise misafir odasındakine meriçi kelepçelemişlerdi. VE BİZE AĞDA YAPIYORLAR! bacağımdaki tüm tüyler bitince rüya beni çözdü. çok geçmeden meriçin işi de bitmişti.biz tam 'artık videoyu silin' diyecektik ki kızlar elimdeki makyaj malzemeleri ile bize yaklaştılar. ben meriçe baktım. o da bana baktı. kaçmak için arkamıza dönmüştük ki... artık çok geç..

rüya ve almina yan yana durmuş,ellerini bellerine koymuş bize bakıyorlardı. ben üzerimdekilere bakarken meriç 'çok güzelim be' diye söyleniyordu. almina ayağındaki ayakkabıları çıkardı. Rüya da çıkarınca kaşlarımı çattım. Ve sonuç olarak o ayakkabıları biz giymiştik. Meriç yürümeye çalışırken yere yapıştı. Bende ayağımdaki topuklu ayakkabının birini meriçin kafasına attım. Aha gitti çocuk...

+rüyadan+

En son meriç, araftan kafasına topuklu ayakkabı yemişti. Ardından uyumaya başladı. Araf onu odaya taşıdı. Bizde evlerimize gittik. Kendimi soğuk suyun altına attım. Duştan çıkınca giyindim. Saçımı kurutmaya üşenip yatağa girdim. Çok geçmeden gözlerimi kapattım..

Gözlerimi açtığımda başımda dikilip biriyle konuşuyordu. Gergin ve sinirliydi. Yatakta doğrulduğumda bana baktı. Telefonu kapattı.

-araf?

-güzelim iyi misin?

-iyiyim de ne oldu? Niye burdasın?

-ne zamandır uyuyorsun?

-eve geldikten sonra duş alıp yattım. Araf ne oluyor?

-tamam güzelim. Sen yat. Benim biraz işim var. Sonra yanına gelicem ve beraber uyuycaz. Tamam mı?

-tamam. Araf gidince bende aklımdaki sorularla baş başa kalmıştım...

-araftan-

Sinirle rüyanın odasından çıktım. O alperen denen piç rüyanın evine gelmiş üstelik rüyanın koluna ensesindeki izin aynısını yapmıştı. Telefonum çaldı. Arayan yine rüzgardı.

-efendim

-rüya uyandı mı?

-evet. Uyandı. O iti de görmemiş.

-araf tamam sakin ol. O iti bulucaz merak etme. Rüyaya bir şey yapmadı değil mi?

-aslında..

-bir şey mi yaptı o it?

-hayır. Sen selim ve umuta habet verme. Ben halledicem. Dedim ve kapattım. Rüyanın odasına gittiğimde yatakta yatıp birşeyler düşünüyordu.
Yanına yattım.

-o.. Burdaydı. Değil mi?

-kimse yoktu güzelim.

-bu nasıl oldu o zaman? Dedi kolundaki izi göstererek. Titriyordu. Ona sarıldım. Kafasını göğsüme koydu ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Bende onun saçlarıyla oynamaya başladım. Yaklaşık yarım saat sonra düzenli nefeslerinden uyuduğunu anladım. Ve bende uyudum...

Rüya uyanmadan kalkıp eve gittim. Hazırlanıp okula gittim. okula geldiğimde almina ve meriç birşeyler konuşuyorlardı. yanlarına gittim. Birlikte sınıfa giderken arkamdan bir ses duydum.

-araf! Nereye? Daha eğlenmedik?

Bu alperendi. Yüzümdeki oluşan gülümsemeyle arkamı döndüm.

-eğlenelim o zaman.

-iddialısın?

-fazlasıyla.

-peki. Okulun iki sokak arkasındaki boş arazide. Okul çıkışı orda ol. Dedi ve gitti. Sınıfa çıktık. İlk dersin sonuna doğru rüya geldi. Yanağını öptüm.

-nerdeydin güzelim?

-uyuya kalmışım. Dedi. Geri kalan tüm dersler de bitince rüyaya eve gitmesini söyledim. İlk önce itiraz etti. Daha sonra eve doğru yürümeye başladı. Bu okula yürüyerek mi gelmişti? Neyse. Bende okulun iki sokak arkasındaki araziye gittim. Alperen ve "çetesi" beni bekliyordu. İlk başta beni tehdit etti. Ardından yumruklarımızı konuşturduk. 5-10 dakika sonra alperen çetesine durmalarını söyledi. Hepsi durdu. Tabi bende durdum ve alperene baktım. Yanında rüya vardı. Rüyanın gözlerinden korktuğunu anlıyordum. Alperene doğru bir hamle yaptığımda iki kişi kollarımdan tuttu.

-lan! Bırak lan rüyayı!

-neden? Bence sevgilinin tadına bakabilirim.

-dokunma lan rüyaya!

Benim bağırmalarıma aldırmadan rüyaya yaklaştı. Rüya geri geri giderken arkasından bir çocuk onu tuttu. Alperen rüyanın boynuna öpücük kondurmaya başladı rüya kollarını tutan çocuktan kurtulmaya çalışıyor ve ağlıyordu. Ben ise deli gibi ona dokunmamasını söylüyordım.

-dokunma lan ona. Senin derdin benimle!

-ı-ıh. Dedi ve öpmeye devam etti. Ben, beni tıtanlardan kurtulmaya çalışıyordum. O sırada araziye bir motor girdi. Gelen rüzgardı. İlk olarak alperenin işini bitirdi. Alperen yerde yatmış burnunu tutuyordu. Beni tutanların dikkati dağıldığı için onlardan kurtulup rüyanın yanına gittim. Titriyordu. Sarıldım ona. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Arada bir de göğsüme yumruk atıyordu. Rüzgara baktığımda elini dudağına bastırdı. Alperen ve çetesi gitmişti. Hep birlikte rüyanın evine gittik. Rüzgar rüyaya dinlenmesini söyledi ve gitti. Ben de onu odasına çıkardım. Duşa girmesini söyledim ve salona indim. Yarım saat sonra rüyanın odasına çıktım. Üzerini giymişti. Makyaj masasının minderine oturmuş. Aynada kendine bakıyordu. Yanına ilerledim. Banyodan saç kurutma makinasını aldım. Rüyanın saçını kuruttum. Ardından saçını ikiye ayırdım ve beceriksizce ördüm iki tarafı da. Rüya aynada kendine bakıp gülümsedi. Sonra ayağa kalkıp beni yatağına oturttu. Saçlarımı sola doğru örmeye başladı. Gülümsedim. Örme işi bitince birlikte uyuduk.

Selam okurcanlarım. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Bölüm biraz geç geldi farkındayım. Ama bazı olaylar yüzünden cidden çok yorgun hissediyorum kendimi. En sonunda size yeni bölüm yazdım. Yorumlarınızı bekliyorum.

Daha Yeni Başlıyoruz.. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin