Multi Medyadaki = Tolga
Merhaba canlarrr, yeni bölüm geldi. Beyenmeniz umuduylaaa
İyi okumalar
Saçmalamayın tabikide okumıycaktım kesin o ibne yazıp sıkıştırmıştı. Kafamı olumsuz anlamda sallayıp çakıda ki kağıdı çıkardım. "Elimde ki ne Irmak?" dedi Elçin merakla.
"Ne biliyim ya yere düştüğünde sıkışmış olmalı"diyip biraz ilerideki çöp kutusuna fırlattım. Yatakta dinlenip ayaklarımı aşağı sarkıttım. Eğilip ayakkabılarımı giymeye başladığımda Elçinin gizlice çöp kutusuna yaklaştığını gördüm.
" Hey ne yapmaya çalışıyosun"dedim. Hızla arkasını dönüp şaşkınca bana baktı. "şey ya böcek gördüm sandım boşver" diyip eski yerine oturdu.
Ayakkabılarımı giydiğimde ayağa kalktım. "kalkmasaydın daha doktor gelmedi" dediği gibi içeriye doktor girdi. "merhaba Irmak, bir sıkıntı yok, sadece tansiyon düşüklüğü ve halsizlik var, bir hafta dinlenmelisi-" doktorun sözünü kestim.
"Reçeteyi artık verirmisiniz"dedim. Doktor kaşlarını çatarak elindeki kağıda birşeyler yazıp uzattı. "iyi günler" diyip kapıya yöneldim. Omzumdan arkaya bakış attığımda Elçin çöp kutusunun yanımdan geliyodu.
Yanıma gelince suratına dik dik baktım "aldın diymi" dedim. " neyi oldım" dedi bilmiyorum ayağına yatarak. Oflayıp odadan çıktım.
"Biliyosun ne kastettiğimi"dedim tişörtümü düzeltirken. "of ya ben kızlara haber vermeyi unutyum" diyip cabinden telefonu çıkardı. Aklın sıra sorudan kaçıyodu. Neyse uzatmaya gerek yoktu okursa okusun alırsa alsın. Bende olsam merak ederdim. Ama genede takmazdım.
Elçin telefon görüşmesini bitirip koluma girdi. "yemek yiyelimmi" dedi, evet acıkmıştım ama para yoktu. "Aç deyilim" dedim sadece. "Ya lütfen ben ısmarlarım bak" önüme geçip gözlerime bakmaya başlamıştı. Aslından varya Elçin çok güzel ve akıllı bir kızdı. Ama keşvedememişti yada çaktırmıyodu.
"Tamam peki ama geri öderim"dedim. Gülerek kafasını salladı. Beni bilmediğim bir yere getiriyodu. Zaten bildiğim yerde yoktu. Küçük bir kafaye oturup etrafı incelemeye başladık. Normal kafeydi işte.
" Ne istersin? "dedi önüme menüyü koyarak. Menüyü açıp baktığımda gözüme ilk makarna takılmıştı fiyatıda uygundu." Ben bir makarna alıyım "dedim Elçinde makarna isteyip içecek olarak portakal suyu istedi.
" Irmak üşümüyomusun şöyle kısa şeylerle " dedi konu açmaya çalışarak." Hayır iyiyim böyle "dedim. Siparişler gelince hızlıca yiyip bitirmiştim. Gerçekten acıkmıştım ve açıkcası Elçinin bunu teklif etmesi işime gelmişti.
Elçinde yemeğini yediğinde hesabı ödeyip yanıma geldi. Beraber dışarı çıkar çıkmaz yüzüme sert bir rüzgar vurdu. Gene yağmur yağıcaktı. "Irmak gel taksiye binelim, önce seni eve bırakalım" dedi Elçin.
" Hayır Elçin ben yürüycem "dedim." Ama bak üşürsün yağmur yağıcak"dedi. " birşey olmaz, sen bana okula nasıl gidildiğini tarif et ben hallederim" dedim. Çünkü buraları bilmiyodum. "Peki tamam" diyip yolu tarif etti.
Bir taksi çağırıp ona binmesini bekledim. Binmeden önce bana döndü bir çırpıda üstünde ki hırkayı çıkardı "genede sen bunu al, üşürsün" diyip cevap vermeme fırsat vermeden taksiye bindi.
Elime de hırkasıyla gidişini izledim. Taksi gözden kaybolunca elimde ki hırkaya baktım. İçimden tebessüm etmek geldi öylede yaptım zaten. Elçin çok şanslıydı. O iyi biriydi, benim gibi herkesi terslemiyodu. Çevresi vardı benim gibi yalnız deyildi ama önceden de dediğim gibi ben böyle olmasını istiyodum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAMIN KIRIK KANADI
Teen Fictionİntikam nedir? Niye alınır? İntikamım almak için karşınızda ki kişinin size birşey yapması gerek, öyle diymi? Peki ya size deyilde sevdiğinize birşey yaparsa? O zamanda intikam alırmısınız, aldığınız intikam buna değermi? Tuhaf bir soru olduğunun fa...