BÖLÜM 10

38 3 5
                                    

Ben bugün çok mutsuzum çünkü okul varrrr😵😵😵😵😵😵ve ben yurda gidicem, erken kalkıcam valiz hazırlıycam, banane yaaaa.

Ah neyse hadi size iyi okumalar.😂😂😂

Ah bu çocuk şöyle laflar söyleyip söyleyip odayı terk etmesi çok saçma. "Ne borcu" diyip kızlara döndüğümde bilmiyorum dercesine ellerini kaldırdılar.

"Burdan çıkmak istiyorum"diyip diklenicekken kızlar omzumdan tutup tekrar yatağa yatırdılar. "Kızlar bırakın birşeyim yok benim, ayrıca bugün okul var! Hadi siz gidin" dediğimde Elçin kaşlarını olabildiğince çatıp işaret parmağını havaya kaldırdı.

"Bana bak Irmak, sinir etme beni! Bu hastaneden çıkana kadar burdayız"dediğinde gözlerimi devirdim.

"Ya vallaha bişeyim yok"desemde beni duymamazlıktan geldi. Polis odaya girince biraz toparlandım. Olayları anlattım. Zaten sadece vurulmuştum işte, kimin yaptığını veya niye yaptığını bilmiyodum.

Polis odadan çıknca bu seferde doktor girdi. "yaranız derin olduğu için dazla zorlanmayın, 2 gün sonra çıka bilirsiniz, inan hâlâ şaşkınım bu ameliyattan bu kadar çabuk toparlanmak normal değil" dedi düşenceli bir şekilde.

"Ah doktor, siz hastalarınızın ölmesini daha normal karşılıyosanız elimden gelen birşey yok, demekki kaderde ölüceğim yazmıyodu"dedim.

"Anladım şaka bir yana öyle, hastayı yalnız bırakın, dinlenmesi gerek"dediğinde itiraz edicekken Selin azımı tuttu.

"İtiraz etme dinlen, biz odanın önündeyiz "diyip çıktıklarında ofladım. Yalnız başıma kalmak sanki bana daha iyi geliyoya, çok biliyo bu doktorlar.

Yavaşça diklenip yataktan aşağı sarkıttım ayaklarımı. Yaram acıyınca dişlerimin arasından keskin bir nefes aldım." Beni vuranı bulursam o kurşunu bir taraflarına sokucam"diyip yavaşça ayakkabılarımı ayağıma soktum.

Yataktan destek alıp ayağa kalktığımda, bacaklarım da çok ağrıyodu. Odanın camına yavaşça ilerleyip camı açtım. Serumada dikkat etsemde hafif acıtıyodu.

Temiz hava içeri dolarken kafamı camdan dışarı çıkardım. Bayağı yüksekti bina.

Temiz bir havayı içime çekip tekrar yatağıma döndüğümde korkudan yerimde sıçladım. Ömerin burda ne işi vardı.

"Ah naber şizofren"dedi yatağıma dahada yayılarak . "hemen kalk ordan!" diye bağırınca gülen suratını hemen kızgın surata dönüştürdü. "keşke aklımdaki şeyi yapsaydım" dedi hızla yataktan kalkarak.

"Neymiş aklındaki şey"dedim gözlerimi devirip. "Sen o camdan aşağı bakarken seni ordan itmek" dediğinde bende kaşlarımı çattım.

"Keşke yapsaydın! Ne istiyosun "dedim sinirle.

" Emin ol birdaha raslarsam yapıcam, birşey istediğim yok tedavi olmaya bu hastaneye geliyorum, Elçini dışarıda görünce ve senin neden burda olduğunu öğrenince bir beter olmuşa geldim"dedi.

"Senin benimle derdin ne! "dedim. " Benim seninle derdim yok ama senin beyninle derdin var, senin içinde bir şey yatıyo "diyip kapıya yöneldi. Kolunu tutup tekrar bana döndü.

" Ve emin ol, o şey çok yakında uyanıcak, sevdiklerinden uzak dur" diyip odadan çıktı.

"Dengesiz manyak"diyip yatağıma tekrar girdim. Bu çocuğun neden her söylediği kelime beynimin içinde dönüyodu. Ne demek istediki sevdiklerinden uzak dur diyerek.

Ayrıca o ne tedavisi oluyo burda. Uyuşturucu kullanıyo ama onun tedevisi ametem denen yerde yapılmıyomuydu zaten.

Bu soruları kafamdan atmak için gözlerimi kapattım. Kapattığım gibi açmam bir oldu çünkü gözümün önüne Tolga geliyodu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İNTİKAMIN KIRIK KANADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin