BÖLÜM 1

192 8 83
                                    

Multi Medyadaki :Irmak Yalnız

Bu benim ilk kitabım. Beğenmeniz umuyorum. Yazım hataları olabilir kusura bakmayın.

İyi okumalar

Gözlerimi karanlık duvardan çekmiyodum, başka tarafa bakmak istemiyodum. Çünkü o karanlık duvara ben intikamlarımı kazıdım.

Şu karanlık oda kadar hiç bir yerde özgür olamıyodum. İnsanlardan nefret ediyodum. Dünya gibi bir yerde yaşdığım için kendimden tiksiniyodum.

Kafamı ağır ağır şu olduğum durumdan dolayı salladım. Yavaşça soğuk zeminden duvardan destek alarak ayağa kalktım.

Soğuktu, her yer. Bana göre öyleydi. Benim beynim pek aktif deyildi, ne yaptığımı bilmiyodum. Nedensizce bir gülme geldi. Tutamayıp kahkaha attmaya başladım, sadece deli gibi kendime gülerdim, boş ve karanlık oda da yankılandı sesim.

Şuan acınacak halime gülüyodum neden mi? Çünkü ben istiyodum. Tedavi falan olmak istemiyodum. Kendimeydi sadece zararım. Odanın köşesinde duran göremesem bile yerini ezberlediğim masanın yanına ilerlemeye başladım.

Her gün olduğu gibi, her o masaya adım attığım an her adım sayısınca bu sıçtığımın dünyasına sövüyodum. Bana çektirdiğine, yaptıklarına, yapacaklarına sövüyodum ama sadece sövüyodum.

Masaya iki adım kala odanın kapısı açıldı. İçeriyi birazda ışık kaplayınca rahatsız olmuştum. Ben her şeyden rahatsız olurdum.

Kapıya dönerek kimin geldiğine baktım. Benim çok sevgili, annem dediğim kadın gelmişti. Aramızda kalsın kendisi tam bir sarı sıçandır.

"Bugün okula gidiyosun, hemen! "bu kadın hep bağırarak konuşmak zorunda mıydı? Gözlerinin içine bakarak kafamı olumsuz anlamda salladım.

" Defol"dedim sadece. İçeri giremiyodu, daha doğrusu bana yaklaşamıyodu, korkuyodu benden. Olması gerektiği gibi.

"Babanı çağırıcam Irmak, zor kullandırma, bir kerede dediğimi yap, bıktım senden alıyomusun! "dedi püskürerek.

Omuzlarımı kaldırıp indirdim"  zor kullan"dedim. Onun sesine karşı benim sesim çok sakin çıkıyodu birazda alaycı. Bunun onu deli ettiğini biliyodum.

" Öylemi peki "diyip kapıyı sertçe kapattı. Şimdi siz merak ediyosunuzdur bu kadından niye nefret ediyosun diye. Söylemek benim için tabiki de bir zevk olur.

Bu kadın kendini sadece doğurmakla anne sanıyo. Ama aslında kendi öz çocuğuna bir hayvanmış gibi davranıyo. Ben bu kadının en son ne zaman bana kızım dediğini bile hatırlamıyorum, en son ne zaman bana sarıldığını hatırlamıyorum, en son ne zaman yaptıklarıma saygı duyduğunu hatırlamıyorum.

Artık bu saatten sonra zaten hatırlamasamda olur. Geberse bile umrumda olmaz, yada ben gebersem bile onun umrunda olmaz, nede olsa onu bıçaklamış bir piskopattan kurtulurdu . İşine gelirdi sarı sıçanın.

Evet annemi bıçakladım yanlış anlamadınız. Hemde 3 defa bıçağı sapladım ve hiç pişman deyilim. Düşüncelerimi kesen tekrardan kapının hızla açılmasıydı. Bu sefer babamdı. Sesli bir şekilde ofladım.

"Irmak okula gidiyosun, itiraz istemiyorum, 2 hafta oldu gitmeyeli, hazırlanıyosun seni okula bırakıyorum, çabuk" babam cümlelerini hızla sıralayıp gitti. Artık bu odanın kapısını kitliycem gelen geçen odaya dalıyo.

Aslında babam o kadın kadar sert konuşmazdı ama çok ciddi konuşurdu, söyledimi yapardı, hemde hiç düşünmeden, o yüzden inat etmem sonucu deyiştirmiycekti. Niye ben bunlara uymak veya duymak zorundaydım ki.

İNTİKAMIN KIRIK KANADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin