İNTİKAMIN KIRIK KANADI

BÖLÜM 2

Multi medyadaki:Elçin, Selin, Azra.

Merhaba  arkadaşlar yeni bölüm geldi beyenmeniz umuduyla

İyi okumalar

Kapının tıklanma sesiyle gözlerimi hemen açtıp,yerden kalktım. Hızlı kalktığım için biraz başım dönmüştü. Tekrar kapı tıklandığın da o tarafa yöneldim.

"Ne istiyosunuz! "dedim. Kapının önündeydim ama açmıyodum. Kapının arkasından da ses gelmiyodu.

Sırtımı kapıya yaslayıp tekrar yere çöktüm. Gene kapıyı tıklamaya başladıklarında sinirlenmiştim. Yumrukla kapıya vurdum." Defolun dedim size, rahat bırakın beni "dediğim halde gene kapıyı tıklıyodular.

Ayağa kalkıp kapıyı sertçe açtım" Ne var ne! "karşımda bana sırıtarak bakan ikizim vardı. Evet size tanıtmamıştım ikizimi, abimide tanıtmamıştım.

Tuna zevkine ve rahatlığına düşkün olduğu için ona bu yaşta ev almışlardı, o yüzden burda kalmıyodu, abimse Yiğit, oda yurdışındaydı.

" Hiç deyişmiyceksin diymi"dedi kısık sesle aklı sıra böyle konuşmanın beni etkiliyceğini düşünüyo. Ondan da nefret ediyodum. İşi gücü beni bu durumda olduğum için küçümsemekti.

"Tabiki de deyişmiycem, ne oldu hangi rüzgar attı seni buraya , paranmı bitti yoksa, yada benimi görmek istedin canım kardeşim"diyip işaret parmağımla omzuna bastırdım.

"Ellerine ne oldu senin?"bu soruyu sorunca ellerime baktım. Berbat durumdaydılar, hâlâ daha ellerimi hissettiğim için şükretmeliydim.

"Irmak neden tedavi olmuyosun, kurtula bilirsin bu eziyetten"dedi çok bilmiş ikizim.

"İs-te-mi-yo-rum, şimdi gide bilirsin"diyip kapıyı kapatacakken tuttu. " şu halde olduğun için kendine bile acıyosun Irmak, sırf kendine bilerekten eziyet ediyosun, bizede çektiriyosun, yeter ya 2 yıl oldu Irmak, o aşık olduğun adam öleli 2 yıl oldu, kim bilir ne yaptıda öldürdüler sende onun cezasını çekiyosun, belki oda pis işlere bulaşmıştı, belkide uyuştu-"lafını tokatla kesmiştim.

"Hiç birşey bilmiyosun, defol git burdan, o öyle şeyler yapmaz tamam mı?  O kötü biri deyil"diyip kapıyı kapattım. Sol gözümden peş peşe göz yaşı akıyodu.

Acaba gerçektende kötü birimiydi, hayır deyildi. Aklımı karıştırmaya çalışıyolardı. Derin bir nefes alıp göz yaşlarımı sildim. Boğazım kuruduğu için nefesim arada tıkanıyodu.

Karanlık odadan çıkıp banyoya ilerlerken babam girdi içeri. Önce ellerimi sonrada yüzüme baktı. Kalın kaşlarını çatmıştı bu sefer kesin bağırıcaktı.

"Irmak doktora gidiyoruz ve bir daha o odaya giremessin anladınmı! Tedavi görüceksin! "demiştim size bağırıcak diye.

" Görmiycem ben halimden memnunum! "diyip aynı ses tonuyla karşılık verdim. Yavaşça yanıma gelip yüzümü ellerinin arasına aldı.

" Kızım yapma böyle, üzme kendinide bizide, kurtul bu piskolojiden, neden yapıyosun böyle"bu sefer çok yumuşak konuşmuştu, cümlenin başına da bilerekten 'kızım' koymuştu. Biliyodu bu konuda ne kadar hassas olduğumu. Ama kanmıycaktım, içten bile demiyodu bana kızım.

Hızla ellerini ittim, " bana kızım deme, onu önceden düşüncektiniz benim bu hale gelmemin nedenlerinden biri de sizsiniz zaten, o karın olacak kadı-"  lafımı babamın surtıma attığı tokat kesmişti. "Annen hakkında doğru konuş" derin derin nefes aldım.
Ağlamıycaktım, evet bu tokat çok ağır gelmişti. Ne kadar babama karşı çıksamda seviyodum onu. Acıdı evet ama bu tokat en çok ruhumu acıttı.