Sevme Beni

39 5 2
                                    

Çaresiz hissedersin. Sanki ölüyormuş gibi. Korkarsın ve korktuğun başına gelir. Iste dersin ki o an keşke bunları yaşayacağıma ölseydim.

Dalayın gidişiyle olduğum yerde kaldım. Ne yapacaktım, nereye gidecektim bilmiyorum.
Ayaklarım benden bağımsız yürümeye başladı. Spor salonuna geldiğimde sırama geçtim.

Canım yanıyordu. Hiç yanmadığı kadar yanıyordu.
Gözlerim istemsizce Dalay 'ı aradı.
Ileride duran Dalayın gözlerinde Mercan vardı. Bu sefer Mercanın hakim olduğu hareler dalgın gibiydi.
Kayboluyordu içinde insan. Yolunu bulmak istemez şekilde Kayboluyordu.

"Aylan hoca sana diyor " sesin geldiği yöne baktığımda bankta karşılaştığımız kız olduğunu fark ettim
"Burda " dedim Fatih hocaya bakarken.
"Dalay Çetin " dediğinde Dalay ın sert ses tonu doldurdu kulağımı.
"Hocam biraz rahatsızım sınıfa çıkabilir miyim "

Hoca Dalay a bakarken Dalay birini bekliyor gibiydi.

"Aylan al sınıf defterini " hocadan aldığım defterle başkanın yanına adımladım. Ona defteri verip sınıfa çıktım.
Icerden Dalayın sesi geliyordu
"Ahmet sana kaç kere söyleyeceğim. Babamın bunları öğrenmemesi lazım. "
Dalay sinirli gibiydi.
"Gelmedi. Gelir sandım ama gelmedi." Dedi ardından.
"Yavuz getirecekti. Aradım ama açmıyor şerefsiz. Eğer Buse nın başına bişey gelirse onu bitiririm. "

Buse mi,? Buse kimdi.
Yoksa onun sevdiği mi?
Bu düşünce bitirdi işte beni.
Acıyordu kalbim.
Daha fazlasını dinlemek istemedim ve hızla kattan ayrıldım.
Merdivenlerden inerken birden gözüm karardı ve sendeledim fakat kendime gelebildim.
Bahçeye çıktığımda banka doğru ilerledim ama yolun daha yarısındayken gözlerim karardı ve kendimi kara boşluğun soğuk kollarına bıraktım.

"Abi sana yuh yani, kızı ne hale getirdin " başımda cırlayan kızla yüzümü istemsizce buruşturdum.
"Uyanıyor " dedi o yabancı ses
Ama gözlerimi açamıyordum. Sanki tonlarca ağırlıkta ki taş konmuştu göz kapağıma.

Kendimi zorlayınca zar zor acabildim. Beyazın hakim olduğu odada iki kişi vardı.
Gözlerimi kırpıştırdıktan sonra kim olduğunu algılayabildim.

Akuamarin ın hakim olduğu gözlerin tutsaklığından kurtulmayı başardığımda yabancıya baktım.
Bembeyaz teninin aksine kapkara gözlere sahip olan bu kız çok güzeldi. Benden en fazla iki yaş küçük gösteren kız yüzü ve fiziği ile ilgi çektiği belliydi.
"Buse doktoru çağır " emir veren dalayla kız başını salladı ve dışarı çıktı. Buse bu kız mıydı. Kız ben uyanırken abi demişti dalaya

Tek kelimeyle OHA

Dalay ın kardeşi mi vardı.
"Ka-kardeşin mi " dedim kekeliyerek. Dalay tepkime gülecek gibi oldu ya da ben öyle sandım.
"Kardesim in olmasına neden bu kadar şaşırdın. " bişe demedim. Ama içimden sevinç dansimi yapıyordum.

Iceri giren doktor ve buseyle onlara döndüm.
"Iyi misin Aylancığım " dedi genç doktor.
Kafamla onayladım.
"Aşırı stres ve üzüntüden dolayı bayılmışsın canım. Kendine dikkat et "
Diyip çıktı. Buse dalaya bakıp bana döndü.
"Abi bizi yalnız bırakır mısın " sorudan çok emir vermişti.
Dalay hiçbir şey söylemeden çıktı.

"Selam ben Buse " dedi sevecen bir şekilde. Gülümsedim ve konuşmaya başladım
"Bende Aylan. " dedim.
Güldü ve konuşmaya başladı.
"Zaten sizin okula başlayacağım kaydımı aldırdık
Okula geldiğimde abimin kucağında seni gördüğümde ne yalan söyleyeyim şaşırdım" böyle diyince bende şaşırdım.
"Da-dalay mı taşıdı beni " kekelemem buseyi guldurmustu.
"Abimi seviyormuşsun " dedi birden. Ne diyeceğimi şaşırdım.
"Utanma. Ben seni çok sevdim. Yani abim de sever " dedi
"O beni sevmiyor " dedim kendimden emin bir sesle.
Buse tebessüm etti ve konuşmaya başladı
"Hayır seviyor. Sana zarar vermekten korkuyor. Bunun için senden uzak durmaya çalışıyor fakat her yolu sana çıkıyor.  " dediğinde gözlerim sonuna kadar açıldı.

Yakamoz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin