Ölüm...
4 harf binlerce feryat
Ne çok kullanıyoruz değil mi bu kelimeyi günlük hayatta. Söylemesi kolay, alışması değil. Ölmek her nefsin tadacağı bir olay.
Genç ya da yaşlı ama her nefis tadacak.Arkada kalanlar ne yapacak? Sabır? Hayal? Hangisi?
Daha beş altı saat önce gülen gözler şimdi ölümün soğuk perdesine bürünmüştü.
Bembeyaz ten, mosmor dudak...
En somut haliydi ölümün.Aylan ölüyordu, Dalay ölüme gidiyordu.
Aylan ağlayarak ölüyordu sevdiği adamın kollarında, Dalay ölüme yolluyordu sevdiği kadını.
Aylan ölüyordu, Dalay kendini öldürüyordu.Aylan simsiyah bez parçasının Serili olduğu yerde cenin pozisyonunda Dalay ın kucağında ölüme cesurca yaklaşıyordu.
Üstündeki kalın askılı atletten kolundaki, göğsündeki ve sırtındaki yaralar belli oluyordu.
Yaraya yapışan atlet kana bulanmıştı.
Kollarında ki kemer darbelerinden artık çıkacak kan kalmamıştı.
Yüzünde hala yediği tokadın izi vardı.
Saçları...
Belki de vücudundan sevdiği tek parçaydı. Uzun, dümdüz kapkara saçları.Avuç avuç dağılmıştı etrafa. Birde karnına batırılmış makas vardı. Önce saçları kesilmişti o makasla sonra da... Sonra da karnına saplanmıştı o kocaman makas.
Gözleri yaşlıydı. Korkuyordu, ölmeden önce Dalay ı son bir kez görememekten çok Korkuyordu.
Gördü sevdiği adamı, gözlerini kapamadan birkaç dakika önce.
Dalay...
Siyah bez parçasının Serili olduğu yerde sevdiği kadının kansız soğuk bedenine sarılmışdı. Canı yanıyordu. Gözleri uzun zaman sonra tatmıştı o tuzlu suyu.
Üzerine giydiği lacivert kazak kanın etkisiyle siyaha dönmüştü. Eli Aylan 'ın karnındaydı. Bağırmaya mecali yoktu. Etrafta bağırışlar vardı zaten ama dalay bunu duymuyordu. Aylanin gözlerini kapatmadan bir saniye önce söylediğini cümle yankılanıyordu beyninde.Gözlerinin önünde can çekişiyordu sevdiği. Dalaya o an bir kuvvet geldi. Nasıl Aylan'ı kucağına alıp dağ evinden çıktığını hatırlamıyordu.
"Yavuz arabayı getir! " bağırdı. Boğazı acıdı ama umursamadı, sevdiği kadını düşündü, canının nasıl yandığını.
Yavuz'un şoför koltuğunda oturduğu araba geldi. Dalay hiç beklemeden arka koltuğa aylanı yatırdı kendi de yanına geçti hemen. Tam kapıyı kapatırken başka bir kapının açıldığını duydu fakat suan bunu umursayamadı.
"Yavuz bas " sesi yavuza geldiğinde yavuzun tüğleri ürperdi.
Bu seste birçok duygu hakimdi.
Korku, kaybetme korkusu
İntikam, bunu aylana yapanlardan alınacak intikam."Yavuz yalvarırım daha hızlı git "
Yavuz Dalay 'ı en az 8 senedir tanıyordu. Ilk defa onu böyle görmüştü. Annesi öldüğünde de yanındaydı ama böyle değildi Dalay o zaman.
Şuan yüzünde bitmislik vardı.Ölüm soğuk rüzgarlarını Aylan' ın üzerinde gezidiriyordu.
Aylan kendini rüzgara bırakacaktı. Geriye onun için üzülecek kimse yoktu. Aylan böyle düşünüyordu her zaman
Sonra o çıktı karışısına. Dedi ki bu adam sever. Sahiplenir.
Ama şimdi, şimdi daha sevdiği adamdan sevgi sözcüğü duymadan gidiyordu.
Kayıp denizi buldum diyemeden gidiyordu.Zar zor açtı gözlerini
"S-seviyorum " dedi
Sonra. Gitti. Gözleri kapandıDalay feryat etti. Bağıra bağıra sustu içinden feryat etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz
Teen FictionBirisi denizdi diğeri Ay İmkânsızdı bir olmaları Adam çok kirliydi ama kadını güzel seviyordu, özel seviyordu. "Seni seviyorum " dedi kadın bütün gururunu ayaklar altına alarak. Adam soğuk ve sahte bir gülümseme gönderdi "Ben sevgiyi hak edecek bi...