ASLA DEME

5 2 0
                                    

Kızlar, babalarının yaptığı ve söylediği şeyleri asla unutmazlar. Kızlar aslında en çok babalarına kırılır, en çok babalarıyla mutlu olurlar. Ben onun söylediği hiçbirşeyi unutamadım.

'Sen benim kızım değilsin. " diye bağırmalarını
'Senden nefret ediyorum. Neden varsın ki ' diye boş yere dövmelerini, hiçbirini unutamadım.

Ben ona 'baba' demeyi bile özlerken onun beni koca bir hiç olarak görmesini kaldıramadım.
Sonra kendi kendime Sadece hayat veren değil, hayat verip hak eden, baba adını taşıyabilir dedim. Onun 'baba' adını taşımaya hakkı yok dedim.

18 yıllık hayatımın son 5 yılını

'Babasının bile sevmediği kızları başka adamlar ne yapsın? "

sözünü ilke edinerek geçirmiştim. 13 yaşlarındayken yaşıtlarımın sevdiği çocuklar olmasının aksine her zaman içine kapanık, erkeklerden nefret eden olarak bilinirdim.

Nasıl etmem ki? Hayallerim çalınmıştı benim. Öz babam hayallerimi ellerimden almıştı. Nasıl güvenip severdim ki başkasını.

Bunları söylememin sebebi babamı özlemiş olmam değil, şuan kollarında bulunduğum adamın beni gerçekten sevdiğini hissetmem.
Bunları söylememin sebebi babasının sevmediği kızları başka adamların da sevecek olduğunu göstermem.

"Uyandın mı? " birden düşüncelerimin arasından onun sesini duydum.

Babasız bir kızı seven adamın sesini...

"Evet daha yeni uyandım " diyip başımı iyice göğsüne yasladım.

"Canın yanıyor mu " dedi eli kolumdaki seruma giderken.

Cık

gibi bir Nida çıktı ağzımdan. Canım yanmıyordu. O benim tüm acılarımı almıştı.

Ruhun dedi iç sesim ruhunun yanmasını nasıl durduracaksın?

Sessiz kaldım. Sessiz kalmamın sebebi cevapsızlığım değil, cevaptan korkmamdı.
Hayallerimi yağmurlu bir gecede alan kişinin ruhumu yakması gayet normaldi. Sürekli beni bırakıp gidenin ruhumu yakması normaldi.

"Konuşmuyorsun " Dalayın sesi düşüncelerimi ve gözümde akmayı bekleyen yaşları tamamen dağıttı.

"Bilmem. Düşünüyorum "
"Ne düşünüyorsun? " cümlemin ardindan hızla kurduğu cümle beni gülümsetti.

"Seni ve onu "
"Onu? " sesi sorgular gibiydi.
"Babamı " bu kelime dilimi yakmıştı.
"Ne düşünüyordun baban ve benimle ilgili " hala sorgular tonda söylediği cümleye vereceğim cevabı birden kapının açılması engelledi.

"Selam! Ayy! " busenin bağırarak girmesi ve aynı anda bağırarak arkasını dönmesi bir olmuştu. Bende onun etkisiyle yerimden sıçrarken Dalay derin bir nefes alıp beni tutarak yavaşça kalktı.

Önce Beni geri yatırıp arkama yastık koydu sonra da hala arkası dönük olan busenin yanına gidip
"Birdaha kapı çalmadan bir yere girme. Özellikle bizim " diyip bana bakıp göz kırptı "bulunduğumuz yerlere "
Giderken gülüşünü duymuştum.

Buse kıpkırmızı olmuş bir şekilde bana döndü.

Ben gülmemek için yanağımı ısırırken buse bu halime daha da kızmış olacak ki "Gül gül sıkma kendini " dedi tabii dediği anda sebepsizce bir kahkaha ortalığı sardı.

Nedenini bilmeden gülüyordum. Ağladığım günlerin yerine gülüyordum.
Her bir gözyaşım mutluluk olarak dönecekti biliyordum.

Aylardır nefes aldığımı daha doğrusu gerçekten nefes aldığımı ilk defa bugün hissetmiştim.

Yakamoz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin