Bölüm Şarkısın : Ölünce Sevemessem seni
Genç adam, sevdiği kadını bekliyordu. Başkaları gibi kafede, parkta yada herhangi bir yerde değil, ameliyathanenin soğuk duvarları arasındaydı bu bekleyiş.
Sevdiği kadını kaybediyordu,daha kazanamadan hemde.
Seviyordu ama korkuyordu. İkinci defaydı bu korku, ikinci defa bu denli büyüktü.
Ama bu duygu farklıydı. Canından can gidiyordu sanki. Tabii Canından Can gidiyordu tabiri Çiçek Hanım ve Avni Bey için de geçerliydi.
Aylanı hiç olmayan kızları gibi görmüşlerdi.
Ya ateş ? Adı gibiydi o. Aylanı ateşe verirdi.
Kayıp Deniz deyişi geldi aklına Dalay ın. Hafif Gülümser gibi oldu.
Hani bulacaktın dedi kendi kendine Hani beni o kayıp denizden çıkaracaktın.
Birden ameliyathanenin kapısı açıldı.
İçeriden çıkan doktor, pek de mutlu değildi.
Gencecik kız resmen ellerinin altında ölüyordu.
Başına ağır bir darbe haricinde başka bir rahatsızlığı vardı kızın.
Genç adam doğru doktorun yanında aldı soluğu.
Içinden dua ediyordu.
Allahım yalvarırım koru onu. Yalvarırım onu bana bağışla
Doktor önce genç adama yöneldi. Belliydi birbirlerini sevdikleri. Gencin gözünden belliydi hemde.
"Durumu nasıl " diye sordu Dalay.
Doktor derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Aylan hastaneye geldiğinde çok kan kaybetmişti. Kan takviyesi yapıldı.
Subdural Hematom( Beyin damarlarının zarar görmesi )un akut tipi oluşmuş. Ne yazık ki akut tipi En fazla ölümle sonuçlanan türdür. Kendinizi her türlü duruma hazırlayın "
Duydukları artık çiçek hanımı ayakta tutamamıştı.
Peki ya Dalay ?
Başta kavrayamadı. Daha sonra yavaş yavaş beyin hücreleri çalıştı.Olduğu yerde donakalmıştı. Ikinci acıyı kaldıramazdı. Annesinden sonra bu acıyı kaldıramazdı.
Gidecek miydi sahi ? Daha kayıp denizini bulamadan gidecek miydi?
Yakamoz gerçekleşmeden Ay, denizin kara sularında boğulacak mıydı?
Dalay duyduklarını daha yeni hazmetti ve doktor yanlarından uzaklaşmadan peşinden koştu.
Doktorun, yeşil ameliyat kıyafetinden tuttu ve bağırmaya başladı
"Ne demek ölecek lan. İşin ne senin, kurtaracaksın onu. "
Bağırmak bir işine yaramıyordu.
Bağırdığı zaman rahatlayan Dalay Cetin şimdi rahatlayamıyordu.
Birden bıraktı adamı. Arkasına dönmeden ilerledi. O an ne Busenin Abi diye bağrışlarını duyuyordu, ne de güvenlilerin durması için komut verdiklerini.
Aklında tek bir isim geziniyordu.
AYLAN
---------
3 gün geçmişti. O küçücük 3 gün Dalay a sanki yüzyıllar gibi gelmişti.
Aylan mı? Ölüyordu. Doktorlar umudu kesmişti. 24 saat içinde tepki vermesi gerekiyordu. Ama koskoca 3 gün olmuştu.
3 gündür Aylan uyuyordu. Ne bir parmağı hareket ediyordu ne de tepki veriyordu.
Dalay hariç herkes girip konuşmuştu. Dalay girmiyordu yanına. Girmiyordu değil , giremiyordu. Onu, o koskoca aletlere bağlı görmek istemiyordu. Görürse birdaha unutamazdı o manzarayı. Ölüm temalı manzarayı.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakamoz
أدب المراهقينBirisi denizdi diğeri Ay İmkânsızdı bir olmaları Adam çok kirliydi ama kadını güzel seviyordu, özel seviyordu. "Seni seviyorum " dedi kadın bütün gururunu ayaklar altına alarak. Adam soğuk ve sahte bir gülümseme gönderdi "Ben sevgiyi hak edecek bi...
