Yarışma

59 3 50
                                    

"Aylan " hocanın sesiyle başımı sıradan kaldırdım.
"Efendim " dedim umursamazca. Gözlerini devirdi benim bu tavrıma. Pek de umrumda olduğu söylenemezdi hocanın. Birkaç gündür dalgındım. Geçen hafta bir psikoloğa gitmeye başlamıştım. Çiçek abla benim için endişelendigi için gidiyordum.

"Berna hoca seni çağırıyor . " dediğinde başımla onaylayıp ayağa kalktım.

Gözlerim istemsizce onu arıyordu. Ama bugün gelmemişti. Hızla sınıftan çıktım ve Berna hocanın yanına, müzik odasına adımladım. Bugün son prova olacaktı sanırım.
Çünkü yarışma yarındı.

Müzik odasına girince "Gel canım " diye karşıladı Berna hoca.
"Biliyorsun ki yarışma yarın. Bugün son provamızı alalım. Yarın sabah saat 07.30 da yarışmanın yapılacağı okulda olacağız. " dediğinde tamam anlamında başımı salladım ve ardından sahneye geçip arkadan gelecek olan fonu bekledim.

----

Yarım saat süren provanin ardından müzik odasından çıktım. Sınıfa gideceğim sırada aklıma gelen fikirle aşağı indim ve arka bahçeye gittim.

Tam bankların olduğu tarafa dönünce onu gördüm.
Neredeyse tüm gün gözlerimin aradığı o adamı gördüm.

Sessizce yanına gittim ve oturdum.
"Yoktun bugün " dedim sessizce. O an gözlerinin rengini o kadar merak ediyordum ki ama kaldırıp başımı bakmaya cesaretim yoktu. Baktıktan sonra kopamamaktan korkuyordum.

Belli bir müddet cevap vermedi lakin sonra fısıltısı ulaştı kulağıma
"Topla beni Aylan "

Ne dediğini anlayamaz bir şekilde başımı kaldırdım ve o hayran olduğum harelerinde acının filizlenen tohumlarını gördüm.

Ilk defa bir duygusunu açıyordu etrafa. Ilk defa gözlerinden ne hissettiğini anlayabiliyorum.
"N-noldu sana böyle " dedim şok  olmuşçasına.

Çünkü bu benim hergün gördüğüm Dalay Çetin değildi. Bu benim sevdiğim adam değildi.

"Kurtaramadım. Ona da zarar verdim. " diye mırıldandı. Daha çok kendine söylüyor gibiydi.

"Kimi kurtaramadın Dalay " diye sordum gözlerine bakmamaya çalışarak.
Bakarsam, gözlerimde firar etmeyi bekleyen gözyaşları atardı kendini.

"Götürdüler. Gözlerimin önünde çığlıklar içerisinde aldılar götürdüler ama ben bişe yapamadım. Kahretsin ki yapamadım.!!" diye bağırıp ayağa fırladı ve banka tekme atmaya başladı.

"Bulamıyorum. Kahretsin ki bulamıyorum. İstanbul'u karış karış aradım ama yok " diye bağırmaya devam ettim.
Bende ayağa fırlamıştım. Birden ona sarıldım. Ellerimi beline doladim ve hızla atan kalbinin üstüne koydum başımı.

Bu hareketim üzerine duraksadi ve cok da uzun sürmeden konuşmaya başladı.

"2 yıl oldu Kara kız. Tam 2 yıl. Iki yıl önce bugün götürdüler onu " dedi acımvari bir tonda.

"Annemi iki yıl önce bugün benim yüzümden kahretsin ki benim yüzümden kaçırdılar. Her yeri aradım ama yok. Karış karış aradım kara kız. Milimine kadar baktım. Ama yok. " dedi. Sesi boğuktu.

Yavaşça tuttum onu ve banka oturttum. Basımı kaldırıp Mercan ve yakutun birleşimine baktım. Akuamarin yoktu bu sefer.

"Buse benim yüzümde annesiz kaldı." Derin bir nefes aldı ve birden kalktı. Arkasına bakmadan gitti. Her zaman yaptığı gibi gitti.
Gitme be adam diyemedim. Ellerimi o soğuk boşluğa bırakıp gitti.
Acısını dindirmeme izin vermeden gitti. Yine ve yine GİTTİ......

Yakamoz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin