UZUN YOL

Dördüncü sınıf öncesi...

Hayat dördüncü sınıfa kadar benim için dışarda top oynamak, okula gitmek ve gezmekdi. Normal bir hayatım vardı. Dertsiz tasasıs. Hoş bir hayat. Her zamanki gibi okula gider öğlen arasında eve döner yemeyimi yer ve tekrar okula giderdim. Tabi o zamanlar hayatımda ne bir aşk ne bir hoşlantı vardı. Sıradan bir çocuktum. Arkadaşlarım belli, öğretmenim belliydi. Kimse kimsenin hakkında kötü düşünmezdi. Sınıfta öyle eğitim veriyorlardıki herkez herkezin kardeşi gibi. Yani aşk denen bir şey yoktu bizim için. O kelimeyi duyunca utanmak, gülmek ve dalga geçmek vardı. Hayat benim için bambaşkaydı sadece dördüncü sınıfa gelene kadar. Hayatın bana çok süprizleri vardı. Hayat beni memleketim Erzurum'dan alıp başka şehre götürecekti belkide. Belkide olmayacak şeyler yapacaktım bir aşk için. Unutulmayacak bir aşk. Ama bunlara çok hazırlıksızdım. Gerçi kim hazırlıklıki. Hayat bu ne yapacağı ve nerden vuracağı hiç belli değil.

Yıl 2009 üçüncü sınıf karne günü. Her insan gibi her çocuk gibi karnemi almaya gittim. Bu karne benim sadece notlarımı değil. Bu karne benim için üçüncü sınıfda dahil hayatımı gösteren bir karne idi. Çünkü bundan sonraki karneler başka olcaktı. Evet bir fark olamayacak diğerleri gibi lakin dördüncü sınıftan sonra karneler de yine not olcakdı ama o notlar çok ama çok değişmelere uğrayacaktı. Her neyse aldım karneyi. Cuma günü Istiklal Marşı okundu ve okunur okunmaz geri dönüp koştuk bağıra bağıra. Elimizde karneler mükemmel derecede bağrıyoruz ve aynı şekil koşuyorduk. Bu koşu beni uçsuz bucaksız hayata sürükleyecekti.

Yaz tatiline girdik. Ama ben yine aynı yerdeyim Erzurum'dayım benim için yaz tatli, hafta sonu tatili ile pek farkı yoktu. Sadece hava biraz sıcak ve okul olamayacakdı. Üçüncü sınıf bitti. Benim olan hayatımda bitti. Çok değişecektim.

Yaz bitti. Üçüncü sınıf komple bitti ve artık dördüncü sınıf başladım. Benim için olan bu hayat şimdi başlıyordu. Hayatımın değiştiği ve alınacak kararların hepsinin değiştiği bir sınıfa girecektim.