Tam yirmi dakikadır elimde anahtar kapının önünde dikiliyodum. Olum servan napiyosun dedim kendi kendime, anahtarı son kez elimde çevirip kapıyı sonuna kadar açtım, yüzüme o yılların biriktirdiği toz dumanı çarparken benim aklımda tek bi soru vardı;
-ben bu eve hep gece yarısı ayakta duramaz halde gelirdim ama hiç bu kadar karanlık içine çekmezdi peki şimdi neden kap kara bu boşlukta yolumu bulamıyorum?
Elimi duvarda gezdirip ışığı bulmaya çalıştım ve siktir! işte yine aynı şey oluyo, tek istediğim şu lanet evde oturacak bir yer bulup sabaha kadar sigara içmek ve yaptiklarim için kendime saydirmakti ama bunu bile yapmama kader razı olmuyordu, yanmayı inatla reddeden lambaya gözümü devirip salonun ortasına doğru bi kaç ufak adım attım, daha yolun başında yerdeki karanliktan ne olduğunu anlayamadığım şeye çarpıp yere yuvarlandım.Hak ettin olum sen bunları, işte layık olduğun yerdesin diyip gülmeye başladım. Sanırım deliriyorum!!
Bundan iki sene önce kendini nerde görüyorsun diye soranlara şuanki durumumda olmak istemediğimi söylemek isterdim. Kendimi yana bırakıp dışarıyı izledim saat kavramını yitirmişti, cebimden sigaramı çıkarıp dudaklarımın arasına aldım, dumanı içime çekerken;Oğlum sen ne kadar geç kaldın lan dedim, şu haline bak şu eve bir bak, küçücüktu lan burası alt tarafı kaç oda ki, hep yan yana olalım diyip şu karşıdaki tekli koltuğa kendini atar benide yanında isterdi, uzanmasakta olur ben seninle rahatsız olmaya da varım derdi peki şimdi neden bu küçük evde kendimi bulamıyorum ne zaman bu kadar boş ne zaman bu kadar büyüdü bu odalar. sigaramdan son bir dumanı cigerlerimin en ücra köşelerine kadar çektim..
Bir kız düşünün; sıcak gözler derin ve içinde kaybolduğunuz. Yüzüne yayılan o nadir naif yumuşak gülüş, sürprizlerini detaylarında saklayan, yüreğinde yıldız kırıntıları taşıyan bir kız hayal edin. Ağladığında burnu kızaran, mutlu olduğunda etrafındaki herkese mutluluk saçan, üzüldüğünde kendisine sarılan bir kız.
Ve onu çok yakından tanıma şansı yakalayabilen biri olduğunuzu. Beraber balık tuttugunuz bi yaz akşamıni. Sokak köpeklerini besleyip sevdiginiz gunleri. Bazen bir deniz kenarına sığınıp kumsalda hayallerinizden konuştugunuz geceleri.. Umut doluydunuz. Onu gerçeklerden uzaklaştırıp kendini masum hayallerle dolu farklı bir dünyaya ait hissettirdiniz sonra ellerinizle kurduğunuz bu kumdan kaleyi bir tekmeyle yerle bir ettiniz.Birlikte kahve içip fal bakıp gülmüştük. Fincana dikkatle bakıp bir hayaletten bahsetti gülümseyerek. Zamanla anlattınız ona, aslında o hayaletin yanında oturduğunu. Şimdi aklıma geldikçe canımı acıtan bütün bu olanlardan o zamanlar habersizdim. Ama artık dünya bir anda durdu . Heryer dipsizlesti. Suretler belirsizlesti. Sesler uzaklaştı. Kalbim hızla çarpıp kaburgalarıma dayandı.. nefes almak hiç bu kadar zor değildi. İnsanlar var etrafımda sürekli yanımda olan insanlar ama artik anladim ki içimdeki bu boşluğu dindirecek olanda, eğer isterse gözümü kırpmadan ellerine verip kalbimi sıkmasına izin vereceğim insanda ondan başkası olamaz.
Evet terkeden her zaman mutlu olmazmış. " gidenler her zaman geri döner Servan.." işte bana anlamsız gelen bütün o söyledikleri şimdi öyle bir gün yüzüne çıkıp canımı yakıyordu ki.. terkeden bendim . üstelik kendi isteğimle ..ve şimdi geri dönebilmek için herşeyimi vermeye hazırdım ama o gitmişti. Kaybolmuştu.. bu istanbul bu koca şehir bana dar olmuştu.. acıyı terkedilisi hissettirip onu yarı yolda bırakmıştım. Ama şimdi herşey farklıydı her baktığım yüzde onun gülüşünü görürken bende nasil bir yeri oldugunu anlamıştım.
Gözlerinden hayat ışıkları saçılan o kızın ölmüş olma ihtimalini söyleyenlere sesim kısılana kadar bağırmış her yerde onu aramıştım. Hikayemiz yeni yazılmıştı burda bitemezdi. Tüm o yaparken saçma bulduğum hayaller şimdi öylece yok olup gidemez di. Çünkü insanlar yaşamaya devam ediyor. Güneş doğuyor. Sonra yine gece oluyor . Ama ben hep aynı yerde saymaya devam ediyorum. İnsanlar nasl üstesinden gelirdi bilmem ama ben o günden sonra çocukları çok sevdim. Hayvanları da öyle. Gördüğüm her sokakta kalmış, terkedilmis hayvanın başını okşadım. Fotoğraflar da gülmedim. Ve bir daha aşık olmadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDEN KALAN İZ
Teen FictionGiderken söylediği bir sözü aklıma geldi. " Sen benim canımdan bir parça değilsin sen artık benim canımın acıma sebebisin, içine düşeceğin ateşten sana sarılarak çıkaracak biri olmadığında beni anlayacaksın. Yanarken camdan dışarı bak, ben artık sa...