03.09

44 3 3
                                    

Karakter tanıtımı 1.



Benim acıyla doldurduğum odama bir kelebeğin uğraması, onun bahtsızlığı..



Bir odanın kapısını kapatıp yalnız kalmak her zaman hayatımın en güzel şeylerinden biri olmuştur. Somut olarak yanımda birisi olmaması değil çünkü asıl problem. Ben arkadaşlıkların da, aşkların da sadece dokunmaktan ibaret olduğunu düşünmüyorum .

Tabiki de sevgilimin dizlerine yatıp onun elleri saçlarımı okşarken uyuya kalmak güzeldir ama şuan elimizde bu yok.

Yaşadığımız onca şeyden sonra bana bu hayatı sevdiren tek güzel şey, yüzünü henüz hiç görmediğim ama sesi içimi titreten bir kıza geceler boyu şarkılar söylemek oldu. Bu yüzden gece olunca yaşanan şeyleri, gecenin anılarını, geceleri kurulan cümleleri gün ışığınınkilere tercih ederim.

Biriyle olmasa da, onu bir gün görebilme hayaliyle sabaha karşı 3'te balkon demirlerine yaslanıp, bacağımın açıkta kalan yerini üşüte üşüte bir dal sigara içmek dünya üzerindeki pek çok şeyden daha keyifli geliyor bana.

Dışarıdaki ışığın karanlık odaya dolmasını pek çok mutlu gündüze tercih ediyorum. Çünkü bazı insanlar böyledir, güçlerini sarı sokak lambasının güçsüz ışığından alırlar. Bunun yanında birde sesinizi duymak için bekleyen birinin olduğunu bilmek anlatılamaz türden birşey.

Hızlan, hızlan, hızlan..

Kahretsin, daha hızlı olmalıydım!

Merdivenleri üçer üçer koşarak çıktım. Odanın kapısını açtığımda bütün bu anlattıklarımdan sonra karanlığın içine gömülmüş bir adamın odası nasıl olur ki diye düşünmeyin. Evet gerek olmadıkça lamba kullanmayan bir adamım, beyaz çarşaflı tek kişilik bir yatak hemen yanında gitarım, kapının hemen karşısında bilgisayar masası ve ses sistemleri, bütün duvarları süsleyen ufak sarı ışıklar sanki gece olunca gökyüzünde parlayan yıldızlar gibi odanın içini aydınlatıyordu. Ve diğer ıvır zıvır bir kaç şey daha..

Hızla ilerleyip bilgisayarın açma tuşuna bastım. Bugün tahmin ettiğimden uzun ve yorucu geçmişti. Bu yüzden hilalin beni beklemekten vazgeçip gittiğini düşünmeye başlamıştım ama sohbeti açar açmaz ondan gelen iletiyle yüzüme kocaman bir gülümseme ekledim.

" bugün beni ne kadar beklettigini söylememe gerek varmı."

" ahh evet farkındayım ama inan önemli bir işim olmasa bunu yapmazdım biliyorsun." Dedim.

Kamera isteği gönderdiğinde iki saniye konuşmayı aşağıya atıp bilgisayar ekranına bakarak saçlarımı son kez kontrol ettim. Evet servan gibi yakışıklı değildim. Yada hakan gibi sert bir mizacım yoktu. İkiz kardeşimle bile bir benzerligimiz yoktu, hatta küçükken onu benden daha çok sevdiklerini düşünüp kafasına yastık koyup üstüne oturuyormuşum. Neyse konumuz bu değil, sonuçta al bu kardeşin demişler değiştirme şansımız yok, olsaydı zaten ozanı tercih ederdim en azından zararsız çocuk Atakan gibi ömrünüzü yemiyor.

Saçlarımı son kez duzelttikten sonra isteği kabul ettim . " selam." diyip gülümsedim karşımdaki boş ve siyah ekrana. Dedim ya ben karanlığı severim bu yüzden.

"Selam." dedi.

Sesi o kadar yumuşaktı ki sesinden öpmek istiyordum. Bu kız nasıl oluyorda görmeden kendini bana sevdiriyordu bilmiyorum. Şans eseri atakanin kurduğu sitede tanışmıştım onunla. Bu site ikizimin yaptığı bütün piçlikleri insanlara kabak gibi göstermeye yaramak dışında bir işe yaramıyor. Daha çok servanla uğraştığı için hergün dayak yese de bıkmadan usanmadan çocuğu delirtmekten zevk alıyor. Yediği dayakta yanına kalıyor. Sorun bir gram üzülüyor musun diye. Yemin ederim gidip yardım bile etmek istiyorum çünkü Atakan görüp görebileceginiz en pic varlıktır. Şeytanın aklına gelmeyen şeyler bu konularda onun aklına gelir ama işiniz düştüğünde ortalıklarda bulamazsınız.

SENDEN KALAN İZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin