O gün benim için diğer günlerden farklıydı. Çünkü o gün raj holdingle anlaşma imzalayacaktık. O yüzden bu gün diğer günlerden daha çok dikkat ettim giydiklerime. Altıma siyah kalem etek üstümede giymeye kıyamadığım ihtişamlı ve asil beyaz gömleğimi giydim. Bir gömleğe o kadar para verince ister istemez asil duruyor. Neyse ayakkabı olarakta topuklu ayakkabı giydim her zamanki gibi. Yani kısacası makyajımla kıyafetimle tam anlamıyla kusursuz olmuştum. Tabi bu kusursuz görünümüm çok uzun sürmedi. Her şey çok güzeldi arabama binmiştim yolda trafikte yoktu. Toplantı saatinede daha yarım saat vardı ve ben şirketin kapısındaydım.
Buraya kadar sorun yok asıl sorun burdan sonra başlıyor zaten. Şirkete girdim biraz ilerledim telefonum çalmaya başladı. Hem çantamda telefonu arıyor hemde toplantı odasına doğru ilerliyordum ki bi anda bir şeye çarpıp yanmam bir oldu. Asıl olay şimdi başlıyor.
-Dikkat etsenize biraz. Yandım burda.
-Asıl siz dikkat edin. Sizin yüzünüzden kahvem döküldü
Diyince benim şartaller bi attı tabi. Hem giymeye kıyamadığım pahalı gömleğim leke olmuştu üstüne bi de yanmıştım. Bu da yetmezmiş gibi bu hadsiz beni suçluyordu.
-Hadi ben dikkat etmedim önüme bakmıyordum sen körmüsün be adam senin yüzünden yandım burada. Özür dileyeceğin yerde pişkin pişkin siz dikkat edin diyosun bi de utanmadam
-Siz kim oluyorsunuz ki ben sizden özür diliycem. Ben kimsen özür dilemem. Olurda birinden özür dileyecek olursam bu sizin gibi biri olmaz hanımefendi
Bay egoist bi de utanmadan bastıra bastıra ben kimseden özür dilemem diyor.Bir de yetmezmiş gibi sen kimsin ayakları çekiyor bana. Sanırsın kendi kraliyet ailesinden falan geliyor öyle bi tavırlar afralar tafralar. Neyse sinirlenmiycem. Sinirlerine hakim ol okyanus unutma daha toplantıya gireceksin.
-Sizinle daha fazla muhattap olamıycam. Ama bi dahakine üstüme kahve dökeceğiniz zaman haber verinde ucuz bi şeyler giyeyim üstüme.
-İçindeki ucuz olduktan sonra üstündeki pahalı olmuş farketmez.
Bi dakka bu bana şimdi ne dedi. Ucuz kadın mı demeye çalıştım. Dua et erkeksin kız olsan elimde kalmıştın ama sen dur okyanus inal bu lafın altında kalmaz. Hemen bir kaç adım ileride su sebili duruyordu. Oraya gittim adam benim gittiğimi sandı bir kaç adım attı. Sıcak su doldurduğum bardağı bi anda üstüne atı verdim.
-Ahh naptığını sanıyorsun sen?
Bunun üstüne su atıp yakınca yarım saattir bizi kesen bütün kızlar akbaba gibi toplandılar.Sözde yardım edecekler bay egoya. Bende en son tam gidecektim arkamı döndüm ve şunu söyledim
-Dikkat edin ucuz malın talibi çok olur.
Arkamdan bağırmaya başladı.
-Seni kovdurucam. Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun.
Ve daha bir çok bir şey söylendi ama ben kaale almadım. Allahtan zor zamanlar için odamda elbisem vardı. Odama gidip üstümü değiştirdikten sonra toplantı odasına gittim. Oturdum ayberkle aylada ordaydı. İkiz ortaklarım olur kendileri. Çocukluktan beri tanırım. Hatta bu şirkette onların. Rahmetli muhsin amca benide çok severdi banada sağolsun %30 luk bi hisse bıraktı. Allah rağmet eylesin valla çok iyi adamdı. Neyse konumuza dönelim.
-Nerde kaldın kızım ya. Birazdan gelecek Amar Raj.
-Sorma başıma neler geldi ayla.
-Kızlar şimdi gıybetin sırası değil amar raj birazdan gelecek.
Ayberk öyle diyince sustuk bizde. Bende sıkıntıdan kalemle oynamaya başladım. Tam ben kalemi yere düşürdüm eğilip onu alayım derken amar raj içeri girdi. Bende kalemi alıp ayağa kalkmamla beynimden kaynar sular dökülüverdi. Az önce benim üzerine kaynar su döktüğüm adam kraliyet ailesinden gelmiyormuş onu anladım çünkü kendisi Raj ailesindenmiş. İçimden ağıtlar yakmaya başlasamda dışımda gayet ciddi vurdum duymaz bi tavır takınıyordum. İyide bu adam türkçeyi nerden öğrendi. Allahım nerelere gidem ben. Bu adam ona yaptıklarımı ayberke anlatsa. Çiğ çiğ yer beni ayberk. Bu anlaşma için 1 yıldır peşinde koşuyor adamın. Ama bende haklıyım adam orda bana ucuz dedi. Ama şuan beni haklı olup olmamam önemli değildi. Hiç bozuntuya vermeden yerime oturdum ve usulca aylanın kulağına
-Bu adam türkçeyi nerden öğrendi?
-Uzun süredir türklerle iş yapıyor kendisi. Yani türkiyeye çok sık gidip geldiği olmuştur. O yüzden baya iyi türkçe konuşuyor. Niye sordun ki?
-Boşver sen onu. Bana şurdaki soğuk suyu versene. Bu olayın üzerine iyi gider.
-Al da noluyor kızım anlamadım hiç bir şey
Soğuk su dolu bardağı bir anda diktim kafama.
-Oh iyi geldi
-Naptın boğazların şişecek ya sen iyi misin
-Toplantıdan sonra anlatırım.
Ve ayberk konuşmaya başlar. Ama ben nasıl yusuf yusufum. Arada göz göz geliyoruz amar rajla adam gözleriyle beni öldürcekmiş gibi bakıyo. Okyanus inal bu sefer sert kayaya çarptın kızım. Kesin bu adam bana yağtığımın hesabını soracak. Neyse şuan ayberkin dediklerine odaklanmalıyım.
-Evet Amar bey öncelikle ülkemize sonrada şirketimize hoş geldiniz.
Bildiğiniz üzere sizinle orada ortaklaşa bir iş yapmak istiyoruz.
-Evet biliyorum. O araziye yapmak istediğiniz otelin planlarına baktım. Tek kelimeyle mükemmeldi. Ama benim aklımda bi kaç soru var. İlk önce neden raj holding.
-Bildiğiniz üzere biz ülkemizde bir numarayız. Ve sizde ülkenizde bir numarasınız. Biz düşündük ki neden bir araya gelipte dünyada bir numara olmayalım.
-Etkileyici cevap tebrik ederim. Son bir iki sorum daha olacak. Neden otelin iç mimarisinde osmanlı ve hint tarzı eski motifler kullanmayı düşünüyorsunuz?
Evet sorular yavaş yavaş bana kayıyordu. Bizim şirketin mimari işleriyle ben dış ülkelerle ilişkilerle ayberk iç ilişkiler muhasebe alacak verecek tarzı işlerlede ayla ilgilenirdi. Ve bu soruya ben cevap vermek zorundaydım. Biraz kendime geldikten sonra soruya cevap verdim
-Evet eski motifler kullanmayı düşünüyoruz çünkü günümüzde her yer modern teknolojik vs bir sürü şey. Bizim amacımız insanları eskiye götürüp bi nostaji havası yakalamak. Ama biz bunu ne sizin oranın halkına ne de bizim türklere hitap edecek şekilde yapmıyoruz. Çünkü bizim hedef kitlemiz her ikiside. Bu yüzden daha önce bir arada kullanılmamış bu iki motifi bir arada kullanarak bir ilk yapıcaz. Yani ayberk beyinde ilk başta dediği gibi dünyada bir numara olucaz.
-Sizden böyle etkili bir cevap beklemezdim açıkçası. Evet ayberk bey ben teklifi kabul ediyorum. Zaten buraya onun için gelmiştim. Ama imzaları atmadan önce bi şartım var.
Ayla dünden meraklı gibi hemen atladı amar beyin lafına
-Ne demek amar bey şartınızı kabul etmiş bilin.
Bu saf şartı sormadan atlayıverdi hemen. İş başa düşmüştü yine ben muhattap olacaktım bay egoyla.
-Şartınız nedir Amar bey
-Sizde benimle hindistana gelecekseniz bu projede birlikte çalışıcaz ancak bu şartla kabul ederim.
Hayde aldık mı başımıza bela. Bu adamla 6 ay yüz yüze mi olacaktım. Tamda ne güzel toplantı bitti kurtuluyorum bu adamdan derken. Ayberk garibim kıyamam her ihtimale karşı sordu bana fikrimi
-Okyanus eğer sende kabul edersen seni göndermek istiyoruz hindistana.
Kıyamam ne kadarda masum masum sordu. Ayberk bu proje için geceli gündüzlü uğraşmamış olmasaydı kabul etmezdim ama ucunda ayberk var işte.
-Giderim hindistana ama bir şartla.
-Nedir bu şart okyanuscum
Ayla yine okyanuscum diyerek alttan alttan imalı imalı konuşmuştu.
-Hindistana seve seve giderim. Kesin Amar beyle çok iyi bir ekip olucaz ama anca önümüzdeki hafta giderim. Yani amar beye yolculuğunda eşlik edemiycem. Tabi Amar bey içinde uygunsa.
-Merak etmeyin bir şey bana uymazsa ben uydurmasını bilirim. Siz hiç dert etmeyin.
-O zaman anlaşmayı imzalamıyorsunuz?
Ayberk biraz daha zorlarsa adamın ağzının içine düşecekti. Tamam ayberkçim önemli bir ortak ama bu kadarda belli etmeyeydin adama iyidi. Şimdi kendisini bi şey sanacak.
Sonunda anlaşmalar imzalanmıştı. O rahatlıkla pat diye ayberk çıkıverdi odadan arkasından ayla. Kaldık mı bi bu adamla baş başa. Bende tam çıkacaktım ki kolumdan tuttu kendine çekti. Kulağıma eğildi ve
-Kimse amar rajın üstüne sıcak su dökemez çünkü buna cesaret edemez.
-Uu çok korktum. Herkese amar raja bulaşınca ne olacağını göstermek için sundun o şartı heralde.
-Hayır amar raja bulaşanın sonunda ne hale geldiğini görsünler diye.
-Bir şey diyim mi? Ben senin çevrende sinek gibi dolaşan kızlara benzemem. Ayrıca bu bir meydan okumaysa. Kabul ediyorum ama dikkat et sonra arkamdan bir okyanus inal geldi geçti deme. Çünkü seni öyle bi bitiricem ki amar rajdan geriye hiç bir şey kalmayacak. Kolumu çektim ve gittim. Bir dakka az önce o bana meydan okudu ve bende kabul mü ettim? Allahım bir kahve birazda sıcak su yüzünden daha başıma neler gelecek acaba. Durduk yere adamla savaş açtık birbirimize. Gururuna yediremedi tabiki bay ego. Hindistanda hesabını soracak. Ee ne de olsa her horoz kendi çöplüğünde öter. Neyse ötsün bakalım. Ben okyanus inalsam onu susturmasınıda çok iyi bilirim...
Arkadaşlar bir sonraki bölümde olanları amarın gözünden anlatacağım. Yavaş yavaş hikayeye giriş yapmaya başlayacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORAKİ HİNDİSTAN
RomanceHer şey çok güzeldi. Büyük bir şirketin küçükte olsa hissedarlarından biriydim. Hayatımda her şey yolunda gidiyordu ta ki ortağı olduğum şirketle hindistanda bir şirket anlaşana kadar.