{ 5 BöLüM }

25.2K 924 101
                                    

Keyifli okumalar...

Koltuğa oturup karanlık odaya göz gezdirdim. Cidden şu yılan yapdı yapacağını. Baran'ı ele geçirdi. Zaten Baran benim değildi lakin son zamanlarda garip davranıyor. Baran ya beni bu evden gönderirse? Babam beni kabul eder. Lakin anam değil.

Bunları düşünürken kalbim sıkışıyordu. Saat 3 olmuş ama gözüme uyku gitmiyor. Baran da odaya gelmedi. Yeni karısıyla baş başa,artık bu odanı ne yapsın. Oda bana kaldı valla. Sinirlerim bu kadar bozuk olmasa,çok sevineceğim. Huzurla uykuya dalacağım ama o kadar da huzurum kalmadı artık.

Ayağa kalkıp banyoya girdim. Banyo yapdıkdan sonra saçlarımı kurulayıp,taradım. Yapacak bir şey bulmadığımdan hikayeni yazdım ve yayımladım.

Hikayemizi yazınca hevesliydim ama işler kötüye gittikce,kaybettiğimi hissediyordum. Ben kaybetmek istemiyordum. Hikayemizim diger hikayeler gibi olmasını istemiyordum.

Telefonu şarja takıp yatağa uzandım. Zaten geleceği yokdu Baran'ın. Bende uyurum burada. Üstümü kapatıp uyumaya başlarken kapının açılma sesi geldi.

Uyanık olduğumu gösterip ayağa kalkıp yerime geçsem mi diye düşündüm ama sonra inadım tutdu. Zamanında gelseydi yerinde uyurdu. Ayrıca neden geldi ki bir kaç saate yarın olur. Kalırdı karısının yanında işde.

Çıtımı bile çıkarmadım ve normal nefes alıp vermeye başladım. Uyumuş gibi gösterdim kendimi. Banyoya girdiğini görünce yerimde doğruldum. Kendin kaşındın Baran. Bu gece beni bu yatakdan kaldıramazsın.

Yatağın orta kısmına bir güzel yayıldım. Acayip gülesim vardı ve hiç uykum yokdu. Yarım saat geçerdi belki ve benim de acayip uykum gelmişdi. Gözlerimi açamıyordum bile. Hafif araladığımda banyonun kapısın açık gördüm ve kendimi uykunun kollarına bırakdım.

Uyandığımda üstümde bir ağırlık hissetdim. Hasta olduğumu sandım lakin değildi. Sanki ahşap tahta vardı üstümde. Ya da... Bu ne lan burada. Yerimden doğrulmaya çalışdım lakin Baran'ın altında kalınca o kadar kolay olmadı.

Kendimi sakinleşdirip kafamı yastığa bırakdım yeniden. Lanet herif ne hakla yanımda uyur. Tamam karısıyım ama gerçek karısı Zümrüt. Gitsin onun yanında uyusun ya. Yüzümü ona döndüm. Fazla yakındık. İlk kez ona bu kadar yakından bakıyordum.

Kolunu üstümden kaldırmaya çalışdım lakin yapamadım. Elimi uzatıp telefonu aldığımda saatin 11 olduğunu gördüm. Telefonu bırakıp onu uyandırmaya başladım. "Baran kalk işe geç kaldın. "diye dürtdüm lakin ses yokdu.

En sonunda kolunu sıkmaya başladım. Ama hala öküz gibi uyuyor. Aklıma gelen düşünceyle gülümsedim. Kolumda güc olmadığından fazla sıkamadım lakin dişlerim çok fena ısırır. Kolunu kaldırıp dişlerimi geçirince bir anda gözlerin açdı ve "Manyakmısın sen kızım. Acıkdın mı ne"diyip kolun dişlerimden kurtarmaya çalışdı ama ben bırakmadım.

Ona kötü bakışlar atıp ,dişlerimi daha da geçirdim ve bırakdım. "Ben sana manyağı gösteririm "diyip sinirle ayağa kalkdım. Bana manyak diyene bak. Acmışım mış. Lan ne acı. Öküz gibi binmişsin üstüme.

Ayaklarımı yere vura vura kiyafetlerimi götürdüm ve banyoya girdim. Rutin işlerimi halletdikden sonra üstümü giyinip saçlarımı ördüm. Banyodan çıkınca Baran'a bakdım. Elin kafasının altına koyup bana ters ters bakıyordu.

Isırdığım elin kaldırıp "Şu yapdığına bak."dedi. Yüzümü dönüp "İyi oldu sana"dedim ve dışarı çıkdım. Hafif sırıtarak merdivenlerden inerken karşımda gördüğüm kişilerle şok oldum.

Miran ve Miraç ikizleri gelmiş. Baya da büyümüşler. "Hoş geldiniz"dedim. "Hoş gördük yenge"diyip selamlaşdıkdan sonra biraz konuşduk. Sonra onlar odalarına çekildiler. Yol yorgunularmış.

Hızla yukarı koşup,Baran'a onların geldiklerini söyledim. Hazırlanıp doğru onların odalarına koşdu. Bende yatağı topladıkdan sonra aşağı indim.

Mutfağa girdiğimde Zümrüt bulaşıkları yıkıyordu. Diger kadınlar da evi topluyordular,o yüzden Zümrüt yalnızdı burada. Tepside Baran'a ve kendime kahvaltı hazırladım. Zümrüt'ün yüzüne bakmıyordum bile. Çokda umurumda zaten.

Tepsini hazırlayıp 2 ci katta ki balkona götürdüm. Kimse yokdu burada zaten. Baran inince yukarıdan onu hemen sofraya oturtdum. "İşe gidicekmisin bu gün?"dedim. Başın sallayıp"Evet "dedi.

Kahvaltı bittikden sonra onu işine uğurladım. Ardından tepsini alıp mutfağa geçdim. Zümrüt yokdu. İşden kaytarıyor pis karı. Öğlen için yaprak sarması yapmaya başladım. İkizler çok sever. Akşama da kalıcak zaten. Bolca yapdım. Baran'da görünce çok sevinicek. Yemeği pişmeye koyup diger işlerimi halletdim. Saat 2 olunca ikizler aşağı inmişlerdi. Mutfakda oturup bana okudukları okulu anlatıyordular. Çay ve tatlı servis edip bende yanlarında oturmuşdum. Bir süre konuşup güldükden sonra içeri Zümrüt girdi.

İkizler ona bakdıkdan sonra Miran bana dönüp "Yeni yardımcı mı?"dedi. Ben başımı hayır anlamında salladım. "E o zaman bu kim?"dedi. Zümrüt bana dönüp bakdığında bende ona bakdım ve her harfine basarak "Kumam"dedim. Miraç içdiği çayı püskürtürken Miran bana anlamıyormuş gibi bakdı. Bende Miraç'a peçete uzattım.

Miran kendine gelip " Yenge şaka mı yapıyorsun. Abim senin üstüne nasıl kuma getirir"diyip sinirle ayağa kalkdı. Zümrüt elinde ki kaşığı sert bir şekilde musluğun altına fırlatıp bize döndü ve "Bas baya getirir işde çoçuk. "dedi. Uzun dilli kadın işde. Miran döv şunu. Hadi Miran diye bağırasım var. Zümrüt piç gibi sırıtıp "Ezo çoçuk veremeyince beni getirdiler bu eve"dedi ve dışarı çıkdı.

Miran derin nefes alıp "Yenge"dedi ve ben bir cevap vermeyince dışarı çıkdılar ikiside. Cidden şu yılanın dili çok uzunmuş.

*****

Akşam sofrasın hazırlayarak erkeklerin eve gelmesini bekliyorduk. Miran ve Miraç evde değillerdi. Onlar da öğlen evden çıkmışlardı. Zümrüt sürekli yelloz kaynanamla pardon kaynanamızla konuşup gülüyordu. Bense sürekli çalışıyordum. Kumanın kim olduğunu unutmuşlar galiba.

Oysa ne çok sevinmişdim kumam gelicek diye. Of be hiç böyle hayal etmemişdim. Belki kumam başkası olsaydı daha farklı ola bilirdi. Mutfakda oturup kafamı ellerimin arasına almışdım. Sürekli düşünüyordum. Ne yapmam gerek benim. Böyle giderse bu yılan beni bu evden gönderir. Baran bile bana farklı davranıyor sanki.

Yanımdan gelen kırılma sesleriyle hemen kendime geldim. Bir bakdım Zümrüt yere düşmüş eline cam kırıkları geçmiş. Hızla ayağa kalkıp yanına çömeldim. "İyimisin?".dediğimde "Hiç olmadığım kadar iyiyim"diyip gülümsedi. Deli mi bu. "Elin kanıyor. Kalk hadi yerden. Eline bakayım"diyip onu kaldırmak isterken kapı açıldı. Baran hızla yanımıza gelip "Ne oluyor burad?"dediğinde,ben ağzımı açmadan Zümrüt ağlayarak "Ezo beni cam kırıklarının üstüne itti"dedi. Neye uğradığımı şaşırdım valla.

KumamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin