{ 8 BöLüM }

25.8K 912 190
                                    

Umarım bu bölümüde seversinin.

Oy ve yorum lütfen :)

Keyifli okumalar...

Baran Gülnaz'ı yanımızdan gönderdikten sonra birlikte arabaya geçtik. Yolda bir şey konuşmamıştı. Bende hiç bir şey demedim. Bizim tadımız sürekli kaçıyor zaten. Kendi otellerinden birinin önünde durduğunda ben de indim. Herkes ona selam verirken ben elinden tutmuş yanında yürüyordum. Buraya bir kaç kez getirmişti beni.

Saat 7 olduğu için kuaförü çağırmasını söyledi poşetlerimizi odaya çıkaran çalışana. O da tamam dedi. Etrafa bakmak istiyorum ama herkesin gözü bizim üstümüzdeyken acayip utanıyorum ve yere bakıyorum. Önüme bakmasam kesin ayaklarım dolaşır be.

Odaya çıktığımızda çalışan bizi yalnız bırakmıştı. Burası Gündüz abinin odasıydı. Gündüz abi fazla çalıştığından bazen burada kalıyor.

Etrafıma bakınarak balkona çıktım. Vay be yağan yağmur havuzları taşırıyordu sanki. Buradan harika gözüküyordu. Baran içeriden "Gel içeri hasta olucaksın!" dediğinde hemen içeri girdim. Baran üstünü çıkarırken gözüm masanın üstünde ki sallama çaylara takıldı. Elime bi tanesini alıp, "Baran burada mutfak var mı? Sana çay yapayım." dediğimde önce elimdekine baktı sonra bana ve kahkaha attı.

Yanıma yaklaşıp elimdekini aldı ve "Bu çay değil salak!" diyerek elindekini çekmeceye bıraktı. "O zaman ne?" dedim merakla yanına yaklaşırken. "Çocuklar anlamaz!" diye bana laf attı. Oflayarak yatağın üstüne oturdum.

"Ben çocuk değilim!" dedim yanaklarımı şişirerek. Yanıma yaklaşıp yanaklarımı sıktı ve "Hala çocuksun." dedi.

Bir kaç dakika sonra kendini yatağa attı ve telefonla uğraşmaya başladı. Ona bakarak aklıma gelen soruyu sordum. "Baran, benim öyle bir şey yapacağıma inandın mı?" dediğinde telefonu bırakıp yerinde doğruldu. "Ne yapacağına?" dediğinde başımı aşağı eğerek ellerimle oynamaya başladım. "Zümrüt'ü cam kırıklarının üstüne atacağıma inandın mı?" dedim en sonunda.

Bana baktığını hissedebiliyordum. "Önce inandım. Ama sonra aklım almadı. Neden böyle bir şey yapasın ki diye düşündüm." dediğinde hafif gülümseyerek "Ben yapmadım ki, kendisi yaptı." dedim.

Kaşlarını çatarak bana baktı. "Neden öyle bir şey yaptı ki?" dedi sakin bir sesle. Yeniden ellerime baktım ve "Çünki seni seviyor ve bizim aramızda yani bi şeyler olduğunu sanması doğal. Beni babamın evine göndereceğini söylemişti." dedim. Oh be içimdekileri söyleyebildim en sonunda. O sadece "Anladım." demekle yetindi.

******

Sessiz geçen bir kaç dakikadan sonra makyöz geldi. Baran takım elbisesini giyinerek dışarı çıktı. Kadın benim elbiseme baktıktan sonra "Tamam üstünüzü giyinin sonra başlayalım saça makyaja." dedi.

Banyoya girip üstümü giyindim ve çıktım. Kadın saçlarımı hafif dalgalı yaptı ve "Size hafif makyaj yakışır." dedi ve ekledi "Göz makyajı yeterli." derken baya konuşmuştuk. Makyaj bittiğinde kendime aynadan baktım.

Tırsmadım değil. İkinci kez makyaj yapılıyordu yüzüme. İlk kez düğün günümde olmuştu. Ondan sonra hiç yapmadım. Cidden çok değişik bir şey.

Kadın gittikten sonra ben banyoya girip yine kendime aynadan baktım. Ayakkabıları giydikten sonra yine baktım kendime. Lan cidden çok güzelmişim ben. Bu zamana kadar hiç kendime dikkat etmemişim. Saçlarım da baya uzamış. Kendime aşık olabilir miyim? Zaten beni seven yok!

KumamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin