{ 14 BöLüM }

24.1K 941 77
                                    


Keyifli okumalar....

Ne yani şimdi onunda mı çoçuğu olmuycak? Olamaz be. Böyle çok saçma bir şey bu. Kapı açılınca gözlerimi oraya dikdim. Baran'ın geldiğini görünce Daye dışarı çıkıcağını söyleyip bizi odada yalnız bırakdı.

"Özür dilerim"dedim. Çökmüş gibiydi. Ve cama doğru yürüyüp dışarı bakdı. Ayaklarımı yatakdan aşağı sarkıp,ayağa kalkdım.

Ona taraf yürüyüp, arkasında durdum. Çok sessizdi. Elimi kaldırıp ona dokunmak istedim ama rlimi sıkdım ve ona sarıldım.

"Çok üzgünüm"diyip başımı sırtına yasladım. Kalp atışlarını duyuyordum. Normaldi. Belki de anormaldi. Bilemiyorum. Çok yavaş atıyordu. Hayatdan bıkmış gibiydi. Sessizliği bozan şey kapının tıklanması oldu. Hemen Baran'dan ayrıldığımda bir hemşire endişeyle içeri girdi.

"Baran bey. Zümrüt hanım yine delirdi. İzin vermiyor iğne vurmaya."diyince Baran hızla odadan çıkdı. Bende arkasınca yürüdüğümde Zümrüt'ün bağırmasın duydum. "Çoçuğumu verin bana"diye bağırıyordu. Ama hamile bile değildi ki hangi çoçukdan bahse..-

Allah'ım yoksa delirdi mi? Gözlerimi büyük büyük açarak sesler gelen tarafa koşdum. Onun odasının önünde durduğumda hala bağırıyordu. Korkarak da olsa kapını açdığımda göz göze geldik. "O, o öldürdü çoçuğumu. Katil o "diye beni göstermeye başlıyınca biri beni kapıdan çekdi ve kapını kapatdı. Baktığımda Gündüz abi olduğunu gördüm.

"Yenge iyimisin?"diyip beni sandalyeye oturtdu. Başımı hayır anlamında sallayıp "Hayır. Beni sinirlendirdi. Ona vurdum ve böyle oldu"diyince Daye yanıma gelip "Her işde bir hayır vardır kızım"dedi. Yanıma oturup elimi tutuyordu.

1 hafta sonra...

Ben evde,Zümrüt hala hastanedeydi. Ameliyat olduğundan, tedavi görüyordu ama işde bu gün geri gelicekdi. Bu bir haftada Baran'ı bile doğru düzgün görmüyordum. Eve gelip,üstünü değişdirip çıkıp gidiyordu. Herkes sessizdi bu günlerde. Yalnız başıma mutfakda yemek hazırlarken konağın kapıları açılmışdı. Merakla cama yaklaşdığımda Baran ve Zümrüt'ün geldiğini gördüm. Yeniden camdan uzaklaşıp işimin başına döndüm.

Zümrüt iyi gözüküyordu. Yani o günden sonra onu görmemişdim. Şimdi gördüm ve iyi halde.

Bir kaç dakika sonra Baran girdiğinde mutfağa,ayağa kalkıp "Hoş geldin ağam"dedim. Gözlerinin alrı çukur olmuşdu. Çok yorgun gözüküyordu. Zaten bu gün cumartesi evde olucak. "Hoş buldum" diyip sandalyelerden birine oturdu.

"Çay istiyorum "diye eklediğinde hızla ona yeni çay demledim ve süzüp verdim. Arkasına yaslanıp gözlerini kapadığında yanına gidip,sırtına masaj yapdım. Başın karnıma yaslayıp gözlerin açdı siyah gözleri dolmuş parlıyordu resmen. Şu an ağlıyası vardı sanki.

Ellerimle gözlerin kapatıp "Her şey geçeçek"dedim sakin bir sesle. Onu hiç böyle görmemişdim ki ben. Ne yapacağımı şaşırdım. Çok caresiz gözüküyordu.

Başın kaldırdığında ellerimi çekdim. "Ezo"dedi ve yanında ki sandalyeye işaret etdi. Yanına oturup,kucağımdaki ellerime bakmaya başladım.

"Biliyorsun Zümrüt'ün rahmin aldılar. Dağılmış durumda. Ona iyi bak"dedi ve çayından yudumlamaya başladı. Başımı sallayıp "Merak etme ağam. Onu gülden ağır söz demem ben"dedim. Bir söz söylemeden ayağa kalkdı ve "Ben odadayım. Uyuycam"diyip mutfakdan çıkdı.

Bende bulaşıkları yıkayıp ardından mutfakdan çıkdım. Ne yapacağımı bilmiyordum. O yüzden çardağa geçip oturdum. Havanın soğuğu tenime işlerken yanıma Miraç geldi. "Yenge soğukdur burası eve geç"dediğinde ona bakdım.

Çoçuklar tatile geldi ama görmedikleri şey kalmadı."İyi burası"diyip başımı aşağı eğdim. Parmağımda ki yüzükle oynarken Miraç'da yanımda oturdu. "Şimdi ne olucak yenge? Yeni bir kuma daha mı alıcaklar?"dediğinde hızla ona bakdım.

"Bunu nereden çıkardın?"dedim. Başka yöne bakarak "Annem telefonla konuşurken duydum. Yine kız bakıyorlar abime"dediğinde ayağa kalkdım ve inanmıyormuşcasına etrafıma bakdım.

"Daha Zümrüt iyileşmedi. Neden bu kadar acele ediyor ki"diyip konuşarak eve girdim. Sinirle odama girecekken,Baran'ın uyumuş olduğu aklıma geldi. Sakin bir şekilde kapını açıp odaya girdim.

Yanına yaklaşdığımda gerçekden uyuduğunu gördüm. Bende geçip koltuğa oturdum. Telefonu elime alıp bakdım. Saat 4 dü.

Bende wattpat'e girip hikayeni yazmaya başladım. Nasıl mı hissediyorum? Berbad hissediyorum. 3 cu bir kuma daha kaldıramam. Onu da Zümrüt çeker artık. Biri tarafından daha aşağılanamam. Deliririm. Olmaz ki böyle bir şey. Neden ben hep mutsuz karakter olacağım?

Baş röl karakterlerin de başına herşey geliyor. Bir tek ölümden başka. Neden mi başrölde ki karakter ölmüyor? Çünki o ölse kitap biter ve bir anlamı kalmaz. O yüzden benim de başıma gelmeyen kalmadı. Belki de ölümüm kitapın sonunda olur. Bilemiyorum..

Saatler geçerken ben Baran'ın uyanmasını bekliyordum. Uyansada konuşsak. Yanına gidip yatağa sessizce oturdum ve onu izlemeye başladım. Gözlerinin üstüne düşen saçın alıp geri bırakdım. Saçların okşarken gözlerin açdı. Hızla elimi çekip "Baran konuşa bilirmiyiz"dedim.

Yatakda doğrulup gözlerin açıp bana bakdı. "Ne oldu Ezo"dediğinde ona bakarak "Annen sana yine kız bakıyor"dediğinde kaşları bir an çatıldı. Sinirle nefes alıp saçların karışdırdı ve ayağa kalkdı hızla. Bende hızla kalkıp onu elinden tutdum ve durdurdum.

"Baran 1 kuma daha istemiyorum. Ayrıca Zümrüt daha olanları atlatamamış"dediğimde elini benden kurtardı ve kapıya yürüdü. Kapını açdı ama fikrin değişip kapını kapatdı ve bana döndü. "Ezo bende istemiyorum başka birin. O yüzden karılık görevini yap artık"dediğinde gözlerimi büyütüp ona bakdım.













KumamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin