{ 1 BöLüM }

62.5K 1.3K 430
                                    

Merhaba arkadaşlar. Yeni hikayeyle karşınızdayız yine.

Bölümleri her gün yayımlamaya çalışıcaz.

Umarım bu kitabı da seversiniz.

Yorumlarınızı merakla bekliyoruz.

Keyifli okumalar.....

"Seni çok severiz kızım. Ama sen oğluma bir çocuk veremiyorsun. O yüzden üstüne kuma getirmek zorundayız. Kuralları biliyorsun." dedi kaynanam bana. Başımı sallayıp kendimi azcık üzgün gösterdim. Aslında şimdi çığlık atacağım sevincimden ama sakin olmalıyım.

Gülmemek için kendimi zorlarken dudaklarımı ısırıyordum. Gözlerim yaşarıyor ama sevincten. Kaynanam saçımı okşayıp "Üzülme kızım. Baran seni çok seviyor." dedi. Başımı sallayıp "Anlıyorum anne. Ben çocuk veremiyorum ağama. Ama o çocuğunun olmasını çok istiyor. Bunu biliyorum, bir şey söylemiycem. Uygun gördüğünüz kızı alın. Müsadenizle." diyerek ayağa kalktım. Koşar adımlarla odama çıkıp kapımı kapattım.

Allah'ım en sonunda duam kabul oldu. Mutluluktan yatağın üstünde zıplıyordum resmen. En sonunda kendimi yatağa bırakıp deli gibi gülmeye başladım.

Kahkahalarım şiddetlenince elimle ağzımı kapattım. Biri duyup deli olduğumu sanacak şimdi. Gözümden yaş gelene kadar güldüm tabi Baran'ın sesini duyana kadar.

"Bakıyorum da çok mutlusun." dedi. Hızla yataktan kalkıp ona baktım. Hafif gülümseyerek ellerini göğsünde birleştirmiş bana bakıyordu.

Bende yüzümden silinmeyen gülümseyle ona "Tabi mutluyum ağam. Kumam gelicek benim. Artık hiç bir sıkıntım kalmayacak!" dedim.

"Tabi sen sadece kendini düşün. Ukala şey." diyerek derin bi nefes aldı ve yatağın bir köşesine oturup, kravatını açtı. "Kimmiş benim şanslı kumam?" dedim sırıtarak. Çok mutluydum ve kendimi durduramıyordum. "Bilmiyorum akşam belli olacak." dedi bana bakmadan.

"Neden suratın asık?" dedim elimi çenesine koydum ve kendime çevirdim yüzünü. "Bir gelin daha istemiyorum!" dedi. Ben hiç bozuntuya vermeden "Belki yenisi benden iyi çıkar. Aşık falan olursun. Asma ağam suratını." dedim sahte üzgünlükle.

Elimi yüzünden çekip "O da senin gibi çıkarsa kesin intihar ederim!" diyerek ayağa kalktı. Üstünü çıkarıp banyoya yürürken ben arkasından gülüyordum. Bugün benim en mutlu günüm ya. Hiç bir şey sinirimi bozamaz.

Baran'ın giyineceklerin yatağa bırakıp aşağı indim. Mutfağa geçip akşam sofrasını hazırlamaya yardım ettim. Evde yemekleri iki tane yaşlı teyze ve ben yapıyordum. Bir tane iki yüzlü kaynanam var, bir tane de kayın babam. Ben bu evin büyük oğlunun geliniyim. Baran'ın 3 tane de erkek kardeşi var. İkisi yurt dışında okuyor,biri de bu evde kalıyor. Baran'la birlikte çalışıyor. İsmi Gündüz, Baran'dan 1 yaş küçük, evlenmedi, taleplerini bekleriz. Sanki kız veriyoruz gibi konuştum.

Neyse kendimden de bahsedeyim. İsmim Ezo, çok yaygın bir isimdir bu yerlerde, 16 yaşımda geldim bu eve. Ben küçüktüm, Baran o zamanlar 22 yaşındaydı. Birbirimizi sevmiyorduk. O da, bende aşk arıyorduk. Evlendik, bir odayı paylaştık ama bir yatağı asla. 18 yaşıma kadar bekleyeceğini, birbirimize alışmamız gerektiğini söyledi. Benim de canıma minnet. Şimdi yaşım 19 oldu. Herkes benden bebek bekliyordu ama biz birbirimizi sevmiyorduk.

Daha çok arkadaş olmuştuk. Birbirimize karı koca gözüyle bakmıyorduk. Daha çok arkadaş gibiydik. Sürekli birbirimizle şakalaşıyoruz. Bu da bize uzaktan bakanlara aşk gibi geliyor.

1 yıl içinde şu yılan kaynanam bebek diye diye başımın etini yedi. Bizde hastane adıyla çıktık dışarılarda eğlendik. Hatta yurt dışına bile gittik. Geri dönünce de benim bebeğimin olmayacağını açıkladık. Ama yanlış yaptık. İşin kumaya kadar geleceğini bilemedik. Keşke Baran'ın kısır olduğunu söyleseydik. Ay o zaman kaynanamın yüzünü görmek isterdim.

Bunları düşünürken dalıp gitmiştim. Aynur teyze "Kızım iyi misin?" Diye sordu bana. Evet harikayım diye gülümsemek için ağzımı almıştım ki, aklıma üzgün olmam gerektiğim geldi.

"İ..iyiyim." dedim ve işime devam ettim ama Aynur teyze beni durdurdu. "İyi değilsin kızım. Kolay değil yaşadıkların." diyerek beni sandalyeye oturttu. "Valla iyiyim teyzecim." dedim ve hafif gülümseyerek ayağa kalkıp işime devam ettim.

Sofrayı kurduktan sonra kaynanam bana "Git kocanı çağır kızım." dedi. Yelloz şey! Sen desen de demesen de çağıracağım onu zaten. Bir türlü yıldızım barışmıyor bu karıya.

"Tamam anne." diyip yukarı çıktım. Kapıyı açtığımda Baran yatağa uzanıp telefonuyla oynuyordu. Yanına gidip "Ağam yemek hazır." dedim ve merakla telefonu elinden aldım. "Ahahha kaybettin. Ben bu oyunu geçmiştim." dedim ve Candy Crush'un o bölümünü yeniden oynadım.

"Başkası bana böyle davransa kesin ölürdü!" dediğinde ona baktım ve "Aşk olsun ben başkası mıyım? Karınım ben senin!" dedim. Sırıtmamı durduramıyordum. "Ezo yılansın sen." dedi ve ayağa kalkıp telefonunu elimden aldı. "Hadi yürü yemek vakti!" diyerek beni de kolumdan tutup kaldırdı. "Çok yorgunum var ya. Üşeniyorum. Kuma gelince elimi soğuk sudan sıcak suya sokmam artık." dedim sırıtarak, bana gülümsedi.

"Fırsatın ayağına geldi desene. Bari herkesin yanında da gülüp belli etme sevindiğini." dedi. Saçımı kulağımın arkasına geçirip "Merak etme ağam. Belli etmiyorum kimseye. Karadeniz'de gemilerim batmış gibi gösteriyorum kendimi." dedim. Odadan çıkarken başımı okşayıp "Aferin!" dedi.

Hafif gülerek ikimizde aşağı indik, sofrada yerlerimizi aldık. Sofrada sessizlik hakimdi. Baran yine o sert suratını takınmıştı. Aslında biz yalnız kalınca melek gibi adam. Bu tarafını bir tek ben biliyorum tabi. O yüzden ondan korkmuyorum ya.

En sonunda kayın babam Yılmaz ağa bu sessizliği bozdu. "Kuma gelecek kızı seçtik. Osman ağa'nın kızı Zümrüt'ü alacağız sana." diyince başımdan aşağı sanki kaynar sular döktüler. Bula bula en nefret ettiğim yellozu buldular ya...

KumamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin