{ 3 BöLüM }

30.5K 1K 173
                                    

Merhabalar umarım hikayenin konusun beğenmişsinizdir :)

Keyifli okumalar....

Oy ve yorum lütfen :)

Ben bir şey söylemeden mutfağa girdim ve bulaşıkları makineye dizdim. Mutlu olacağımı sanmıştım ama değilim işte. Kumamın Zümrüt olmasını istemiyorum.

Sürekli mutfakla uğraştım ve herkesin uyumasını bekledim. Herkes uyuduktan sonra balkona geçip oturdum ve derin bir nefes aldım.

3 gün sonra o kız benim kumam olucak. Ne denli yılan olduğunu biliyorum ama hemen kötü düşünmeyeyim belki değişmiştir. Ama bence değişmemiştir. Sanki bu eve kuma gelmeyi bekliyordu, evlenmemiş bir de.

Of kafam çatlıycak gibi. Canı cehenneme! Laf söylerse, laf sokarım bende. Onun dili var lakin benim de dilim var. Bir söylerse, ben iki söylerim. Ben ilk gelinim. Herkes yerini bilicek.

Toparlanıp yukarı odamıza çıktım. Baran yatağında uyuyordu,ışık kapalıydı. Bende sessizce kanepeye yürüdüm. Baran'ın üstüne attığım örtü hala kanepenin üstündeydi. Elbisemi çıkarıp koltuğa bıraktım. Küçük yastıklardan birini kafamın altına koyup, örtüyüde üzerime çektim.

Gözlerimi karanlık odamın tavanına diktim. Uyuyamıyordum, öğlen uyuduğumdandır. Saçlarımla oynamaya başladım. Baya uzamışlar, sürekli örüyorum. Hiç açık bırakmadım ki saçlarımı.

Çiçek tokayı, saçımın ucundan açtım ve ördüğüm saçlarımı serbest bıraktım. Kafama masaj yaparak uyuya kalmışım.

Sabah kalktığımda Baran uyuyordu. Banyoya girip rutin işlerimi hallettim ve çıkıp soyunma odasına girdim. Gözlerim gibi yeşil olan elbiseyi hızla üzerime geçirdim. Ardından aynanın önüne geçerek, saçlarımı taradım ve ördüm.

Aşağı inerek kahvaltıyı hazırlamada yardım ettikten sonra Baran'ı uyandırdım. Herkesle birlikte kahvaltı yaptıktan sonra erkekler çalışmaya gitti. Ben de ev işleri, yemek, börek uğraşıyordum. Kaynanam mutfağa girdiğinde ayağa kalktık. Hayret o buranın yolunu bilir miydi?

Kadınlara bakarak "Siz çıkın! Benim Ezo'yla konuşacaklarım var." dedi. Kadınlar çıktılar ve kapıları kapattılar. Kaynanam önümde ki sandalyeye oturarak, benim de oturmam için işaret verdi.

"Biliyorsun 3 gün sonra kuman gelicek," dediğinde başımı salladım. "Sakın ola kumanı üzmeyesin. Doğru çocuk doğursun diye alıyoruz ama senin beceremediğini becerecek o! O yüzdün ona iyi davran." dediğinde ben sinirden köpürüyordum.

"Zamanın da dedim ben Yılmaz ağaya seni almayıp, Zümrüt'ü alalım diye ama beni dinleyen kim?!" dedi. Bu yellozu bir gün gerçekten parçalıycam. "Ana bu Allah'ın takdiri." dedim. Hah diye güldü ve "Sana söyledim. Oğlumu Zümrüt'e karşı doldurursan seni babanın evine postalarım!" diye tehditini savurdu yine.

Derin bir nefes alarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ağzımı açıp yüzüne tüm içimdekileri söylemek istedim ama sustum. Sadece "Anladım ana." dedim. Sinir bozucu kadın. Sinir sistemimi çökertti. Dilerim Allah'tan Daye gelip senin bana yaptıklarını görür. O zaman ne yapacaksın pis yelloz.

"Aferin işine devam et. Oğlumun sana olan sevgisi de biticek bir gün. Kendini düzgün ayarla ki, o zaman ne yapacağımızı bilelim. Ayrıca Zümrüt kızıma da iyi davran. Senden büyük. Edebini takın!" dedi ve mutfağın kapılarını büyük bir gürültüyle açarak dışarı çıktı.

"Daye gelsin ben sana edebi göstereceğim yelloz!" diye arkasından söylenmeden edemedim.

Kadınlar içeri girip bana bir şey demeden işlerinin başına döndüler. Bende işlerimi bitirdikten sonra odama geçtim. Yemek kokuyordum. Mutfağın kokusu üstüme sinmiş gibi.

KumamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin