Özel Güçler Açığa Çıkıyor

815 30 19
                                    

İnsanlar dünyaya yaşamak ve hayatı görüp tatmak için gelirler. Herkes bunun böyle olduğunu düşünse de aslında tam olarak böyle olduğu söylenemez. İnsanlar gibi görünen fakat insanlardan farklı doğan ve güçlerini zamanla kazanan bir takım canlılar da var. "Mutantlar". Evet, belki biraz değişik fakat dünyanın her yerinde güçleri farklı olan mutantlar var. Buza dönüşebilen, elleriyle ateş topları atabilen, istediği kılığa bürünebilen, demirlere ve insanların beynine hükmeden kişiler gibi bir çok farklı mutantlar. Bunları ise bir arada toplamaya çalışan bir okul.. gökyüzünde olması haricinde her şey normal. Mutantlar orayı her ne kadar ev olarak görse de ailenden uzakta ve sadece mutant arkadaşlarla ne kadar uzun zaman geçirebilirsin ki? Bu arada size kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Stephany ve bir mutantım. Aslında bunu başta kabul etmek zordu fakat daha sonra mutant olmanın ne kadar özel olduğunu fark ediyorsun, fakat mutantların peşinde olan ve onları deneyleri için kullanan doktorlardan uzak olduğun sürece. Zaten okul bu yüzden var; mutant soyunu korumak ve bir arada tutmak için. Okulun yöneticisi daha doğrusu tüm mutantların başı olan profesör X, charles da deniyor, bu işle ilgileniyor. Kendini bu işe adamış harika bir insan. Sanırım size daha öncesinden bahsetmeliyim.

Sabah alarmın sesi ile uyandım. Tanrım, bu ses çok rahatsız edici geliyordu artık. Okulun bitmiş olmasının verdiği rahatlık, kapatmayı unutmuş olduğum alarm ile bir anda yok olmuştu.
Alarmı kapatıp aşağı inmem ile annemin hazırladığı leziz krepleri görmem bir olmuştu. Krepleri benim bile anlayamadığım bir hız ile yiyip okulun bitmiş olmasına rağmen hala üyeliğimin devam ettiği "doğayı koru" toplantılarına ve etkinliklerine katılmak için hazırlanıp evden çıktım. Otobüse atlayıp okula gittim ve bir kaç saat süren toplantıdan sonra ormana dağılıp doğa için yapılacak olan etkinliğe katıldım. Bu âna kadar her şey normaldi fakat daha sonrası için aynı şeyi söyleyemezdim. Ormanda gezerken başımda ve karnımda tarif edilemez bir ağrı, gözlerimde ise feci bir yanma başlamıştı. Onun sancısı ile yere yığıldım. Bir anda içimde yükselen hiddet ile haykırmaya ve bağırmaya başladım. Gözlerimden ve vücudumdan çıkan parlak ışık gökyüzüne kadar yükseliyordu. Başım da şimşekler çakıyor gibiydi ve inanılmaz bir acı vardı. Daha sonra birden kesildi ve yere yığıldım içimde hissettiğim bir tür güç vardı fakat vucüt direncim düşmüş gibi geliyordu. Ayağa kalktım, bir an önce eve gitmek istiyordum. Bir an için aklımdan eve ışınlandığımı düşündüm ve daha 1 adım atar atmaz eve geldiğimi gördüm. Bu imkânsızdı. Ama bir mutant değilseniz. şok olmuştum ve bunun nasıl olduğunu hakkında bir fikrim yoktu. Sadece aklım da düşünmüş ve uygulamaya koymuştum. Bunu tekrar denemeye karar verdim. Aklımdan ormanda olduğumu düşündüm ve bir adım atar atmaz ormana geldiğimi fark ettim. Aklımdan düşünüyordum ve oluyordu.

Daha sonra başka şeyleri denemeye karar verdim. Karşımda duran ağacı bir buz kütlesine dönüştürdüğümü düşündüm. Daha sonra ellerimi havaya kalırdım ve ağacı hedef aldım. Şok olmuş bir şekilde ellerimden çıkan ve ağaca doğru ilerleyen soğuk buz kütlelerini izliyordum. Ağaç sadece bir kaç dakika içinde tamamen buz olduktan sonra şaşkınlığımı saklayacak durumda değildim. Düşündüğüm, istediğim her şey oluyordu ve bu 23 yaşında ki bir kıza göre hiç de normal şeyler değildi, daha doğrusu bir insan için bile garipti. Ne olduğum hakkında en ufak bir fikre sahip olmamak ile birlikte bunun çok özel bir şey olduğunu düşünüyordum. Gece yarısına doğru eve gelince annemin yüzünde ki telaşı görebiliyordum. Çok korkmuş ve meraklı görünüyordu. Biraz önce olan o garip olayı anneme anlatmaya karar vermiştim fakat eğer bir babam olsaydı bu daha kolay olurdu sanırım. Babam daha ben doğmadan annemi ve beni bırakıp gitmiş, üstelik bir resmi bile yok. Babamın neye benzediğini bilmiyordum. Ben bunları düşünürken annem elinde 2 kupa sıcak çikolata ile geldi ve bana neler olduğunu neden telaşlı davrandığımı sordu. Genelde bir şey saklayamaz hemen belli ederdim. Derin bir nefes alıp anlatmaya başladım
-Anne bugün çok garip bir şey oldu. Ormanda bir etkinlik için toplanmıştık fakat daha sonra birden başıma ve karnıma ağrılar girdi, gözlerim yanmaya başladı. Vücudumdan ve gözlerimden ışıklar çıktığına yemin edebilirim. Fakat işler bunla bitmiyor. Anne sanırım özel güçlerim var yani aklımdan herhangi bir şeyi düşünüyorum ve oluyor bu inanılmaz değil mi yani her ne kadar farklı olsa da bu harika değil mi?... Anne beni duyuyorsun değil mi? Anne sana söylüyorum!
Cevap vermiyordu, gözleri dolmuş sadece beni izliyordu. Derin bir iç çekti ve
+Babanın güçlerini almışsın Stephany. Tatlım sana bunları bu zamana kadar anlatmadım ama baban gibi olacağını tahmin edemezdim, diyebildi. Ne olduğunu anlamıyordum, annem yutkundu ve devam etti. "Tatlım sen ve baban birer mutantsınız. Sizin türünüze böyle deniyor. Babanla tanıştığımızda onunla mutant olduğunu bilerek beraber olduk fakat güçlerinin sana geçeceğini bilemezdim. Baban demirlere hükmedebiliyordu. Ben sana hamile kaldıktan sonra o gitti onu kalması için ikna edemedim ve sana babandan hiç bahsetmedim. Ama şimdi işler değişti sanırım, dedi ağlarken.

Donup kalmıştım. Yani ben "mutant" mıydım? Bu çok değişik geliyordu. Annemin göz yaşlarını silip her şeyin düzelecegini söyledikten sonra odama çıkıyordum ki ormanda olan o acı tekrar gelmişti ve bu sefer sanki 10 katı şiddetindeydi. Ben yere yığılıp bağırırken annemin başımda çaresizce ağlayışını hissedebiliyordum. Zilin çalması ile beraber sancı da yok olmuştu ben yerde kıvranırken annemin baş ucumda hala benim için ağlıyor olması beni üzüyordu. Zilin ısrarla çalması üzerine daha fazla dayanamadım ve elimi havaya kaldırıp bağırarak kapıyı açtığımı hayal ederek kapının kolunun çevrilip kapının açılmasını izledim. Kapı açılırken toparlanıp ayağa kalktım ve kapıya doğru yöneldim. Değişik kılıkta 4 kişi kapıda duruyordu; 2 kişi sağda 2 kişi de solda duruyordu.

Sağdan sola doğru birisi baştan aşağı gri giyinimli ve gri saçlıydı ve sürekli sırıtıyordu, diğeri daha çok kıllı bir kurt gibiydi ve mavi renkteydi, bir diğeri orta boylardaydi ve gözlük takıyordu gözlüklerinin arasından kırmızı bir ışık sızıyor gibiydi, en sonuncusu ise kızıl saçlı bir kızdı ve normal duruyordu. Bir süre bakıştıktan sonra sessizliği bozdum ve "ne istiyorsunuz ve siz kimsiniz?" dedim suratımı buruşturarak. Gri saçlı ilk cevabı veren olmuştu.
-Biz seni buradan almaya geldik. Mutant olduğunu tespit ettik ve mutantların toplantığı ve bir araya geldiği okula götürmek için burdayız, dedi ve ekleyerek -bu arada bizde mutantız, dedi sırıtarak. Ciddiyetimi bozmuyordum fakat bu okul saçmalığı da neydi? Hepsi bana bakarken cevap verdim
-Sizin ne olduğunuz umrumda değil ve sizin saçma okulunuza gelmiyorum ucubeler, dedim yutkunarak. Sanırım ucubeler biraz fazla olmuştu. Gözlüklü olan
+Pekala sanırım profesör ile konuşman gerekiyor, dedi ve tam o sırada yukarıdan kocaman bir uzay gemisine benzeyen bir araç indi. Çıkış kapısı açıldı ve 2 kişi araçtan çıktı. Arkada ki uzun boylu ve geniş cüsseli biriydi öndeki ise orta boyda ve enselerine kadar uzanan dolgun kahverengi sacları ve mavi gözleri vardı. Yaklaşık 1-2 dakika sonra yanımdalardı. Profesör bir adım öne çıktı ve gülerek
-Merhaba Stephany, öncelikle sana verdiğimiz acılar ve sancılar için üzgünüm bütün bunlar yerini tespit etmek içindi. Başka türlü seni bulmak zor olurdu ayrıca ikinci olarak buraya geldik çünkü seni götürmek istiyoruz, dedi ellerini birleştirerek. Biliyorum bir anda tüm bu olayların olması seni şaşkına çevirmiş olmalı fakat ben bütün mutantların güvenliğini sağlamak zorundayım, dedi ve elini uzatarak geliyorsun değil mi? diye sordu. Tam o anda 'bütün mutantlar' kelimesi beynimde yankılandı. Bütün mutantlar o okuldaysa daha önce hiç görmediğim babam da orda olabilirdi. Sonunda onu bulabilirdim. Kendime hakim olamayarak heyecanla
-Evet geliyorum, diyerek yerimde zıpladım. Profesör güldü ve
+Emin ol doğru seçim bu, dedi.
Gözlüklü olan;
-Profesörün çok farklı bir cazibesi var sanırım bu kadar kolay ikna olmana bakılırsa, dedi ve güldü.
Kimsenin ne düşündüğü umrumda değildi, ben sadece babamı bulmak istiyordum ve buna çok yakındım..

X-MEN MUTANTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin