MARIA DA NERDEN ÇIKTI?

225 9 2
                                    

Ertesi gün bahçede duran hedefler üzerinde ateş topu atışı çalışırken arkamda birinin olduğunu fark ettim ve arkamı döndüğümde Charles'in olduğunu fark ettim. Yine harika şekilde gülümsüyordu. Yanıma daha da yanaştı ve "bugün daha iyi gibisin değil mi?" diyerek güldü. Bu gülümsemeyi özlemiştim ve bir nebze olsun iyi gelmişti. Ellerimle dağılan saçlarımı toparlayarak;
-Aa evet,şey çalışmam gerektiğini düşündüm sadece, dedim tebessüm ederek.
+Tamam öyleyse daha iyi olman için sana yardımcı olabilirim sanırım, dedi ve karşıma geçti. Bir elini belime koyarak duruşumu ayarlarken diğer eli ile de elimi tutarak hedefe doğru yönlendiriyordu. Aramızda 2 cm bile yokken Charles ile kafamızı kaldırarak göz göze gelmemiz o an benim için inanılmaz romantikti. Sadece durup birbirimize uzun süre baktıktan sonra arkadan "heyy sanırım birileri ders çalışıyor" sesi duymamız ile irkildik ve aynı anda Maria ile göz göze geldik. Bunu bilerek yaptığına emindim. Biraz vücudunu esnetir gibi yaptı ve;
-Sanırım benim de biraz egzersize ihtiyacım var, dedi.Ardından Charles' e dönerek devam etti,
-Charles sanırım Stephany gayet iyi. Biraz beni çalıştırmaya ne dersin? dedi şirince gülmeye çalışarak. Fakat her ne kadar denediyse de başarılı olamadı. O şeytani gülüşü hissedebiliyordum. Charles red etmeyip "tabi hemen geliyorum" dedikten sonra Maria'nın yanına geçti ve bana gösterdiği duruş tekniklerini Maria'ya da göstermeye başladı. Charles elini Maria'nın beline her koymasında; Maria'nın da elini Charles'in ensesinde ve omuzlarında gezdirmesi beni sinir etmek içindi. Arada Maria'nın bana attığı şeytani bakışları gözümden kaçmıyordu. Charles bazen bakıyor fakat yanıma gelmiyordu. Bu beni ölesiye sinirlendirmişti. Karşımda duran hedef tahtalarına öyle hızlı ve sert ateş topları fırlatmıştım ki, ateş topları hedef tahtalarını delip arkasında ki ağacın gövdesine bile zarar vermişti. Atışla beraber ortaya çıkan dumanlar dağıldığında Charles ve Maria'nın bana baktığını görmüştüm. Charles anlamsız ve irkmiş gözlerle bakarken Maria kesinlikle zevkten dört köşeydi. Kendimi tutamayıp "Tanrım, bu kadar yeter!" dedikten sonra odama çıkmak için arkamı dönmüş gidiyorken Charles kolumdan tutup beni kendine doğru çevirdi. Şaşkınlık içinde "Tanrı aşkına Stephany! Tüm bunlar da nedir?" diyebildi. İnanılmaz sinirliydim ve o an her şeyi diyebilirdim. Fakat Charles'a olan aşkımı itiraf etmek için kendimi hazır hissetmiyordum. Bunun için daha sessiz kalıp "sadece beni pas geçip Maria'ya ders vermeni izlemek yerine biraz çalışmanın iyi olacağını düşündüm" dedim. Charles gözlerini kıstı ve "pas geçmek?" diye sordu. "Bilirsin, beni bırakıp biricik ve değerli Maria'na gitmek. Öyle değil mi?" dedim. Genelde kıskançlığımı hiç saklayamazdım. Charles ufak bir kahkaha patlattı ve "bak Stephany oldukça yanlış düşünüyorsun öncelikle ben seni asla pas geçmem, bunu anlamanı istiyorum. İkincisi Maria'nın üstünden yıllar geçti ve eskiye dönmeye hiç niyetim yok. Burada kalmayacak. Yarın gidiyor. Sadece bir kaç günlüğüne uğradı ve bende kalma diyemedim. Lütfen beni anla" dediğinde biraz daha yumuşamıştım. Maria'nın yarın gidicek olması düşüncesi beni rahatlatmıştı. Bana 'artık burdayım' derken sadece benimle oynuyordu demek ki. Charles'in elini hafifçe tutup "Üzgünüm, ben sadece..ahh boşver. Sen en iyisisin" dedim okula girerken. Bana doğru yine o harika gülüşünü attığını görebiliyordum. Odama çıkıp güzelce duş aldıktan sonra biraz spor için dışarı çıkmaya hazırlanıyordum ki odama Maria'nın girdiğini gördüm. Kapıyı kapatıp içeri girdiğinde hiç bir şey demeden ona bakıyordum. Gözünü odada gezdirdi ve:
-Güzel tasarım, ilk geldiğim de fark etmemiştim, dedi. Tepkisiz olarak:
+Ne istiyorsun Maria? diye sordum. Ayağa kalktı ve odada gezerek:
-Aslına bakarsan hiçbir şey. Sadece senin bu okulun en güçlü mutantı olduğunu duydum. Yani Laboratuvarı gösterirken Jean söyledi. Şu güç çizelgesi ve DNA örneklerini de görmüş oldum, dedi. Suratımı buruşturdum ve;
+Yani? diye sorabildim sadece. Maria odada yürürken devam etti.
-Charles sana değer veriyor çünkü güçlüsün. Sana en başında söylemeyi düşünmüyordum. Ama bugün gözlerinde ki o şeytani bakışı görünce fikrimi değiştirdim tatlım. Bak, Charles hep önce kendini düşünür. Çok iyimser ve sempatik görünse de öyle birisi değil. İşine yarayan mutantları okuluna alır ve en güçlüleriyle özel olarak ilgilenir. Bir dönem okulun en güçlü mutantı bendim ve bana da sana olduğu gibi özel bir ilgisi vardı. Sonra ne oldu biliyor musun? Evet, çıkmaya başladık. Gerçek niyetini anladığım da okuldan ayrıldım. Onu neden bıraktım sanıyorsun ki? dedi. Anlattıklarını şaşkınlık ile dinlerken devam etti.
-O seni kullanıyor. Aklın varsa bu okuldan gidersin. Charles bir çok mutantı koruyor. Neden çok düşmanının olduğunu hiç düşündün mü? İşte bu yüzden. Bütün mutantları koruması altında tutup kendi emirleri altında kullandığı için. Kötülere karşı kendine bir şey olmaması için sizi kullanıyor. En başta sana düşman gibi görünmüş olabilirim ama aslında seni uyararak senin adına iyi bir şey yapıyorum. Yarın burdan gidiyorum. Eğer istersen sende benimle gel. İkimiz beraber olup bütün mutantların özgürlüğünü sağlayabiliriz, derken elini bana doğru uzattı. Daha geçen gün Charles'tan uzak durmamı söylerken bugün bana yine Charles'i kötülüyordu. Hiç olmadığı kadar iyi de davranıyordu. Üstelik Charles'in öyle biri olduğunu bildiğim halde bana bunları söylemesi Maria'nın bir aşağılık olduğunu gösterirdi. Tüm dedikleri doğruysa da burdan kurtulmuşken neden geri gelmişti ki? Kesinlikle bu işin altında bir iş vardı. Bana uzattığı elini geri iterek "Maria odadan def olmanı istiyorum, sana inanmıyorum" dedim. Maria elini çekip güldü ve "haklı olduğumu gördüğün gün yanıma gelecek olma küçük hanım" dedi ve odadan çıktı. Bu nasıl bir kadındı böyle?

Maria'nın bana bugün bunları söylemiş olması ile yarın gidecek olmasi arasında bir şeyler olmalıydı. Bu aksam bir şeyler planlıyor gibime geliyordu. Maria'yı takip etmeye karar vermiştim. Gece Maria'nın acele ile laboratuvara girdiğini gördüğüm de görünmez olup bende peşinden laboratuvara girdim. Önce tüm mutantların güç seviyelerini gösteren evrakları ve içinde benim de olduğum yaklaşık 6 kişinin de DNA örneğini titizlikle almış ve laboratuvardan çıkmıştı. Amacını anlamamıştım. Ertesi sabah okuldan çıktıktan sonra onu Jean ile takip edecektim. Gece yarısına doğru Jean'in yanına gidip her şeyi anlattığım da şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Jean de o kadına güvenmiyordu. Tek yapmamız gereken Maria'nın okuldan ayrılmasını beklemekti.

Ertesi gün Maria okuldan giderken hiç bir şey olmamış gibi Charles'a sıkıca sarılmış ve bana da imalı bir bakış atmıştı. Elinde ki çantayı ise kimsenin alamayacağı şekilde kavramıştı. Herkes dağıldıktan sonra Jean ile Maria'nın peşine düşmüştük. Maria yaklaşık okuldan 1000 km kadar uzaklaştıktan sonra kocaman ve ürkütücü bir yapının önünde durdu ve araçtan indi. Jean kendisini ve beni görünmez yaptıktan sonra Maria'nın peşindenden yapıya gitmiştik. Öylesine büyük ve öylesine sıkı korunuyordu ki; görünmez olmayan biri asla giremezdi. Binanın içinde yürürken ileriden konuşma sesleri geliyordu. İlerleyip gördüğümüz sahne karşısında şok olmuştuk. Maria DNA örneklerini ve güç çizelgelerini kesinlikle bir doktora vermişti. Doktor ise aldığı şeyler karşısında mutluluktan dört köşe olmuş ve "bu mutantların sonunun gelmesine hazır olun, sadece her biri için aşı hazırlayacağım 1 günümü alır" dedi ve kötü gülüşüne devam etti. Kağıdı yakınlaştırıp isimlere baktığım da isimler arasinda ben,Jean,Scott,Peter,Storm,Beast olduğunu gördüm. Doktor ve Maria neden bizi öldürmek istesindiki? Jean'a döndüm ve başta Charles olmak üzere okulda ki herkese haber vermesini istedim. Jean ışık hızı ile okula giderken bende Doktor ile Maria'yi izliyordum fakat Jean ile giden görünmezlik olayını tamamen unutmuştum. Kafama arkadan bir darbe almam gözlerim kararıp bayılmam bir olmuştu.

X-MEN MUTANTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin