X-MEN MUTANT

MUTANTLARA NE OLACAK?

Gözlerimi açtığımda Doktor ve Maria bana bakıyordu. Maria acır gibi bakarken:
-Zavallı şey seni! Sana dün anlattığım hikayeye inanmamana şaşırdım doğrusu. Eğer yine de teklifimi düşünseydin şimdi bu halde olmazdın. Şu haline bak başından aşağı kanlar akıyor, dedi ve güldü. Ufak bir tebessüm ettikten sonra:
+Charles'in öyle biri olmadığını biliyordum. Sana inanmamı beklemiyordun değil mi? derken Maria altta kalmadı ve:
-Sende bu kadar kolay yakalanmayı beklemezdin sanırım, dedi ve doktorla gülerek el çakıştılar. Doktor bir anda gülmeyi keserek "ben aşıları hazırlasam iyi olur, kızın eksikliğini umarım hissetmezler"dedi başka bir kapıdan içeri girerek kapıyı da kilitledi. Bir anda beynimde "geldik işte burdayız, sen sadece panik yapma" diye bir ses duydum. Bu ses Charles'a aitti. Jean gitmiş ve dönmüştü bile. Kapının dışından dövüşme sesleri geliyordu. Maria'nın dikkati dağılıp kapıya baktığı anda kollarımı yukarıdan aşağı doğru sertçe çekerek zincirleri kırdım ve doğrudan Maria'ya saldırdım. Belinden tutup yere serdikten sonra Maria'yı bacaklarımın arasına alıp yumruklamaya başladım. O sırada kapı kırıldı ve içeri bir asker fırladı. Onun arkasında ise Storm yani fırtına vardı. O sırada Maria beni boynumdan tutup dışarı fırlattı. Yerde sürüklenirken duvara çarparak anca durabilmiştim. Herkes birbiri ile savaşıyordu. Scott, Beast ve Jean'i de görmüştüm. Maria'nin bana doğru gelmekte olduğunu görünce hava da uçarak Maria'nin vücudunu sadece kafası dışarda kalacak şekilde buz kütlesine dönüştürdüm. Daha sonra Maria afallayana kadar yumruklamaya başladım. Bir anda buz kütlelerini kırdı ve beni öyle hızlı fırlattı ki önce tavana sonra yere sertçe çakıldım. Kafamı kaldırmaya çalışırken ayağını boğazıma koydu ve bastırmaya başladı. Öyle canım yanıyordu ki bu içimde ki hiddetin doğmasına neden olmuştu. Kalbim yerinden fırlayacak gibi olurken gözlerimin siyaha döndüğünü hissedebiliyordum. Icimde ki hiddet ile beraber Maria'nın bacağını tutup öyle sert çevirdim ki kemiğin kırılma sesini duymuştum. Aynısını diğer bacağına da yaptıktan sonra yerde sürünür hale gelmişti. Gözlerim siyah şekilde hava da uçarken hala kendimi kontrol altına alamıyordum. O sırada laboratuvarın içinde şaşkınlık ile bana bakan Charles'i gördüm. Sanırım aşıların peşindeydi. Doktor hiç görünmemişti. Aşıları yapıyor olmalıydı. Maria'ya tekrar döndüğüm de korkar gözler ile bana bakıyordu. Icimde yükselen hiddet ile daha da havalanırken daha fazla dayanamayarak bağırmaya başladım. Vücudumdan kırmızı bir ışık çıkıyordu. Sonunda hiddet dinip yere düşünce sadece Maria değil onunla beraber onlarca askerin de tozlarına ayrıldığını gördüm. Bir köşede oturmuş ve kendilerini korumaya çalışan Scott ve Jean'i de görmüştüm. Hemen yanlarına koşarak onlara sarıldım. Hala hayatta olup Beast,Storm ve Peter'in dövüştüğü askerler vardı. Bir anda aklıma Charles geldi ve hemen doktorun odasına koştum. Kapı açıktı ve doktor ile Charles mücadele ediyorlardı. O anda aşıları görüp aşılara koşuyordum ki doktorun arkadan Charles'e saplamak üzere olduğu bıçağı görmezden gelemedim. İstemsiz olarak Charles'i kurtarmak için onu iterken göğüs kafesimde bir acı hissettim. Charles'i kurtarmak için önüne atladığım bıçak benim bedenimdeydi. Charles ile göz göze geldiğimiz de gözleri dolmuş şekilde bana bakıyordu. Yavaşça gözleri bıçağa kayarken gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Bağırarak elini Doktora doğru hareket ettirdiğinde Doktor ortadan kaybolmuştu. Bir anda herkes yanımıza gelmişti. Askerlerin işini bitirdiklerini söylemeye gelmişken beni bu şekilde bulmayı hayal etmiyorlardi. Beast aşıları yok ederken Charles beni kucağına yatırmıştı. Saçlarım ile oynarken bir yandan ağlıyordu. Nefes alış verişim zorlaşıyordu. Elimi Charles'in suratın da gezdirirken bende ağlamaya başlamıştım. Öyle güzel bakıyordu ki, kim bilebilir belki de bu ona son bakışımdı. Zar zor yutkunurken Charles'in kulağına eğildim ve sessizce "seni seviyorum, beni unutma" dedikten sonra gözlerimin kararmasına ve kapanmasına izin verdim.