Göğsüme yediğim yumruk ile derin derin nefes alıp verirken kendimi yıllar sonra uyanmış gibi hissediyordum. Gözlerimi etrafta gezdirdiğim de ise Jean ve Charles başımda duruyordu. İkisi de hem telaşlı hem de tebessüm ediyorlardı. En son hatırladığım şey Charles'ın kollarındayken gözlerimin kararmasıydı. Şu an laboratuvar da uyanmam biraz garipti. Kafamı sağa döndürünce hemen yanımda tezgah gibi bir şeyin üstünde duran şok ve elektrik cihazları vardı. Yattığım yerden oturur pozisyona gelirken vücuduma bakıyordum. En ufak bir dikiş izi bile yoktu. Oysa en son göğüs kafesimden içeri bir bıçak girmişti ve.. ve ben hayattaydım.
Anlamsızca gözlerimi Charles ve Jean'e dikmişken Charles sanki beni anlarcasına;
-Seni tekrar hayata döndürmede bize yardım eden biri vardı. Söylediğine göre seni küçüklüğünden beri tanıyormuş. Vücudunun yenilenebilme özelliği olduğunu ve bunu sana geçirebileceğini söylediğinde hemen Jean ile labortuvara koşup bunu başarabileceğimizi gördük. Bir kaç aletin de yardımı ile, ah tanrıya şükür hayattasın, dedi gözleri dolmuş bir şekilde bana bakarken. Öyle güzel ve hisli bakıyordu ki birden yerimden zıplayıp Charles'in boynuna atladım. Öyle sıkı sarılıyordum ki, onun belimi sıkıca kavramış ellerini ve omzuma gömmüş olduğu başını o an hissetmek yeniden ona olan aşkımı pekiştirmişti. Bir elimi Charles'ın başına götürüp saçlarını okşarken, Charles'ın ise o an içine sokarcasına sürekli olarak beni kendine çekmesi o kadar güzeldi ki.. en sonunda Charles'tan ayrılıp ona baktığımda o da bana bakıyordu. Aramızda 2 cm bile yokken göz göze gelip neredeyse mutluluktan ağlamak üzere olduğumu fark etmiştim. O sırada bizi izleyen Jean'i görüp ellerimi Charles'in omzundan indirerek toparlanırken Jean araya girip;
+Seni yeniden görmek çok güzel hayatım, dedi ve tebessüm etti. Aa hey birdee.. sana yardım eden şu adam adının Logan olduğunu ve senin kendisini tanıdığını söyledi. Onu tanıyor musun? dedi ben şaşkınlığımı gizleyemezken. Logan benim çocukluk aşkımdı. Yıllar önce çocukken hep benimle ilgilenir ve beni eğlendirirdi. Yanağıma olan ilk öpücüğü Logan'dan almıştım. Taşınana kadar her şey normaldi fakat daha sonra karşıma hiç çıkmamıştı. Şimdi birden bire bu da neyin nesiydi? Ben bunları düşünürken içeriye deri ceketli ve yakışıklı birinin girmesi ile irkildim. Bu Logan olmalıydı. Hala yakışıklıydı ve bana doğru geliyordu. Daha ne olduğunu anlamadan beni kendine çekip sıkı sıkıya sarıldı. Ben ne olduğunu anlamazken Charles'a döndüğümde bize olan bakışları hiç de iyi görünmüyordu. Logan benden ayrılıp gülerek;
-Ah aman tanrım hala çok güzelsin, derken sadece tebessüm edebilmiştim. Çocukluk aşkım karşımda duruyordu, üstelik hayatımı kurtarmış biri olarak. Logan Charles'a olan aşkımı etkilemeyecekti. Bundan emindim. Charles kesinlikle çok özeldi. Fakat Logan'ın bir anda ortaya çıkması Logan ve Charles arasında nasıl bir etki yaratırdı bilemiyorum. Jean araya girip;
+Hey, sanırım Logan'dı. Haydi benimle gel ve sana odanı gösteriyim, dedikten sonra beraber gittiler. Charles'a dönüp baktığımda bana bakıyordu.Elinden tutup odama götürürken tuhaf bakışları üstümdeydi. Odama gelip de karşı karşıya geldiğimiz de gülerek;
-seni neden buraya getirdiğim hakkında bir fikrim yok ben.. ben sadece sanırım seni yanımda istiyorum, diyebilmiştim aptal aptal gülerek. Charles sadece tebessüm etmiş, bir şey dememişti. Çekingen tavırla devam etmiştim;
-Peki ben yaralanmadan hemen önce ne dediğimi hatırlıyor musun? diye sormuştum. Charles kafasını evet anlamında sallamıştı. devam ettim;
-O halde sana olan hislerimi biliyorsun, yani..yani anlarsın. Sende aynı şey..şeyleri hissediyor musun? diyebilmiştim zorla. Charles elleri ile saçlarını karıştırdı ve "Üzgünüm ama hayır Stephany" dedi. O an ki olan acı ile gözlerim hemen dolmuştu ve bu kötü hissettiriyordu. Hayal kırıklığı ile Charles'a bakarken devam etti. "Daha fazlasını hissediyorum" derken gülüyordu. Onun da gözleri dolmuştu. Ellerimi yumruk yapıp bir yandan da gözyaşlarım süzülürken "Lanet olsun! Beni öldürüyordun." diyordum Charles'ın göğsüne ellerim ile vururken. Bir anda ellerimi tutup beni kendine çekti. Ani bir hızla bedenim Charles'ın bedenine yapışırken gözlerini gözlerime kenetlemişti. Bir eli ile belimi tutarken diğer elimi de tam göğsünün üstüne koymuştu. Kalp atışlarını hissediyordum. Charles ile aramızda olan ufacık boşluk da yavaş yavaş kapanırken nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Gözlerini öyle güzel gezdiriyordu ki yüzümde sanki tüm detaylarımı ezberlemek istercesine. Sessizce "bana ne yaptığının farkında bile değilsin" demişti ve sonunda gözlerini dudaklarıma kenetlerken. Kibarca dudaklarını dudaklarımın üstüne koyduğun da, dudaklarının sıcaklığını hemen hissetmiştim. Dudaklarını daha da ileri götürüp dudaklarımın arasında kaybederken elleri ile üstümde duran uzun elbisenin askılarını indirip elbisenin tamamen üstümden düşmesini sağlamıştı. Karşısında tamamen savunmasızdım. Elini çıplak tenime koyarken güldüğümü hissedip daha da sert öpmeye başlamış ve alt dudağımı hafifçe ısırmıştı. Beni nazikçe yatağa yatırıp kendi kıyafetlerini de çıkarırken ay ışığı ile adeta parlıyordu. Üstüme doğru çıkarken elini bacağımda gezdiriyordu. İyice ileri gelip dudaklarını tekrar dudaklarım ile birleştirirken ellerimi tutup havada kavramıştı. Saçımı okşarken öpmeye devam ediyordu, Charles'in kolları arasında kaybolurken gecenin karanlığı çökmüştü...Gecenin ilerleyen saatlerine uyandığımda Charles yanımda yatıyordu. Öyle pürüzsüz ve mükemmel görünüyordu ki. Şu an onunla aynı yatakta yattığıma bile inanamıyordum. Bununla beraber gelen bir Logan problemi vardı. Bu işin sonun da umarım Charles zarar görmezdi. Aksi takdirde onun için ölmeye bile hazırdım....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
X-MEN MUTANT
FantasyDeğişik güçlere sahip mutantlar ile düşmanları arasında geçen müthiş savaşlar, savaştan doğan muhteşem bir aşk ve aksiyonun bir arada olduğu bir hikaye.