MULTIMEDIA: Enis ve Arya ^.^
"Senin burada ne işin var?" diye sordu Ayaz, dişlerini sıkıyordu. Enis bakışlarını ondan ayırıp bana çevirdiğinde ağladığımı anlamasın diye başımı eğdim fakat anlamış olmalıydı ki eli yumruk biçimini almıştı. Ayaz'a baktığımda burnundan soluyordu. Enis Ayaz'ın omzuna çarpıp içeri girdi ve yanıma kadar geldi. Yumruk yaptığı elini çözüp çenemi tutarak başımı kaldırdı ve ona bakmamı sağladı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Seni polise şikayet edebilirim haneye tecavüzden..." diye söylenen Ayaz'ın lafını kesip "Eğer susmazsan tecavüz ettiğim hanen değil sen olacaksın piç kurusu." dedi Enis. Normalde buna kahkaha atabilirdim.
"Sana dokundu mu?" diye sordu Enis gözlerime bakarken, bakışlarımı ondan kaçırıp yere baktım.
"Zorla mı?" dedi ve yeniden ona bakmamı söyledi. Sulu gözlülüğüme lanet ettim ve burnumu çektim. Enis küfür mırıldanıp Ayaz'a döndü.
"Sana benim olana dokunma dememiş miydim?" dedi Enis. Benim olan dedi, benim için.
"Doğanın kanunu bu canım." dedi imalı bir şekilde Ayaz "Ayrıca Arya hiç bir zaman senin olmadı hep benimdi." diye devam etti.
"Bu kez geçen seferki gibi olmaz, seni uyarıyım." dedi Enis. Geçen seferki gibi derken?
"Çok korktum Enis." dedi kahkaha atarken Ayaz, koyu kahverengi gözleri iyice koyulaşmıştı, göz bebeği belli olmuyordu. Enis ani bir hareketle Ayaz'ın önce yüzüne daha sonra karnına yumruk geçirdi. Acı içinde yere yığıldı Ayaz. Enis yanıma gelip elimi tuttuktan sonra "Arya'dan uzak dur!" diye sesini yükseltti.
"Sevgilini bu kadar koruyorsun ama neden ilk sana değilde bana geldi hiç sordu mu?" dedi şeytani bir gülümsemeyle Ayaz eli karnındaydı.
"Dün gece kiminleydi sen sordu mu peki? Neden buraya geldiğini sordun mu? Bana sinirlenip buraya geldiğini söyledi mi sana?" dedi çarpık çarpık gülümserken Enis. Sırf Ayaz'ı uyuz etmek için beni kullanması, ikisininde beni bir mal olarak görmesi gururumu incitmişti. Yüzümü buruşturup Enis'e baktım.
"Gidelim." deyip beni o lanet evden çıkardı.
---
Enis
Eve girdiğimizden beri bir köşede dizlerini kendine çekmiş oturuyordu. Yine ne yapmıştım Allah bilir.
"Surat asmaya devam mı edeceksin?" diye sordum elimdeki nescafe dolu fincanı ona uzatırken. Yüzüme bakmadan fıncanı aldı. Önüne oturup konuşmaya devam ettim.
"Arya seni anlamıyorum ne istiyorsun? Gelmeseydimde sana tecavüz mü etseydi?" derken sesimi bir ton yükselttim. Bakışlarını bana çevirip buruk bir şekilde baktı ve yüzünü buruşturdu. Tamam bunu söylememeliydim.
"Bana cevap ver!" diye sesimi iyice yükselttiğimde ağzını açacak oldu ama sonra vazgeçti ve nescafesini yudumladı.
"Teşekkür ederim." dediğinde kaşımı kaldırıp ona baktım.
"Arya!" diye bağırdığımda oda sinirlenmişti.
"Lanet olsun bir kere de beni düşün. Ben senin veya Ayaz'ın malı değilim! Ondan nefret ediyorum! Senden..." cümlesini tamamlamasına izin vermeden dudaklarına yapıştım. Kadınlar ve aptal gururları... Dudaklarımı dudaklarından ayırdığımda alnımı alnına dayayıp saçlarını okşadım.
"Şimdi beni dinle." dediğimde gözlerini kırpıştırarak bana baktı. "Amacım gururunu incitmek, seni kırmak değildi. Bak böyle konuşmalar yapmakta hiç iyi değilim. Sen çok alıngansın, ben orada Ayaz'ı sinir etmeye çalışıyordum çünkü sen intikam konusunda tam bir beceriksizsin, ucube. Bu yüzden bana ihtiyacın var. Hadi bugünü unutalım ve uyuyalım çünkü sayende çok yoruldum." diye devam ettim. Hala onu öpmemin şokunu atlatmaya çalışıyordu. Eğer zor durumda olmasaydı, onun için bunların hiç birine katlanmazdım. Ona değer verip vermediğim tartışılırdı ama kesinlikle ona aşık falan değildim ben sadece ona acıyordum. Fincanını elime alıp masanın üstüne koydum. Elini tutup oturduğu yerden kalkmasına yardımcı oldum ve odama çıktık. Yatağa girecektiki onu durdurdum.
"Hey hey hey o pisliğin kıyafetleriyle yanımda uyuyabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun." dediğimde üzerine baktı. Dolaptan şort ve tişört alıp ona fırlattığımda kılını bile kıpırdatmadı ve kıyafetler yere düştü.
"Hadi ama sende hiç refleks yok mu?" dediğimde omuz silkti ve yerdeki kıyafetleri alıp odadan çıktı. Yatağa uzanıp onu bekledim. 5 dakika sonra odaya somurtarak girdi. Şort ona biraz bol gelmişti.
"Gülme." dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Yanıma uzadığında ona döndüm.
"Bana bakmayı kesecek misin yoksa sana arkamı mı döneyim?" dediğinde cevap vermeden ona bakmaya devam ettim. Dediğini yaptığında kollarımı beline dolayıp onu kendime çektim. Kulağının kızardığını görünce kıkırdadım. Kafamı saçlarına gömüp uykuya daldım. Hayır kesinlikle ona aşık değildim.
Bayramınız mübarek olsun ^.^ Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim sizi çok seviyorum. İyi bayramlar ve tatiller diyeyim :D Bayram tatilinde bir ton ödev veren öğretmenlere de saygılar bu arada -_-