Aslında aklımda yazacak bir kaç şey vardı yani hikayeyi devam ettirmek için fakat final yapmaya karar verdim. Bir kaç bölüm sonra final yaparım büyük ihtimalle. Bu bölümüde içime sinmemesine rağmen yazıyorum, iyi okumalar vereceğim eziyetten dolayı özür dilerim :(
"Arya tavalar hangi kutuda?" diye bağırdı mutfaktan Derin. Hayır üşenmesende odaya gelip sorsan ne olurdu ki? Başım ağrıyor diyoruz burada iki saattir.
"Mutfak yazan kutuda Derin tahmin bile yürütemiyor musun?" diye aynı şekil karşılık verdim. Sonunda kendi evime taşınıyordum, evimize, Derin ve benim evimize. Eve taşınırken odam için eski evimde ki yatak takımımı kullanacaktım fakat annem -artık Aysel Hanım demiyordum çünkü kendimi onun yerine koyunca ona haksızlık ettiğimi anladım- buna izin vermemişti, evimizde her zaman sana yer var demeye çalışmıştı. Yeni odamı kendim tasarlamıştım, genellikle sakin tonları kullanmıştım. Pencere önüne sedir vardı ve sedir ile pencerenin etrafını kaplayan bir kitaplık oluşturmuştum. Yayıla yayıla yatabilmek için çift kişilik yatak almıştım, Derin ise bunu fesat yorumlayıp Enis ile uyuyabilmek için aldığımı iddia ediyordu, eh kim bilir belki haklıdır. Kitaplarımı yerleştirmeyi sonunda bitirdikten sonra Derin'in ne halde olduğuna bakmak için mutfağa gittim.
"Karnım acıktı benim ya." dedim acıklı bir ses tonuyla.
"Ben hazırlıcam şimdi." deyince sağ kaşımı kaldırıp ona baktım. "Yumurta." diye devam etti. Başımı iki yana sallayıp ağzımın içinden bir şeyler mırıldadım. Aç kalacağımız ilk günden belli oldu.
----
"Ben bakarım!" diye Derin'e seslenip çalan kapıya yöneldim. Yüzüme gülümseme yerleştirip heyecanla kapının kolunu çevirdim ve kapıyı araladığım yerden başımı uzattım. Enis'i görünce gülümsemem yayıldı ve kapıyı tamamen açtım.
"Özleyeceksin demiştim ama bu kadar çabuk özleyeceğini tahmin etmiyordum." diye ona bilmişlik taslarken o beni süzüyordu. Üzerimde pekte kısa olmaya bir şort ve onun tişörtü vardı, bende kalmıştı ve geri vereceğimi sanmıyordum.
"Asıl özleyen sensin, baksana kokumu alabilmek için tişörtümle dolaşıyorsun." diye karşılık verdi.
"İçeriye girmeyi düşünüyor musun?" diye sordum. Ben ona bakarken o büyük bir gürültüyle mutfaktan çıkan Derin'e bakıyordu.
"Sıçayım böyle işe banane ya mufağı sen yerleştir Derin!" diye söylenerek yanımıza gelirken bileğini ovalıyordu. "Aaa Enis gelmiş, hoşgeldin." deyip gülümsedi. Enis, Derin'le sesli iletişime geçmek yerine başını eğerek karşılık verdi.
"Ben odama geçiyorum." dedi Derin bana dönüp. "Görüşmek üzere." dedi Enis'e bakıp ve yine karşılık alamayacağını anlayınca odasına gitti.
"Tüm gün burada seninle konuşamam." dedim Enis'e. Gülümseyip içeriye girdi. Elini tutup onu odama sürüklerken etrafı süzüyordu. Odamın önüne geldiğimizde onu durdurunca bana anlamsız bakışlar attı.
"Bekle." deyip arkasına geçtim ve ellerimle gözlerini kapadım. "Gir içeriye." dediğimde zaten aralık olan kapıyı ittirdi ve içeriye girdi.
"Ta-taam benim tasarımım!" dedim ellerimi gözlerinin üzerinden çekerken.
"Belli zaten." dedi omuz silkerek.
"O ne demek ya?" dedim ellerimi belime koyup, çirkeflik yapacağım tutmuştu.
"Fazla inek işi ve masum, çocuksu sanki. Hoşuma giden tek şey yatağın büyük olması." dediğinde gözlerimi kısıp bir süre ona baktım, yavaş yavaş kızardığımı hissedince başımı eğdim. Omzuma çarpıp yanımdan geçerek yatağa doğru ilerledi. O yatağıma uzanırken "Ah tabiiki kedi yatağınmış gibi kullan." diye homurdandım. Başıyla yanını işaret edince onun yaptığı gibi yatağa uzandım. Eliyle belimi kavrayıp beni kendine çekti. Kokusunu içime çekerken gözlerimi kapadım. Boynumdaki sıcak ve ıslaklıkla gözlerimi açtığımda Enis üzerimdeydi. Köprücük kemiğime öpücükler bırakırken elimi saçlarına daldırdım. Boynumdan yukarıya doğru çıkarken öpmeye devam etti. Kıkırdığımda başını kaldırıp bana baktı. Kızardığımı hissediyordum.
"Ne var boynumdan gıdıklanırım." deyip omuz silktiğimde başını sallayıp yanıma uzandı.
"Kızım bir fantezi yaptırmıyorsun he." dediğinde kaşlarımı çatıp ona baktım. Hödük işte ya ne beklersinki bundan?
"Ya sen beni o tek gecelik ilişki kadınların mı sandın?" derken sesimi azıcık yükselttim, Derin'in duymasını istemiyordum.
"Birincisi onlara fahişe deniyor, ikincisi öyle bir niyetim olsaydı bende kaldığın gece bunu çoktan yapmış olurdum. " dediğinde içimdeki kızgınlık yerini şaşkınlığa bıraktı. Omuzuna yumruklar savururken bacaklarınada tekme atıyordum. Tekrar üzerime çıkıp bacaklarıyla bacaklarımı hareket etmesini engellerken ellerimi başımın iki yanında tuttu. Nefesini yüzüme üflerken dudağıma eğildi. Ben tepkisiz kalırken beni şaşırtıp çenemi öpmeye -sömürmeye- başladı. Ağzımdan küçük bir inilti çıkınca dudaklarımı birbirine bastırdım. Kulağıma eğilip "Rahat duracağına söz verirsen üzerinden inerim." dedi fısıltıyla. Yutkunup başımı sallarken üzerimden indi. Eli karnımın üzerinde dururken "Uyuyabilir miyiz? 1-2 saatçik sadece." dedi yalvaran gözlerle. İç çekip başımı salladım. Karnımdaki elini kaldırıp yan döndüm ve elimle belimi sarmasını sağladım. Başını enseme gömdüğünde saçımı topuz yaptığımdan- her ne kadar o topuz bozulmuş olsa da- nefesi direkt olarak tenime çarpıyordu, içim ürperirken titreyerek iç çektim. Uykumun olduğu pek söylenemezdi fakat şu ev yerleştirme şeysileri yüzünden yorulmuştum ve dinlenmek iyi olabilirdi, Enis'in kokusuyla dinlenmek ise... ah işte buna asla hayır diyemem.
Sınav haftası yaklaşıyor, yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum. Vakit buldukça yazmaya çalışıyorum, zorlayıncada böyle bir şey çıkıyor ortaya. Tekrardan özür dilerim, vaktinizi ayırdığınız için teşekkürler. Sizi seviyorum, görüşmek üzeree <3
![](https://img.wattpad.com/cover/7364139-288-k37079.jpg)