MULTIMEDIA: Ayaz
Gözlerimi açmak istemiyordum, sonsuza kadar uyuyabilirdim ama maalesef öyle bir seçeneğim yoktu. Göz kapaklarımı yavaşça araladım. Biraz odada göz gezdirip yataktan çıktım. Bana oldukça büyük gelen kazağın kolunu indirip ellerimi sakladım. Odadan çıkıp güzel kokuyu takip ettim. Mutfağın kapısından onu izlemeye başladım. Beni farkedince gülümseyip elindeki kaşığı bıraktı ve yanıma geldi. Başımı ellerinin arasına alıp alnıma öpücük kondurdu.
"Benim meleğim uyanmış." dedi. Ellerimi kazağın içinden çıkarıp yüzümdeki ellerini tutup indirdim.
"Bana meleğim demeyi kes Ayaz, artık senin meleğin değilim." deyince yüzü düştü. Arkasını dönüp ocağın başındaki yerini aldı.
"Sana çorba yapıyorum, domates çorbası en sevdiğin. Şey hazır çorba ama olsun yinede ben yaptım sayılır değil mi? Kaşarı rendeledim bile." deyince gülümsedim.
"Uğraşmana gerek yoktu, teşekkür ederim." Evet evet biliyorum sürtük gibi gözüküyorum. Daha bu sabah Enis'leydim ama şimdi yanımda Ayaz var. Enis'le ayrılınca Ayaz'ı aradım ve onlarda kalıp kalamayacağımı sordum oda hemen kabul etti ve işte buradaydık. Ayaz'a evlatlık olduğumu anlattım ama Enis hakkında tek kelime etmedim oda sormadı. Bana giyecek bir şeyler ayarlamıştı, kendi kıyafetlerinden fakat bundan rahatsız olmuştum ama bir şey demedim.
"Şey hazır olunca haber ver ben Derin'i arayacağım, teşekkürler yeniden." deyip balkona geçtim. Rehberden Derin'i bulup aradım.
"Sevgilim beni mi özledi?" dedi neşeli bir şekilde.
"Sana anlatacaklarım var." deyip konuya girdim. Ayaz ile okul çıkışında yaptığımız görüşmeden tut Enis ile ayrılışımıza kadar her şeyi anlattım. Hiç sözümü kesmeden dinledi.
"Şimdi neredesin? Bize geliyorsun hemen." dedi katı bir sesle.
"Ayaz ile birlikteyim, onlarda kalacağım bir süreliğine. Bir iş bulup çalışırım ve bir eve çıkarım. Derin bak bundan kimseye bahsetmiyeceksin."
"Ayaz ile mi kalacaksın? O çocuk seni aldattı Arya! Sana aşığım demesi bunu değiştirmez! Enis'i kıskandırmak için yapıyorsun bunu değil mi?" Haklıydı, aklımca Enis'i kıskandıracaktım. Hoş ben kimimki Enis beni kıskansın ama işte bir umut böyle bir saçmalığa başvurdum.
"Saçmalama Enis umrumda değil." derken beni hiç tanımayan biri bile ses tonumdan yalan söylediğimi anlardı.
"Arya çorba hazır!" diye seslendi Ayaz.
"Şimdi kapamam gerek. Kimseye söylemiceksin eğer söylersen beni unut. Seni seviyorum yarın okulda görüşürüz." deyip telefonu kapadım ve mutfağa gittim.
"Mmm harika kokuyor." deyip sandalyeye oturdum.
"Ben yaptım ya ondandır." deyip 32 diş sırıttı Ayaz. Gözlerimi devirip sıcacık çorbamı içmeye başladım.
"Bana bakmayı kes rahat olamıyorum." deyince Ayaz bakışlarını önüne çevirdi ve oda çorbasına yumuldu.
-----
Enis
Oldukça sesli olan müzikten rahatsız olup terasa çıkmıştım. Müzikten mi yoksa her yerde yiyişen insanlardan mı rahatsız olduğum konusu tartışılabilirdi. İsteseydim bende o yiyişen insanlardan olabilirdim ama havamda değildim. Her şeyi kıçından anlayan kendini bilmez birisi moralimi daha doğrusu sinirlerimi bozmuştu çünkü. Sigaramdan bir tane yakıp dumanını karanlık geceye doğru üfledim. Telefonumun titrediğini farkedince elimi pantolunumun cebine attım ve telefonu hızla çıkardım. Arayanın o olmadığını görünce küçük bir küfür savurup telefonu açtım.
"Efendim"
"Şey ben Derin hani Arya'nın arkadaşı olan." dedi hızlıca karşımdaki ses. Kim olduğunu hatırlamıştım tabiiki.
"Numara mı nerede buldun?"
"Meslek sırrı diyelim." dedi özgüvenli bir ses tonuyla "Konumuz bu değil ben sana bir şey söylicektim."
"Dökül." dedim keskin bir şekilde.
"Arya şuan Ayaz ile birlikte."
"E bundan banane?
"Onunla kalacakmış bir iş bulup ayrı bir eve çıkana kadar."
"İş mi ayarlıyayım onu mu istiyorsun?"
"Hayır ben sadece bilmek istersin diye düşünmüştüm."
"Yanlış düşünmüşsün."
"Pekala ben yinede fikrin değişir diye adresi mesaj olarak atıcam." deyip cevap vermeme fırsat vermeden telefonu kapadı. Ayaz Bey'leymiş peh çokta umurumdaydı.
----
Arya
" Ayaz yapma." dedim beni öpmek için yaklaşan Ayaz'ın omuzlarından itekleyerek. Nasıl mı bu duruma geldik? Romantik komedi filmlerine lanet olsun!
"Eskisi gibi olabiliriz, izin ver sana aşkımızın bitmediğini kanıtlayayım." dedi dahada yaklaşarak.
"Hayır Ayaz böyle yapmaya devam edeceksen burada kalamam." deyince beni duvara yapıştırdı. Canım acıyordu, Enis gibi değildi.
"Seni istiyorum Arya anlamıyor musun?" diye bağırdı. Korkmuştum, titriyordum.
"Ayaz lütfen dur." derken sesim titremişti. Ne kadar dirensemde dudakları tenimi bulmuştu. Gözümden süzülen yaş yanaklarımı ıslatırken Ayaz dudaklarını boynumda dolaştırıyordu. Zilin çalışıyla benden ayrıldı. Erdem Amca'ya şükrettim.
"Babama en ufak bir şey söylemeyeceksin yoksa ailenin burada olduğunu bilmediğini söylerim." deyince başımla onaylayıp gözyaşımı sildim. Erdem Amca evde olduğu sürece sorun yoktu. Yarın kesinlikle başka bir yer bulacaktım. Ayaz kapıyı açmak için giderken arkasından ilerledim. Kapıyı açtığında zili çalanın Erdem Amca değil Enis olduğunu öğrendim.