Bölüm 12

1.8K 204 35
                                    

6 hafta sonra

"Artık beni eğitmeye başlasan."dedim yemeği hazırlarken.
Ustam ağzına tıkıştırdığı balığı yuttuktan sonra.
"Bana usta de ve ne eğitiminden bahsediyordun?"diye cevap verdi.
Omuz silktim
"Şeyy.. Beni güçlendirecek olan eğitim.... Usta"
"Ama senin dantianın yokdu. Bana öyle söyledin."
"Peki madem öyle neden beni yanına aldın."
Kafasını 2 yana salladı.
"Gerçekten umutsuz vakasın. Bir kere bile denemedin öyle değil mi?"
Kaşlarımı çattım.
"Neyi denemedim mi?"
Bir süre konuşmadan durdu. Sonra yemek masasının sandelyelerinden birine oturdu ve gülümseyerek bana baktı.
"Ne yemeği yaptım demiştin."
"Pirinç...neyi denemedim demiştin."
Son sorumu görmezden gelerek.
"Gene mi pirinç. Bıktım artık seni yanıma alalı başka bir yemek yapmadın be."
"Verdiğin azıcık para sadece pirinçe yetiyor. (Balığı gösterir)Ayrıca demin ıstırdığın balıkta var yemekte"
"Aaaa, balıkta mı v....."
Sözünü keserek yanına oturdum ve tam gözlerine bakarak konuştum.
"Neyi denemedim mi."
Deminki saçma tavrı birden silindi. Yüzünde çok ciddi bir tavır oluştu.
"Sana söylersem ne anlamı kalır ki?"
Diyerek oturduğu yerden kalktı ve dışarı yürümeye başladı. Sonra birden arkasını döndü.
Deminki tavrı yine geri gelmişti.
"Yemek hazır olunca beni çağır. Çok acıktım."

Biten yemeği 2 kaseye koyup Darksender'la konuştum.
"Sen ne düşünüyorsun?"
"Hangi konuda"diye sordu şaşkınlıkla.
"Ustamla demin konuştuğumuz konu hakkında"
"Hm..ne konusu ,uyuyordum."
"Bana eğitim vermesi için bir şey yapmam gerektiğini söyledi. 1 kere bile denemedeğimi söyledi. Neyi diye sorduğumda ise kendin bulmalısın dedi."
"Doğru söylemiş. Bu kadar anlayışlı ve güçlü bir hocaya sahip olduğun için şanslısın."
"Hep aynı şeyi söylüyorsun."
"Çünkü öyle. Benim yine uykuya dalmam lazı....haaaa huffff haaa"
Dalga mı geçiyordu lan bu herif. 1-2 saniyede uykuya mı dalmıştı.
"Hayır daha uyumadım. Beni rahat bırak artık. Ve bana bir daha 'herif' deme.... "
Kafamı iki yana salladım. İkiside deliydi lan bunların.
Birden kafama çok büyük bir sancı saplandı. Kafamı tutarak yere düştüm.
Sonra Darksender konuştu.
"Sana aklındaki düşünceleri görebildiğimi söylemiştim.."
Hala Acıyla kafamı tutuyordum. Sonra acı yavaş yavaş geçti.
"Lanet olsun."diye mıdıldandım kafamı tutarak.

"Al. Bu sefer daha fazla para veriyorum. Pirinçden bıktırdın beni."
Ustamın uzattığı parayı alıp ormanın çıkışına doğru yürümeye başladım. Ustamın yaşadığı kasaba hemen ormanın yanındaydı. 15 dk sonra varmıştım bile.
Kasaba ortalamaya göre baya büyüktü.
10000 kadar nüfusa sahipti.. Hatta klanlar bile kurulmuştu.
Kasabanın içinde dolaşarak manava doğru ilerledim. Ustamın verdiği parayı uzatıp.
Almak istediklerimi söyledim.
Kafasını iki yana sallayan manav
"Paran yetmiyor" dedi.
"Bu seferlik olsa."
Kafasını yine iki yana salladı.
"Öyleyse öbür gelişimde get...."
Sözüm kafama gelen bir taşla yarım kaldı.
Arkamı dönmeden Yumruklarımı ve dişlerimi sıktım. Neden böyle şeyler hep benim başıma geliyordu. Muhtemelen zengin birinin lanet çocuğu ve yardakçılarıydı.
Tahminim doğru çıkmıştı.
"Hey arkana dönsene lanet olası . Adam senin acınası paranı kabul etmiyor işte. Hem bende çok sıkıldım. Senle biraz eğlenebiliriz ha ne dersin?"
Diye bağırdı içlerinden bağırdı.
" ****** Neden her sıklılan beni dövmek zorunda."
Diye mırıldandım.

Bu bölümü aceleyle yazdığımdan kısa ve kötü oldu.
Aslında bugün hiç atmayıp yarına uzun atacaktım ama kısada olsa at dedi biri bende attım. Mazur görün beni.😢😢😃

GardiyanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin