Beni Bırakma

22-Bana 'Aşkım' Dedi

...Melisa'dan devam...

Sabah gözlerimi açtığımda kendimi,deri bir koltuğun üzerinde buldum. 'Koltuk köşelerinde sürünüyoruz.' hiç sorma iç ses! Cidden ben burada ne arıyorum? Gözlerimi biraz daha açtığımda koskocaman bir otel odasında olduğumu farkettim. 'Melisa kötü yollara düştün karşim!"

  Yav he he! Hem öyle olsaydı koltukta ne arardım? Ama yine de korkuyla hemen battaniyenin altına baktım. Tamam giyiniğim! Derin bir nefes alıp,oh çektim. Ve iç sese bir el hareket çekerken, dışardan birinin şuan bendeki izlenimini merak ettim.

  'Uyanıp uyanmaz,battaniyenin altına bakıp sonra da kendi kendine el hareketi çeken bir kız. Hmm. Düşündürücü bir konu!'

   Cidden düşünmeye değmeyecek bir konu! Ayağa kalkıp, olduğum yeri keşfetmeye karar verdim. Ayağa kalktığımda odanın gerçekten de hayvan kadar olduğunu farkettim. Hatta bin hayvan boyutunda.

    Ben cam kenarına giderken,farkettimde en üst kattayız. Dışarıdakilere 'Zirvedeyim bebeğim!' bakışımı atarken birden kapı çaldı. Bende hep filmlerde görüp yapmak istediğim o anı gerçekleştirmeye karar verdim.

  "Gel" dedim soğuk bir ses tonuyla.

  "Kahvaltınız hazır! Eşiniz, odaya getirmemi söyledi." Ne kadar bu anı bozmak istemesemde olmayan bir eşim olduğunu ona söylemeliydim.

  "Bir dakika, benim bir eşim yok! Hem ben daha 18 yaşında mükemmel bir genç kızım. Ne eşinden bahsediyorsun?" Sen savaşla aşkı karıştırmışsın dememek için kendimi zor tuttum.

  "Kendinizi genç hissetmeniz ne güzel! İyi günler!" deyip odadan çıkarken, "Gel buraya,gel gel! Öyle kolay kurtulamazsın benden! Gel dedim sana!" diye bağırdığımda adam geri dönüp, "Efendim!" dedi sert bir şekilde. Bir de sert sert konuşuyor! Yandın sen oğlum! Pencerenin kenarından koşarak adamın yanına gittim ve kısır olmasına sebebiyet verecek bir darbe vurdum. Adam acıyla inlerken ben gülmeye başladım.

  "Bak bakalım kim kendini genç hissediyormuş? Şerefsize bak! Birde kaçmaya çalışıyor!" dediğimde adamda gülmeye başladı.

  "Ne gülüyon lan?" dedim bana arkasını dönmüş olan adama.

  "Şu videoya bak anlarsın!" deyip ne zamandır elinde tuttuğu ama haberim olmadığı telefonu uzattı. Bende izlemeye başladım. "Noel Babadan Twerk mü?" deyip gülmeye başladım. Oyuncak Noel Babanın twerk yapışıydı bu.(Youtube'da Melisa Lovatic kanalında bulabilirsiniz videoyu. Biliyorum çok primciyim.)

  Adamda gülmeye başlayınca "Sen gülme! Bak geçiririm tekmeyi!" dediğimde sustu. Sonrasında elimde olanın onun telefonu olduğunu hatırlayınca,bozuntuya vermeden "Gel, gel acıdım!" deyip çağırdım adamı. Adam iki büklüm bir halde yanıma oturdu.

  "Yine açıyorum!" dediğimde onay verircesine kafa salladı. Videoyu bir kere daha izleyip hayvan gibi güldük. Sonrasında adam "Ya güldürme,canım acıyor!" deyince gözlerimi irice açıp neyden bahsettiğine baktım. Adamı bıraktığım halde bulunca gülmem artıp,kahkahaya dönüştü. Adam da gülmeye başlayınca merakla "Bu sefer neye gülüyorsun?" deyip yanına gittim ve kafamı biraz eğdim.

  "Sana" deyince sabır dilercesine gözlerimi devirdim. "Ne varmış halimde?" dediğimde "Sana değil birazdan başına geleceklere!" dedi. Ben hâla ne olduğunu anlamazken Umut'un sesini duydum ve hafif bir küfür savurdum. "Melisa ne yapıyorsun?"

  "Hiç adama tabakları toplamakta yardım ediyordum."

  "Bu adam kim?" dediğinde yaklaşıp adamın yüzüne baktı. "Harbi kim lan bu? Beni bununla mı aldatıyorsun?"