₩ ...... 11

3.3K 275 141
                                    

Arabasını uygun bir yere park edip, telefonunu cebinden çıkardı.
Kararsızlıkla rehberinde kayıtlı tek numaraya girdi.
Kendisine bakan on rakama onu aramak için öne süreceği geçerli bir bahane aradı.
Beş dakikalık neticesiz arayışın ardından bahanesizlikle yıkılan cesareti ile aramaktan vazgeçti.
En azından mesaj atabilirdi.
Evet evet mesaj daha kolaydı.
Sesini duyunca, heyecanını bastırma kaygısı yoktu.
Kalbi dilediğince işkence edebilirdi göğüs kafesine.
Bu rahatlıkla mesaj kutusuna girdi.
Bu defa da ne yazsam derdi tutmuştu.
Klavyedeki birbirinden alakasız şekiller oluşturan Hanguel harfler kendisine şaşkın şaşkın bakarken, kaşlarını çatmış boş yere onlardan yardım umuyordu.
Ne yazabilirdi ki?!
KyungSoo'nun kendisine attığı mesajı tekrar okudu.
Kimbap kelimesi dünyanın en güzel bahanesi olarak ona göz kırpınca klavyesine asıldı.

'Hâlâ kimbap var mı?!'

Mesajı gönderdi ve avına gözünü dikmiş aslan gibi gözü telefonda, beklemeye koyuldu.
Mesajını tekrar okudu.
Sanki saçma mı olmuştu?!
Önce hâl hatır mı sorsaydı?!
Tabi ya önce ders çalışabildin mi demeliydi!
O ise görgüsüz gibi kimbap kaldı mı diye sormuştu.
Sanki kıtlıktan çıkmış.
Sanki hiç kimbap yememiş.
Sinirle hayıflanarak başını direksiyonuna yasladı.
Neden bu kadar takıyordu ki?!
Sonuçta sadece yeni yeni birbirine alışmış iki arkadaşlardı, her ne kadar kendisi bundan fazlasını umsa da.

Telefonuna gelen bildirim ile anında başını yasladığı direksiyondan kaldırdı.
Bildirim KyungSoo'nun mesajı içindi.
Mesaj bildirimini gözleriyle okşadı.
Dayanamayıp açtı.

'Olmaz mı! Aslında senin için ayırmıştım.
Kore'nin en iyi kimbabından, günlerdir derdimi çeken arkadaşıma ayırmazsam ayıp olur, değil mi ama!
Okula getirmeyi düşünüyorum.
Yarın öğle aranda.'

Jongin KyungSoo'nun yazdıkları ile yine göğsünden işkence görse de cevap yazdı.

'Aslında aşağıdayım.'

Mesajını gönderdi. Göndermese miydi ki?!
KyungSoo yarın okula geleceğini söylemişti. Ama o zaman da YoungJae'ye anlattığı hasta KyungSoo kısmi yalanı ortaya çıkardı. KyungSoo'nun rahatsız olduğu doğruydu ama bir hafta rapor alacak kadar bedensel engeli olmasa da kalbinde gerçek hayata bağlantı kurmasını zorlaştıran engelleri vardı. Ve bunun için rapor yoktu.

Saniyeler içinde gelen cevapla kalp atışları yeniden hız kazandı.

'Gerçekten mi?!
Hani neredesin? Göremiyorum seni!'

'Biraz gerideki durağın oradayım.'

' Yukarı gelsene.'

'Olur mu ki! ? Yok yok gelemem.
Arkadaşların ne der!? Onların gözünde okuldaki asistanım.'

' Bekle o zaman biz geliyoruz.'

' Biz?!'

'Ben ve Kore'nin en iyi kimbapları.'

' Çok heyecanlandım.'

'Kkkkk. Buna değer çünkü harikalar.
Birazdan orada olurum.'

Jongin heyecandan direksiyona sarılıp dişlerini geçirdi.
İçinde susturamadığı bir çığlık büyüyordu.
Ne yapacağını bilemez halde koltuğunda çırpınırken KyungSoo elinde bir poşetle apartmandan çıkmış aceleci adımlarla kendisine doğru geldiğini farkedince sakin görünmeye çalıştı.
KyungSoo kapıyı açıp koltuğa kendini bırakıp poşeti ona doğru uzatmıştı.

Wrong Number Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin